GIDA ENDEKSİNDEN EN ÇOK, DÜŞÜK GELİR GRUPLARI ETKİLENİYOR
Türkiye’de genel bir ekonomik kriz ve pandeminin etkileri varken TÜFE beklenen rakamlara indirilemiyor. Açıklanan rakamlara göre Türkiye’de yıllık bazda TÜFE fiyatları yüzde 14,6, bunun içindeki gıdadaki enflasyon oranı ise yüzde 21’ler civarında bulunuyor. Ancak maaşlara verilen zamlar, bu enflasyonu karşılayacak bir orana sahip değil. Dolayısıyla insanların satın alma gücünde çok büyük bir erozyon var. Gıdanın en çok etki ettiği gelir gruplarının da asgari ücretle ya da daha altıyla geçinmeye çalışanlar olduğunu düşünürsek; gıda endeksinin TÜFE’den çok daha yüksek olması insanların, hem gıdaya erişiminde zorlandığını hem de düşük gelir gruplarının bu krizden en çok etkilenen grup olduğunu gösteriyor. Çünkü yüksek gelir düzeyindeki insanların bütçelerinden gıdaya ayırdıkları oran düşük gelir gruplarındaki insanlara kıyasla çok çok daha azdır.
Türkiye’de asgari ücret ve altında maaş alanların diğer maaş gruplarına oranının çok yüksek olduğunu görüyoruz. Durum böyle olunca gıda harcaması en çok olan gelir gruplarının üzerinde hem ekonomik hem de sosyal bir baskı oluşturuyor ve büyük bir tahribata yol açıyor. Öte yandan gıdayı yetiştiren grup olan, çiftçilerin de durumları berbattır. Çiftçinin gıda fiyatları arttı diye sevinmesi durumu da söz konusu değil, çünkü çiftçinin de girdi maliyetleri çok yükselmiş ve borçları artmış durumdadır. Bizim çiftçimiz ezilirken; Avrupa’daki çiftçiye bol miktarda destek veriliyor, üretimleri sübvanse ediliyor. Avrupa çiftçisini; ithalat politikasıyla destekliyor, ihracatı teşvik ediyor ve çiftçisinin ürettiği bir ürünün zamanı olunca o ürünlerdeki gümrük fiyatlarını artırıyor.
Avrupa çiftçisini desteklerken, bizim çiftçimiz hem kendisi maliyetlerin altında eziliyor hem de ürettiği ürünün maliyetlerinin yüksek olması sebebiyle gıda endeksi artıyor ve bu durum Türkiye’de özellikle düşük gelir gruplarındaki insanların alım gücünü etkiliyor. Kısa vadede nasıl düzelir? 1-Çiftçinin/üreticinin maliyetlerinin devlet eliyle aşağıya çekilmelidir. 2- Tarım sanayi ve sanayide ihracat politikası güdülerek; döviz fiyatlarının ithalatı ihracata tercih ettirecek düzeylerde tutulması ve ihracatçı için garanti verilmesi politikasıyla üretim arttırılmalıdır. Uzun vadede çözüm ise; eğitim, prodüktivite ve teknoloji alanlarındaki başarıyla sağlanacaktır.
Her türlü hakkı saklıdır.
Henüz Yorum yapılammış. ilk yorumu yapan siz olun...
Karantina
Önümüzdeki günler
Konu çevreydi…
Günlük Burç Yorumları 27 Şubat 2021 Cumartesi
Bodrum için koalisyon
TÜRKİYE, ‘YABANCI SICAK PARAYI’ DOĞRU KULLANMAK ADINA BİR ‘FON’ KURMALIDIR
İnşallah başarılı olunur...(1)
Yeni mutasyonlar pandemi ile mücadeleyi sekteye uğratır mı?!
Ticari Diplomasi Yolculuğu ile bütün ülkelerdeki fırsatlara gidiliyor
Kâr Etiği
Marşa basma zamanı
Türkiye neden kıskaç altında?
Devlet başkanı gibi büyükşehir başkanı
“Gara Gara” düşünüyorum
Türkiye'nin yalnız bırakılması, iç siyasette Erdoğan'a yarıyor gibi!..
Borç ve rezerv tartışmaları
Çiftçi Ayaklanması…
Türkiye'nin teröre karşı yalnız mücadelesi
İklim değişikliğine hazır mıyız?
Bu ortamda ne yeni anayasa yapılabilir ne de reform!
Yatırımcı akını
Murat Kışlalı: “İktidar tek hedefe, Millet İttifakı’nı bölmeye oynuyor!..”
Siz hangi mezarda yatıyorsunuz?
Deprem sonrası girişimler
İbrahim Abilov'dan bir hatıra...
Biden yönetimi Türkiye ile gerilimli başladı
Koronavirüs salgını, Küresel iklim değişikliği ve kuraklık
Şehit ailesine haber götürmek!..
Umutlarımız mutlu bir 2021 yılında
Mahkeme anayasa suçu işliyor
İnat Kanalı
Ekonomide dibe çakılışı toplumsal uzlaşma önler!”
Siyaset Söyleminde Radikal Dönüşüm…
Kriz yönetiminde iletişimin önemi
Yiyecek ve içecek hizmeti işletmelerine ciro kaybı desteği…
ABD Türkiye’yi kıskaca almak istiyor
Ümitcan Uygun'dan sosyal medya fenomenine ölüm tehdidi
Geleneksel Ortadoğu siyasetimiz nasıldı?
Büyüme bundan sonra nasıl olacak?
Balık üretimini ve tüketimini artırmalıyız