GÖZLEM 31. YIL...

Abdül BATUR
(Konak Belediye Başkanı)
Gözlem ve özgür basın!..
Önceki kuşağın yazı dünyasında, matbaalardaki baskı makineleri “rotatif” diye adlandırılıyordu. Rotatif döndüğünde etrafında gezinen genç gazeteci de heyecanı odak alınarak, “mesleğin geleceği” diye tanımlanıyordu.
İzmir’de 1959 yılında rotatif önünde boy gösteren o gençlerden birisi şimdi, ardında biriktirdiği 61 yıllık meslek deneyimi, yetiştirdiği çok sayıda gazeteci ve ilkeleriyle şehrimizin değerleri arasındaki yerini aldı.
Gazetecilik mesleğine olan heyecanı, tevazu içerir kişiliği, naif yapısı ve İzmir’e olan tutkusuyla her birimizin ağabeyi olan Çetin Gürel, kökü derinlere salan 80 yıllık aydınlık ağacımızdır.
Nazım Hikmet’in Moskova yıllarıydı ve kendisine dünyanın dört bir yanından mektuplar gelirdi. Bazı mektupların zarfında sadece, “Nazım Hikmet – Moskova” yazardı. Ve bu zarf şairi bulurdu.
Çetin Gürel isminin yazılı olduğu gazete de, kurulan güven bağı neticesinde, her dönem okurunu buldu.
İzmir yerel basın tarihi bu duruma, bir dönem üzerinde “Çetin Gürel” adının yazdığı, Sabah Postası, Ege Ekspres, Demokrat İzmir ve Yeni Asır’dan tanıktır.
Çetin Ağabey’imizin 1991 yılında kurduğu gazetesi Gözlem de şehrimiz yerel basınının, evrensele sunduğu bir değerdir. Evrensele sunmuştur, çünkü içerdiği ilkeler bu niteliktedir.
Yerelin ruhunu yakalamış ve evrensel olana yerelden erişebileceğine inanan kalemlerin yer aldığı Gözlem gazetesi, İzmir genelinde, “Gözlem okumak, Gözlemci olmak gibi ayrıcalıktır” tanımıyla da nitelenir ve gazete bu yaklaşımın karşılığını verir.
Şüphesiz ki bunda en büyük etken, Gözlem’in bağımsız bir yayın olmasıdır. Atatürkçü, laik, cumhuriyetçi ve demokrasiyi savunan ilkeleri, yetkin bir yayın kurulu, dinamik kadrosu ile İzmir’den aldığı enerjiyi yansıtması, Gözlem’in ayrıcalıklı tarafını belirginleştiriyor.
İzmir ekonomi dünyası ve politik yaşamının güncesi olan Gözlem’in, 30 yıldan bu yana özgürlüğünü koruyarak yayın yapması, şehrimiz için bir şanstır.
Gözlem’de gözlediğimiz bu özgür yayın politikası, “Özgür basın varsa özgür toplum var” yaklaşımının karşılığı, İzmir’de bugüne değin hep yansımıştır. Bunca yıllık yaşam deneyimime dayanarak söyleyebilirim ki bir kurum başındaki kişi kadardır.
Gözlem gazetesi de değerlerini Çetin Gürel’in kimliği ve kişiliğinden edinmiş, kurumsallaşmış, ardından bir gazetecilik okulu olmuştur. Gelinen noktada, kültürümüzü oluşturan yapı taşları arasındaki yerini almıştır. Çetin Gürel, 61 yıl önce çevresini adımladığı o rotatifin etrafından, hayatı damıtmış bir insan olarak çıktı ve ait olduğu yerin, yerelin güçlenmesi için çalıştı, çabaladı, yazdı…
Yazı yaşamını sürdüren Çetin Ağabey’imizin deneyimlediği hayatı ve meslek birikimi şehrimizin yolunu aydınlatmayı her dönem sürdürecektir. Bu çabalarının belediye başkanlığı dönemimde yakından tanığıyım. Ama Sevgili Çetin ağabeyinin gazetecilik hayatını çok daha önceden bilen biriyim. Çünkü sevgili eşi Meral Gürel, Mehmet Seyfi Eraltay Lisesi’nde fizik öğretmenimdi. O dönemden Çetin Ağabey’in basın mesleğine ne kadar aşık, varını yoğunu mesleğine harcayan bir duayen olduğunu biliyorum.
Çetin Gürel, çok zor şartlara rağmen gazetesini çıkarmayı sürdürüyor. Bize düşen de bu ışığın elden ele dolaşımını sürdürmek ise tarihimize ve kültürümüze karşı olan sorumluluğumuzdur.

Ali Naili ERDEM
(Milli Eğitim Eski Bakanı)
Uygarlık Güneşi…
Özgür ve bağımsız yaşama idealinin zirvesinde taht kuran Gözlem Gazetesi, İzmir’imizin batmayan uygarlık güneşidir. O sadece bir gazete değildir. O; gerçeği, doğruyu ve güzeli arayanların rehberidir.
Çıktığı günden bu yana Cumhuriyet’ten, demokrasiden ve laiklikten ödün vermeden neşir hayatına devam etmektedir.
Ne sağın, ne de solun adamı olmuştur. Yolu Atatürk yoludur. Hedefi refah ve huzur içinde yaşayan bir toplumun gerçekleşmesidir. Her birisi ayrı bir kıymet olan yazarları, basının özgür bir ortamda yaşamasının mücadelesini veren şerefli ve haysiyetli kalem sahipleridirler.
Çeşitli sıkıntılara karşın saygın kişiliğinden ayrılmadan halka doğru haber aktarmadaki hassasiyetini sürdüren Gözlem, çağdaşlaşmayı yaşam kılmıştır.
Hukuklu ve adil bir Türkiye imajını yürekle ve akılla savunan gözlemin, bilimi ve yenilikleri okuyucularının emrine sunmanın mutluluğu içinde, geleceğin mihenk taşı olacağını görüyor; bu muhteşem halini şimdiden kutluyorum.

Ali Nail KUBALI
(NCM Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı)
Gözlem artık dijital bilgi dünyasının üyesi!
Sevgili Çetin 1991 yılında Gözlem’i yayınlamaya başladığında, karşılaşacağı zorlukları, vermek zorunda kalacağı mücadeleyi acaba tahmin etmiş mi idi!
Gözlem İzmir’den tüm Türkiye’ye hitap eden bir yayın organı olmayı amaçlıyordu! Bu hiç şüphesiz kendi içinde zorlukları, üstesinden gelinmesi gereken meydan okumaları olan bir işti.
İzmir’den Türkiye’nin ve dünyanın haberlerini toplamak, ekonomik olayların ve kararların perde arkasına ulaşmak, kendini İstanbul’un ve Ankara’nın iş dünyasına ve ekonomi entelektüellerine kabul ettirmek, gazeteyi çağdaş makinelere sahip bir matbaada bastırmak, aldığı istihbaratı yaygın biçimde ve haberleri eskimeden okuyucularına ulaştırmak…
Bunlar İzmir’den kolay yapılacak işler değildi! Tabii bir de, İzmir’den yayınlanan haftalık bir gazetenin hayat suyu olan reklamları çok ağırlıklı reklam kaynağı olan İstanbul şirketlerinden alıp gazeteyi yaşatmak!
Bu zorluklar gerçekten çok yüksek çıtalar olsalar da yıllarını basın sektörüne vermiş bir Çetin Gürel için belki de aşılabilecek engellerdi!
Ama 1994, 1998, 2000, 2001 krizleri ve arkasından Amerika’da başlayıp dünyaya yayılan Mortgage krizini hemen hiçbir işadamı beklememişti! Bu krizlerin gazete abonelikleri ve reklamları üzerindeki etkiyi, Gözlem yönetiminin hazırlıklı olarak bekliyor olmasına olanak yoktu!
İşte Gözlem bütün bu krizleri adeta mucizevi bir dirençle atlatıp 30. Yaş gününü idrak ediyor!
Bunu da kurulduğu 1991 yılından bu yana, bu çok zor şartlar altında, ülkemizin kuruluş ideallerinden sapmadan, günümüzün evrensel habercilik ideallerine ve teknolojilerine ayak uydurmuş, dijitalleşme yolunda büyük mesafeler kat etmiş bir gazete olarak başarıyor!
Ne kadar kutlansa azdır!
Ne kadar kutlansa azdır!

Atila SERTEL
(CHP İzmir Milletvekili)
Yaşasın Gözlem!
Gözlem Gazetesi’nin kurulduğu günü, dün gibi anımsıyorum.
26 Ağustos 1991.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı’yım. “Türkiye’nin en genç daire başkanı” unvanı ile… İzmir Fuar’ı açılırken Gözlem’in ilk sayısı ellerdeydi. Bir elde Gözlem Gazetesi, diğer elde bir kadeh şarap, orada bulunan herkes yeni bir haber dünyasının doğuşunu kutluyordu.
Gözlem Gazetesi, meslek büyüğümüz Çetin Gürel’in gazetecilik sevdasının eseri olarak doğdu. 29 yılı geride bıraktı.
Yeni Asır’ın gazete olduğu ve yaygın medya ile tiraj yarışı yaptığı, ülkede ses getirdiği yıllarda gazeteyi yönetti.
Patronu, arkadaşı Dinç Bilgin ile Sabah Gazetesi’ni basın dünyasına armağan etti. Kışlığı, yazlığı, arabaları oldu. Argo deyimle konumu “Tuzu kuru”lar arasındaydı.
Ancak içindeki meslek aşkı onu Gözlem macerasına sürükledi. Macera, diyorum, çünkü, namuslu, dürüst insanların gazete patronluğu yapacağı süreç çoktan geride kalmıştı.
Ancak Gözlem yayın hayatına başlamıştı ve bundan geriye dönüş yoktu.
Bu süreçte maddi, manevi onlarca zorlukla karşılaşıldı. Hepsine göğüs gerildi, meslek etik ve ahlakından ödün verilmedi. İş ve siyaset dünyasının nabzını tutan objektif haberler üretildi. Çok sayıda basın emekçisine iş kapısı oldu, genç gazeteciler için okul görevi gördü Gözlem.
İşte kuruluşuna ve gelişimine tanıklık ettiğim gazete 1992 yılında bana da ekmek kapısı olmuştu. O nedenle Gözlem Gazetesi’nin benim belleğimde ve yüreğimde çok farklı bir yeri var. Benim yüreğimde yer ettiği kadar İzmir ve Türk basın tarihindeki yerini de almıştır Gözlem.
Kişiler, koltuklar, dönemler gelir geçer. Yandaşlıkta sınır tanımayanlar sabun köpüğü gibi kayıp gider, yok olur, unutulur.
Çizgisini bozmayan, editoryal bağımsızlık ve objektif gazetecilikten ödün vermeyen gazeteler, kurumlar nesilden nesile yaşamaya devam eder, toplumsal hafızada iz bırakır.
İşte Gözlem de onlardan biridir.
Gözlem, çalışanlarıyla, okurlarıyla çok daha uzun yıllar yaşayacaktır.
Yaşasın ki gazetecilik yaşasın. Yaşasın iş olsun. Yaşasın aş olsun. Yaşasın genç gazetecilere okul olsun. Yaşasın ki, iyi ve güzel insanların yürüdüğü yolun aydınlığa ulaştığına kanıt olsun.
Yaşasın, bağımsız ve özgür gazetecilik.

Aziz KOCAOĞLU
( İzmir Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı)
Her yaşta genç kalabilmek…
İş hayatının yoğun koşuşturmacası içinde olduğum yıllarda tanımıştım Gözlem’i… Ekonomi dünyasına ilişkin detaylı haber ve analizlerin yer aldığı bir ihtisas gazetesi olduğu kadar, aynı zamanda etkin bir fikir gazetesi olarak da dikkat çekiyordu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olduğumda ise Gözlem gazetesini daha sıkı takip etmeye başladım. 15 yıllık bu onurlu görevim sırasında Gözlem Ailesi’ni de daha yakından tanıma fırsatım oldu. Tanıdıkça da sevgi ve saygım arttı.
Çetin Gürel yönetimindeki bu gazete, ekonomik koşullardaki tüm zorluklara rağmen, prensiplerinden tavizsiz yürümeye devam etti. Meslek ilkelerinden ödün vermeden “sadece gazetecilik” yapan örnek bir yayın organı olarak kalmaya özen gösterdi. Sansasyon yerine doğru haberciliği tercih etti hep.. Hâlâ da öyle!
Son 30 yılda dünyadaki değişimin hızı hepimizin başını döndürse de Gözlem’in doğru habercilik ve araştırmacı gazetecilik ilkeleri ne mutlu ki hiç değişmedi. Güçlü yazar kadrosuyla her zaman topluma yol gösterici oldu. Gazetecilik ahlakını her fırsatta hatırlattı bize… Üstelik Atatürkçü ve Cumhuriyetçi çizgisinden en küçük bir sapma yapmadan…
Hepimizin hayatını ve hayallerini derinden etkileyen sıkıntılı Pandemi sürecinde yapılan dijital gazetecilik hamleleri ise, 30 yaşındaki Gözlem’in daha uzun yıllar bu etkinliğini ve yol göstericiliğini sürdüreceğinin en açık kanıtı bence… Web sayfasını ziyaret edenlerin sayısının 1 milyon sınırını rahatlıkla geçmesi, Gözlem’in her yaşta genç kalabildiğini açıkça göstermiyor mu? Bizler için gazeteyi eline alıp o mürekkep kokusunu hissederek satır satır okumak, sayfaların arasında kaybolmak elbette çok ayrı bir keyif… Ancak değişim baş döndürücü hızına ayak uyduramayanların bu yarışta saf dışı kalacağı da gün gibi aşikâr… Gözlem yine doğru yerde, doğru iş yapıyor.
Gözlem Gazetesi’nin bu yolculuğuna şahitlik edenlerden biri olduğum için, kendimi gerçekten çok şanslı hissediyorum.
Nice yıllara Gözlem!

Burhan ÖZFATURA
( İzmir Büyükşehir Belediye Eski Başkanı)
Mücadele ile geçen yıllar…
Yazmaya 1977 yılında başladım. Üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladığım dönemde; Dinç Bilgin, Yeni Asır ve Ekonomik Rapor gazetelerine danışmanlık yapmamı ve her gün mali konularda, yazı yazmamı istedi. 43 yıldır yazıyorum. Rapor/Yeni Asır/Türkiye/Dünya/Gözlem gazetelerinde yazdım. Bu arada işgücü planlaması ve bir medya kuruluşunda model oluşturulması konusunda da doktora yaptım.
Genelde üslubumu sivri bulanlar çoktur. Ama ben haksızlıklar karşısında duyduğum tepkiyi, dile getirmeye çalışıyorum. Bıkıp usanmadan, doğruları aktarmak istiyorum. Kimseden bir beklentim, korkum yok.
Amacım, “haksızlıklar karşısında susan, dilsiz şeytandır” tarifine girmemektir. Kaldı ki çok sevdiğimi, bana her türlü fırsatı sağlayan, parasız yatılı ve burslu olarak okutan ülkeme hizmet etmeyi bir vicdani borç saymaktayım.
Bu dönem içinde bana en çok tahammül eden Çetin Gürel olmuştur. Diğer gazetelerde, nazik bir üslûpla da olsa biraz daha yumuşak olmam istenince mesajı anladım ve orada yazmayı terk ettim. Ama GÖZLEM’de tek bir defa bile uyarılmadım.
Çetin Gürel ile dostluğumuz, 1977 yılında başlamış bugüne kadar devam etmiştir. Kendisinin “bağımsız” bir gazete çıkarmak için yaptığı fedakârlıkların/çektiği maddi ve manevi sıkıntıların en yakın şahitlerinden biriyim.
Maalesef İzmirliler kendi değerlerine sahip çıkmakta pek hassas değiller. “Ayakta kalmak için kalmak için” savaş veren Gözlem’i yaşatmalıyız.

Can PULAK
(Gazeteci – Yazar)
Türk gazeteciliğinin örnek laboratuvarı…
Bir gazetecinin dilediğini özgürce yazması, kalemini rahatça kullanması, fikir ve düşüncelerini hiçbir engele takılmadan belirtmesi, büyük bir zenginliktir.
56 yılı aşan gazetecilik hayatımda, Türkiye’nin siyasi gelişimine paralel zaman zaman aksamalar, kesintiler olmadı değil. Örneğin darbeler, darbe teşebbüsleri, sıkıyönetimler falan, çok kısa aralarla özgürlüğümüzü frenledi. Ama genelde, basın hürriyetinin tüm imkânlarından rahatça yararlandığımı söyleyebilirim.
Çeşitli gazetelerde çalıştım, haberler yaptım, yazılar yazdım. Ama şunu itiraf etmeliyim ki, yazarlık hayatımın en özgür ve en güzel yıllarını Çetin Gürel ustanın Gözlem gazetesinde geçirdim. 22 yıldır kesintisiz yazdığım bu gazetede tek bir müdahale görmedim, yazdıklarımın tek satırına bile bir itiraz duymadım. Bana göre Gözlem gazetesi, Türk gazeteciliğinin örnek bir laboratuvarıdır. İletişim fakülteleri öğrencilerine gerçek gazete ve gazetecilikten örnek vermek isterlerse, işaret parmaklarını Gözlem’e çevirmelidirler.
Gözlem mesleğinin hakkını veren, çıkarlar peşinde koşmayan, mesleğe düzgün ve karakterli gazeteciler yetiştiren bir okuldur. Mütevazı ama yaratıcı ve örnek patronu Çetin Gürel, kimseye eğilmeden, bükülmeden karakterli duruşunu yıllarca koruyarak ve ekonomik sıkıntılara devamlı göğüs gererek, eserini ileriye taşımaya çalışıyor. Usta ve duayen gazeteci ağabeyimiz Öcal Uluç’un ve deneyimli kadrosunun katkılarıyla Gözlem, bugün Türk ekonomi gazeteciliğinin zirvesinde oturuyor. Birbirinden değerli yazarlarıyla Gözlem, ülkemizin çıkarlar peşinde değil, milli menfaatler peşinde koşan çok ciddi, çok iftihar edilecek bir gazetesidir.
Çetin Gürel gibi iyi bir patron ve Gözlem gibi gerçek bir gazete, günümüzde tanınamayacak hâle gelen medyamız için büyük bir şanstır. İyi ki varsın Gözlem, iyi ki varsınız Gözlem’e hayat verenler…

Cem BAKİOĞLU
(Bakioğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı)
“Marka değeri olan” Gazete…
Gazete çıkarmak zor iştir, bilgi birikimi, araştırmacılık, güvenilirlik, iyi yönetim, iyi kadro ve istikrarlı duruş ister.
Hele ekonomi gazeteciliği daha zordur. Toplumun nabzını yakalamak, beklentilerini bilmek, yapılabilecekleri öngörüp yol gösterici, itici güç olmayı gerektirir.
Bir zorluğu da ekonomik ve toplumsal çalkantılarda ayakta kalabilmeyi başarmaktır. İyi organize olmuş, geleceği öngörerek aksiyon alanlar, ayakta kalabilmeyi başaranlardır.
Sahibi olduğu Gözlem Gazetesi ilk sayısından bu yana aynı çizgide ilerleyen istikrarlı yapısı, doğru haberi okuruna ulaştıran tarafsız yapılanması ve uzman kadrosu ile her zaman tercih edilen ve güvenle okunan bir gazete olarak hak ettiği değere ulaşmıştır.
Toplumun ihtiyacı olan doğru ve güvenilir haber alma hakkına hizmet eden ve kentimizin sorun ve ihtiyaçlarını duyurarak çözüm odaklı yaklaşımıyla İzmir’imizin marka değeri taşıyan yayın organlarından olan Gözlem Gazetesi’nin bütün bu değerlerini kaybetmeden koruduğu yapısını takdir ediyor, başta sahibi Çetin Gürel’i ve onun şahsında emeği geçen tüm arkadaşlarını içtenlikle kutluyorum.

Çetin GÜREL
(GÖZLEM Gazetesi imtiyaz sahibi)
Mesleğe âşıktım ve aşkım hâlâ da devam ediyor
1 Şubat 1960 yılında Ege Ekspres Gazetesi’nde spor muhabirliği ile başlayan profesyonel gazetecilik hayatımı Demokrat İzmir, Cumhuriyet, Yeni Asır, Sabah ve yeniden Yeni Asır gazetesinde 1991 yılının 8 Haziranında noktaladım.
Mesleğe tabiri yerindeyse âşıktım ve hâlâ da devam ediyorum. Kenarda oturmaya niyetim yoktu. Ancak haftalık bir gazete çıkarmaya yetecek kadar nakidim vardı. Gazetenin merkezi İzmir’de olacaktı. Ekonomi ve siyasi içerikli elit tabana hitap edecekti.
Doğum günü 26 Ağustos olmalıydı. Bağımsızlık simgesi olan Büyük Taarruz’un başlangıcı, Anadolu’nun “Türk Vatanı olmasının büyük zaferi” Malazgirt Savaşı, ekonominin iki önemli kurumu Türkiye İş Bankası ve İzmir Enternasyonal Fuarının açılış tarihleri de 26 Ağustos’tu.
Gazete, “Ekonomik ve Politik Gözlem” ismiyle “Atatürkçü çizgide, cumhuriyete, demokrasiye, insan haklarına, anayasanın değiştirilemez maddelerine bağlı kalacağını” ilan ederek çıktı. Çizgisini 30 yıl boyunca da değiştirmedi.
Gözlem’in yayına girdiği yıl ülke siyasette önemli gelişmelere sahne oluyordu. 1991 erken seçim öncesi ekonomik istikrarsızlık ülkenin her yanını olduğu gibi İzmir’i de olumsuz etkiledi. 5 bin yıllık tarihinde zaman zaman önemli ticaret merkezi olan İzmir’de iş âlemi iyice kabuğuna çekilmişti.
Gözlem, iş âlemini hareketlendirmek için harekete geçti. “HADİ İZMİR İÇİN EL ELE” kampanyası başlattı. Gözlem’in düzenlediği İzmir’in kanaat önderlerinin ve iş adamlarının katıldığı toplantılarda İzmir’in o günleri, kimliği dâhil geleceği, eksikleri ve neler yapılması üzerinde yapıcı görüşler ve öneriler ortaya çıktı.
İzmir için “birlik ve beraberliğin” bu tarihi kentte neler kazandıracağı üzerinde birleşildi ve “İzmir için el ele verilmelidir” denildi. Sonuçta KİPA market zinciri 8.5 milyon dolara kuruldu. İzmirli iş adamları, Gazete Ege’yi ve Ege TV’yi de kurdular. İki kuruluşun başında da Gözlem’ciler vardı. Çetin Gürel “Gazete-TV”, Erol Yaraş “TV”, Öcal Uluç “Gazete”. Ne yazık ki burada nedenlerini açıklayamayacağım sebeplerden ötürü önce gazete çok sonra TV yayın hayatına son verdi.
Gözlem’in eylülün ikinci yarısında başlattığı “İzmir için El Ele” kampanyası 25 Aralık 1991 tarihinde hedefine ulaştı. Kültür Park içindeki Yaşar Holding’e ait Park Restoran’da yapılan toplantıda önemli kararlar alındı. 110 kişinin katıldığı bu toplantıda Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Yıldırım Avcı, İzmirli Bakanlar Ersin Faralyalı, Mehmet Köstepen, İzmir Milletvekilleri Kaya Erdem, Işın Çelebi, Rıfat Serdaroğlu, Işılay Saygın, Sühan Tanık, Timur Demir, Cengiz Bulut, İlhan Kaya, İzmir Valisi Kutlu Aktaş, Belediye Başkanları, Oda Başkanları ve bilim adamları katılmıştır.
Bu panelde yaptığım açılış konuşmasında aynen şunları söylemiştim: “Gözlem yayın hayatına başlayalı 4 ay oldu. Bu kısa süre içinde kendisine özellikle ana konu olarak İzmir’i seçti ve gündemine getirdi. Çünkü Gözlem’in kurucusu ve çalışanları İzmirli’dir. İzmir’e borçları vardır. Ve bu borcu ödeyebilmenin inancını ve heyecanını taşımaktadırlar.”
Bu inanç ve heyecan 30 yıl boyunca eksilmeden devam etti ve etmeye de devam edecektir.
Bu önemli panelde İzmir Konseyi’nin kurulması, Ege Ekonomisini Güçlendirme Vakfı’nın hemen harekete geçirilmesi, İzmir lobisi için profesyonel bir şirket ile anlaşılması kararları alındı. 1992 yılının şubat ayında ESİAD’ın kuruluş çalışmaları başlatıldı. Mayıs ayında genel kurulu toplantısında başkanlığa Oğuz Tatış seçildi. 1993 yılında, Gözlem’in manşetinde, “2000’li yıllara girerken İzmir’in kimliği ne olmalı?” sorusuna cevap aradığımızı duyurduk ve olumlu tepkiler aldık.
Gözlem yayın hayatına başladığından beri İzmir’in kimliği, İzmir’in asgari müştereklerde birleşmesi, el ele vermesi konularında yoğun çaba gösterdi ve kendisine “İzmir’in sesi” damgasının vurulmasının onurunu yaşayarak mücadelesini sürdürdü ve sürdürecektir.
Tarihe ışık tutmak adına Gözlem, Bergama ilçesinde “Türkiye’de ilk kez altın madeni çıkarılmasında yayınları ile önemli bir rol oynadı. Necip Hamlemitoğlu araştırmalarında “Bergama’da altın çıkarılmasına karşı olanların arkasında Alman gizli servisi ile bağlantılı Alman vakıflarının olduğunu” ortaya çıkarmıştır. Hamlemitoğlu “Bu açıklamaları yaptığım için beni öldürecekler” dedikten kısa bir sonra da öldürülmüştür.
2003 yılının haziran ayından itibaren Gözlem, İzmir’in yanı sıra 21 ilde görevli, deneyimli kadrolarıyla “Anadolu’da Gözlem” başlığı ile Anadolu’nun nabzını tutmayı ihmal etmedi. Metis’in yaptığı araştırmada Gözlem, “müşteri ilişkileri yönetimi operasyonları ile ilgilenenlerin en çok izlediği gazeteler” arasında Hürriyet, Sabah, Milliyet ve Radikal’den sonra 5’inci sırada yer aldı. Ülkenin önemli insan kaynakları olan Ernts & Young, Türkiye’nin en başarılı iş adamlarının yer aldığı kitabında bana da yer verdi.
2000’li yıllardan başlayan ekonomik dalgalanmalar, doğal afetler ve Pandemiyi de dikkate alarak ve bütün bunlara göğüs gererek Gözlem’i bugünlere taşıyan bu çatı altında çalışan ve emek veren bütün meslektaşlarıma ve yardımcılarıma, değerli okurlarımıza, bizi destekleyen dostlarımıza ve kurumlarımıza gönülden teşekkür ediyor ve “İyi ki varsınız” diyorum. Kalın sağlıcakla…

Dilek GAPPİ
(İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı)
Binbir emekle büyüyen gazete…
Gazetecilik mesleğinde yaklaşık 10 yılımı geçirdiğim Gözlem Gazetesi; her şeyden önce ekonomi gazeteciliğinde saygın bir yer edinmeyi başarmış bir gazetedir.
Bu iki sözcük önemlidir; ekonomi gazeteciliği ve saygınlık.
İzmir’den ulusal bir gazete çıkartmak, kimilerine göre nehri tersinden akıtmak gibidir.
Ve doğrudur çoğu zaman bizler nehrin yolunu değiştirmeyi, suları tersinden akıtmayı başardık.
Zamanın yakın tanıklarındanım.
İzmir’den ulusal bir gazete yayınlamanın keyfi, dönemin en başarılı dergilerine imza atmanın mutluluğu, zorluklarla mücadele ve tüm badirelerin içinde elde edilen tecrübelerin yakın tanıklarından biriyim…
Kimi zaman olanakları sınırlı da olsa yüreği büyüktür Gözlem’in…
Ezber gazeteciliğini bozan yayınlardan olan Gözlem Gazetesi, her hafta finansal yol haritasının yanı sıra bağımsız, gerçeklerden yana habercilik tarzı ile Türkiye’nin unutulmayacak yayınları arasına çoktan girdi.
Yayın çizgisi ve yazarlarının sansürsüz düşüncelerini, çoğu zaman “En büyük benim” diyen ulusal medya organları dahi yayınlamaya cesaret edemez.
Yalnızca bir gazete değil aynı zamanda bir düşün kültürünü üzerinde taşıyan Gözlem’e nice yayınlar, Sayın Çetin Gürel’e sağlıklı yıllar ve çok sevdiğim ekibe başarılar diliyorum.

Ekrem DEMİRTAŞ
(İzmir Ticaret Odası Eski Başkanı)
Gözlem dünyanın sesi oldu
Başında ve içinde bizlere, yönettiğimiz kuruluşlara yol ve yön gösteren değerli, uzman dostlarımızın bulunduğu bir gazetenin okuyucusu olmak mutluluğunu verdiği için öncelikle Çetin Gürel’e sonra da GÖZLEM’i çıktığından bu günlere getiren gazeteci ve yazarlara teşekkür etmeyi görev sayıyorum.
GÖZLEM sadece İzmir’in sesi değildi, Türkiye’nin, Dünya’nın sesi oldu, ekonomide, siyasette, sosyal hayatta. Yazar, yorum, araştırma, görüş ağırlıklı bir yayın organının özellikle ekonomi dünyasına açtığı pencere ile bizlere ne kadar yardımcı olduğunu, katkı verdiğini anlatmak da bana mutluluk veriyor.
Çetin Gürel, uzun yıllar Demokrat İzmir / Yeni Asır / Sabah Gazetelerinde yapılandırdığı “tecrübe” merdivenlerinin en üstüne İzmir’de GÖZLEM Gazetesi’ni oturttu.
Gazetecilik – Atatürk – Cumhuriyet – Demokrasi ilkelerinden hiç sapmadan, onca ekonomik krizlerinden geçip 30’uncu yıla gelmek, kolay iş mi?..
Bir soru daha, beni düşündürüyor; “bu aşılması çetin yolda hâlâ yürüyen” GÖZLEM’e biz İzmirliler yeterince ve yaşatılması için gerekli olan desteği verebildik mi?..

Ender YORGANCILAR
(EBSO Yönetim Kurulu Başkanı )
Gözlem İzmir için şanstır!..
1990’lı yıllar, özellikle de ülkemiz açısından bugünkü bilişim çağının kapısını aralayan, küreselleşmenin hızlandığı önemli bir dönüşüm sürecidir.
Böylesi bir dönemde doğup, değişime ve gelişime şahitlik etmenin yanı sıra, ekonominin nabzını tutan, çok değerli yazarları ile tecrübenin ve bilginin paylaşımına imkân veren, basın ilkeleri doğrultusunda okurlarına objektif, doğru haberleri sunan bir markaya sahip olmak, İzmir için de bir şanstır.
Sanayi 4.0 süreci ile birlikte artan dijitalleşmenin, Covid-19 süreci ile birlikte hayatımızın bir parçasına dönüştüğü, her işimizi telefonlarımızdan bir tık ile halledebildiğimiz bir süreçte; sürdürülebilir olabilmek özellikle de yazılı basında çok da kolay değildir.
Öyle ki, her yerden anlık olarak o kadar çok bilgi akıyor ki, doğru bilgiyi alıp, analiz edip, bunu yorumlamak ve iş dünyamıza değer katmak önemli bir başarıdır.
O nedenle, bugün çok zor şartlarda yetiştirdiği evladı 30 yaşına basmış bir babanın gururunu taşıyan, 80 yaşında hâlâ mesleğine ve doğduğu İzmir’e, ülkesine aşkla hizmet etmeye çalışan, pes etmeyen İzmir’in Çetin Abisinin vizyonu ile Gözlem Gazetesi yoluna devam ettiği için çok şanslıyız.
Başta Çetin Gürel olmak üzere, kıymetli tecrübelerini aktardığı Yazı İşleri Müdürü olan kızı Zeynep Gürel ile Gözlem Gazetesi’ni bugünlere taşıyan, tüm emek verenleri kutluyor, yazılı ve dijital yayın hayatında hak ettiği başarılara ulaşmasını gönülden diliyorum.
Çok önemsediğim yerel kalkınmada önemli bir misyon yüklenen İzmir Kalkınma Ajansı’nı, yerel basınımıza verdiği destekten dolayı da, ayrıca tebrik ediyorum.

Erol YARAŞ
(Gazeteci – Yazar)
İlk gece ve ilk fotoğraf!..
Sevgili Çetin Gürel’i ne zaman ziyaret etsem bürosundaki bir fotoğrafın önünde durup kalırım.
Bu fotoğraf Gözlem’in ilk sayısının baskı makinasından çıkış anıdır.
Tarih 26 Ağustos 1991 saatler 05.30’u göstermekteydi. Sevgili Gürel ve ben Türk basınında yeni bir çocuğun doğumuna tanıklık ediyorduk. Hürriyet Gazetesi’nin matbaasındaki sevinç görülmeye değerdi. Hürriyet’teki dostlarımızla birlikte ilk sayımızın doğumunu kutluyorduk.
Gözlem’in 12-16 sayfa ekonomi haberi verdiği günlerde ulusal gazetelerde ekonomi sayfa sayısı ikiyi geçmezdi. Gözlem’in çok kısa bir sürede Türkiye çapında tutunması ve beğeni kazanması ulusal gazetelerde “Ne oluyoruz? Gözlem neden bu kadar tuttu?” sorularına neden oldu.
Ve bugün geldiğimiz noktaya baktığımızda ulusal gazetelerin en az 8-10 sayfasının ekonomik konulara ayrıldığını görüyoruz; bu da Gözlem’in ne kadar doğru bir temel üzerine oturduğunun en güzel göstergesidir.
Kısacası Gözlem bugünkü ekonomi gazeteciliğine yön vermiş ve örnek alınmış bir yayın organıdır.
Meslek yaşantımın her döneminde Gözlem’in bendeki yeri hep ayrı olmuştur. İlk Genel Yayın Yönetmeni olarak Sevgili Çetin Gürel ile paylaştığımız hem zorlu hem de keyifli günleri unutmam mümkün değildir.

Faruk ATASOY
(Reklamcılar Derneği Eski Başkanı)
Türkiye’nin değeri…
Gözlem; Yeni Asır ve Sabah yılarından beri tanıdığım, gazeteciliği bir yaşam biçimi olarak hayatının odağına almış duayen gazeteci, sevgili dost Çetin Gürel’in ve onun gibi basın mesleğine gönül vermiş değerli mesai arkadaşlarının bir eseridir.
Gözlem, başta Ege bölgesi olmak üzere ekonominin nabzını tutar ve iş dünyasının taraflarını ortak bir platformda buluştururken, haberleri yansıtmadaki tarafsız tutumu ile de basınımızda benzeri çok az kalmış bir gazeteciliği sürdürüyor. Bir basın kuruluşu olarak, iş dünyasına yönelik çeşitli öncülükleri, faaliyetleri de gerçekleştirmiş olan Gözlem; sadece, her türlü öncü girişiminin içinde yer aldığı İzmir’in değil, Türkiye’nin de bir değeridir.

Faruk GÜLER
(ESBAŞ Yürütme Kurulu Başkanı)
Gözlem ve katkıları…
İlkeli ve dürüst gazetecilik anlayışından ödün vermeden Türk iş ve ekonomi dünyasının bilgi ihtiyacını karşılayan Gözlem Gazetesi, 30 yaşına ulaşmış ülkemizdeki nadir kuruluşlardan biridir.
30 yıldır okurlarına, başta İzmir ve Ege olmak üzere Türkiye’ye ilişkin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmeleri aktaran Gözlem Gazetesi, sektöründeki küçülmeye inat, deneyimli gazetecilerin ellerinde, yayında kalma mücadelesini sürdürmektedir.
İzmir’in fikir önderlerinden oluşan yazarlarının kaleminden çıkan makalelerle, ufuk açıcı fikirler sunan Gözlem Gazetesi, aynı zamanda mesleğe yeni başlayan birçok gazetecinin ekonomi alanında ihtisaslaşmasına ve sektörde “ekonomi muhabiri” olarak isim yapmasına katkı sunmuş bir gazetedir.
Ege Serbest Bölgesini kurmak ve işletmek suretiyle Türk ekonomisinin gelişimine önemli bir katkı sağlayan ESBAŞ ailesi de, Gözlem Gazetesi’ni takdirle ve ilgiyle takip etmekte ve bu sayede iş ve ekonomi dünyasındaki gelişmelerden haberdar olmaktadır.
Duayen gazeteci Çetin Gürel’in İzmir’de kurduğu ve büyüttüğü Gözlem Gazetesi’nin yayın hayatına başladığı günden bu yana emeği geçen, başarılı hizmetlere imza atan tüm yöneticilerinin, yazarlarının, her kademedeki çalışanlarının 30. yılını kutluyor ve bu değerli yayın organının daha nice yıllar, okurlarına ulaşma imkânı bulmasını diliyorum.

Güman KIZILTAN
(Turizm Bakanlığı Eski Müsteşar Yardımcısı)
Gözlem’in doğuşu…
Gözlem gazetesinin kurucusu ve sahibi sayın Çetin Gürel, İzmir’de yıllardır çok sevdiğim bir arkadaşım, adeta öz kardeşim gibi sevdiğim bir dostumdur. Ege Ekspres, Demokrat İzmir ve Yeni Asır gazetelerinde çalıştığı her kademenin hakkını vererek yetişmiş bir gazetecilik duayenidir.
Kendi gazetesinin yayınına başlamadan evvelki son görevi olarak İstanbul’da sayın Dinç Bilgin ile “Sabah” gazetesini kurdular. Türk basınında yazılı medyanın yıldızı olacak bir yayın organını yarattılar. Daha sonra tekrar Yeni Asır ve ayrılış…
Bu defa artık sıra, mesleğinde kendisinin sahibi olduğu bir eseri yaratmaya gelmişti. Bu, aynı zamanda onun için ikinci bir hayatın başlangıcı olacaktı.
Çünkü burada iş sadece Çetin Gürel’de değildi; Eşi sayın Meral Gürel’in de manevi desteği çok önemliydi.
İşte bu istek ve iradenin sonucunda, haftalık ekonomi ve siyaset gazetesi “Gözlem” 30 sene önce bu şekilde doğdu.
Ben ise yakın dost ve kardeş olarak Çetin Bey ile beraber Gözlem’in doğuşuna ve bugünlere kadar gelişine tanıklık ettim. İlk günden itibaren her hafta Gözlem’de yazdım. Zorluklar da oldu elbet, ama heyecan ve azimle hep birlikte olduk ve hâlâ da beraberiz.
30 senedir her hafta Gözlem’deki köşemde ekonomi, uluslararası siyaset ve özellikle turizm konularında yazmak, benim de hayatımın çok önemli bir parçası haline geldi.
Bütün bu yıllar boyunca Çetin Gürel bir kere olsun “Şunu yaz, bunu yazma” demedi. Hakim olduğu mesleğinin inceliklerini kullanarak bana hep yol gösterdi.
Gözlem tarafsız, doğru haber ve yol gösterici yorumlarıyla çizgisini haysiyetle korudu ve basın için bir örnek teşkil etti, adeta bir rehber oldu. Her türlü menfaati ve tarafsızlığını feda etmesini gerektirecek durumu elinin tersiyle itti.
Ve Gözlem, şu an mensubu olduğu medya türü ve çizgisinin belki de son örneği olarak, adeta savaş şartlarında yaşamını sürdürmektedir.
Azimli, iradeli, haysiyetli ve vatan millet sevdalısı Çetin Gürel ve ailesi, bugün de sayın Zeynep Gürel’in fedakar yönetim katkıları ile çizgisini bozmadan yoluna devam etmektedir.
Yüce Yaradan’ın yol gösterici ışıkları ve yardımları, okuyucularının da desteği ile yoluna devam etmesini, başarılarını misliyle artırmasını diliyorum. Yolunuz açık olsun Gözlem ve Güreller.

Hasan DENİZKURDU
(Eski Adalet Bakanı)
Bitmeyen yolculuk
26 Ağustos 1991 de yani Türkiye’nin ekonomik ve sosyal koşullarının çok farklı olduğu bir ortamda; ekonomik konular, ekonomik tartışmalar oldukça önem kazanmaya başlamıştı. O tarihlerde ve sonrasında İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği yönetim kurulu üyesi olarak, ekonomideki değişimi oda üyelerimize objektif olarak aktararak geleceği görebilen bir gazeteye ihtiyaç olduğunu hissediyor, arıyorduk.
İşte Gözlem, o tarihte Türkiye’nin ortamına olanca ağırlığıyla geldi, 23 ayrı yerde temsilciliği ile İstanbul, İzmir ve Ankara’nın dışında da aranan ve birçok konuyu da öğrendiğimiz bir yayın organı oldu. TOBB yönetim kurulu üyesi iken, bütün Ege Bölgesi Odalarını abone yapınca tebrik mektuplarını hâlâ hatırlarım.
1991-2020 bir basın organı için önemli bir süre ve arşivden izlenince, Türkiye’nin geçmişine adeta bir ayna.
Bugün de aynı heyecan ile geçmişten gelen tecrübesiyle, hâlâ bir “lamba” gibi geleceğe ışık tutuyor.
Tebrikler Gözlem, sonsuza kadar yaşaman ve yaşatılman dileği ile.

Hasan KÜÇÜKKURT
(İZSİAD Yönetim Kurulu Başkanı)
İlkelerinden taviz vermeyen bağımsız gazete…
Öncelikle Gözlem Gazetesi’nin 31. Kuruluş yıldönümünü kutluyor, basın dünyamızın ciddi ve güvenilir bir temsilcisi olarak daha nice yıllar yayın hayatına devam etmesini diliyorum.
31 yıllık geçmişinde bir basın kuruluşunun olmazsa olmazı olan doğruluk, dürüstlük ve objektiflik ilkelerinden taviz vermeden yürüyen Gözlem Gazetesi, politikadan ekonomiye, güncel siyasetten, yerelin sesine kadar her alanda halkın sesi olmayı başarmış bir gazete.
Günümüz Türkiye’sinde bağımsız gazeteciliğin maalesef mumla aranır olduğu, aynı başlıkların onlarca gazetede yayınlandığı bir dönemde hepimiz için Gözlem Gazetesi nefes alınan bir ada olmayı başardı.
Dürüst habercilik ve doğru yayıncılık konusunda her zaman ön sırada yer alan Gözlem Gazetesi, yaptığı araştırmalar, özel haberler, ekonomi değerlendirmeleri, politika yazıları ile okuyucularına ufuk açmayı başarıyor.
Değerli duayen gazeteci Çetin Gürel’in tecrübeli ellerinde ilkeli yayıncılığını sürdüren 31 yıllık Gözlem Gazetesi’ni kutluyor, ilkeli, dürüst ve doğruluktan şaşmayan yayın politikası ile hem bir iş insanı hem de İZSİAD Başkanı olarak uzun yıllar beraberce bu yolda yürümeyi arzu ettiğimi belirtmek istiyorum. Kutlu olsun.

Hilmi UĞURTAŞ
(İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı)
İzmir’den yayılan basın markası: GÖZLEM
“Ekonomi ve Politikaya Yön Verenlerin Gazetesi” misyonu ile yola çıkarak bugün 30. yılına merdiven dayayan Gözlem Gazetesi, tarafsız, güncel, yenilikçi bakış açısıyla İzmir’den Türkiye’ye yayılan basın ışığı görevini başarıyla yürütüyor.
Yeni nesil gazetecilerin “okul” olarak tabir ettiği kurumların başında gelen Gözlem Gazetesi, bugüne dek yetiştirdiği birbirinden nitelikli onlarca gazeteci ile halkın “kaliteli haber alma” olanağına önemli katkılarda bulunmuştur.
Meslekte 60 yılı geride bırakan duayen gazeteci Çetin Gürel’in sahibi olduğu gazetenin kapıları bugün hâlâ sayın Güreltarafından açıldığı için olsa gerek ki Gözlem, basın camiasında yarattığı marka değerini başarıyla sürdürmeye devam ediyor.
Türkiye’nin önde gelen gazetelerini şahlandırdıktan sonra mevcut birikimlerini kendi gazetesi ile taçlandıran Çetin Gürel’i, yarattığı kıymetli Gözlem markasını, yetiştirdiği onlarca gazeteciyi, yazarı, fotoğrafçıyı, reklamcıyı tebrik ediyor, İzmir’den yayılan bu isme öncülük eden, emeği geçen herkesi kutluyorum.

Hurşit TOLON
(Emekli Orgeneral)
Atatürk ve Gözlem…
Çeyrek asır önce tanışarak okuyucusu olmaktan kıvanç duyduğum “GÖZLEM”in 30. Yılını kutluyoruz.
Uzun yıllar ekonomik durumumuz başta olmak üzere; sosyal, siyasi, askeri ve eğitim konularında biz okuyucularını güncel ve güvenilir bilgiler ile aydınlatan “GÖZLEM”e teşekkürlerimi sunuyorum.
Toplumun bilgi alma ihtiyacının günümüzdeki etkili aracı şüphesiz ki medyadır. Medyanın bu konudaki işlevini de yüzyıllardır en yaygın şekilde basın kuruluşları üstlenmiştir.
Yüce önderimiz ATATÜRK, “Basın milletin genel sesidir. Basın başlı başına bir kuvvet, bir okul, bir yol göstericidir” demiştir.
“GÖZLEM” bu bilinç ile sorumlu gazetecilik görevini ilkeli ve saygın bir şekilde otuz yıldır gururla sürdürmektedir.
Özellikle günümüzde, önemli bir kısmı Basın Ahlak Yasası ilkelerini dahi göz ardı eden, anılan etik değerden uzaklaşmış sözde basının var olduğu bir ortamda, “GÖZLEM”in ayrı bir konumu, anlamı ve saygınlığı bulunmaktadır.
“GÖZLEM”in bu başarısı; fikri hür, vicdanı hür ve irfanı hür ve de kalemi özgür, kurucu, yönetici, yazar ve çalışanları ile tam bir CUMHURİYET kadrosu oluşturmasından kaynaklanmaktadır.
Ne mutlu “GÖZLEM” ailesine, ne mutlu biz okuyucularına.
Nice yıllara “GÖZLEM!..”

Hüseyin ASLAN
(Ege-Koop Genel Başkanı)
GÖZLEM; Tarafsız, bağımsız, özgür gazete…
Ülkemizin günümüzde öncelikli ihtiyacı; tarafsız, bağımsız özgür gazete ve kalemini bu ilkeler doğrultusunda kullanan gazeteciler, yazarlar.
20 yıla yakın bir süre Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın İzmir Şube Başkanlığı’nı kesintisiz sürdüren Gazeteci-Yazar kimliğimle ifade edebilirim ki; basının ana görevi; toplumu doğru ve sağlıklı bilgilerle bilgilendirmektir.
Bu görevin pratiği de; haberde doğruluk, yorumda ve köşe yazılarında özgürlük…
Sadece belli bir kesimin, ideolojinin, siyasi odağın “sözcüsü” konumunda olan, sayfalarını, köşelerini diğer görüşlere, siyasi faaliyetlere kapalı tutan gazeteler; demokrasiye ve ifade özgürlüğüne “olumlu” katkı sağlayamazlar. Gazeteler ve gazeteciler “kamu hizmeti” anlayışıyla ve “kamu yararı”nı hareket noktası alarak topluma karşı “sorumlu” olduklarını gözden uzak tutmamalıdırlar.
30’uncu yaşını kutlayan ve saygın meslek büyüğümüz Çetin Gürel yönetimindeki Gözlem Gazetesi; bağımsız, tarafsız ancak; Laik Cumhuriyet’ten, demokrasiden, özgürlüklerden, ülke ve ulus bütünlüğünden yana taraf olan, haberlerde objektif ve yorumlarda, köşe yazılarında özgürlüğü önceleyen gazete…
Gözlem Gazetesi’nin İmtiyaz Sahibi Gazeteci-Yazar Çetin Gürel; iktidarlarla “organik” ilişkiye girmeyen ve yaşamı boyunca elde ettiği birikimlerini, halkın bilgi edinme ve haber alma ihtiyacı için harcayan “örnek” bir meslek büyüğü ve “katıksız” bir yurtseverdir.
Gözlem Gazetesi; gerçek anlamda özgür düşünce ve demokrasi “Forum”udur.
Gözlem’in yazar kadrosunun tümü; kalemini özgürlük, demokrasi, temel insan hakları, barış, kardeşlik, dayanışma ve eşitlik için kullanan ağabeylerimiz, seçkin meslek büyüklerimizdir. Gözlem Gazetesi; 30 yıllık yayın hayatında, toplum kesimlerinin ekonomik ve sosyal problemlerini, kişi hak ve özgürlüklerini, ulusal çıkarlarımızı değişmez bir ilke olarak daima ön planda tutmuştur.
Günümüzün medya dünyasında gazetelerin önemli bir bölümü, halkın doğru ve sağlıklı haber alma ve bilgi edinme hakkını ve ihtiyacını karşılamak yerine, taraftarı olduğu siyasi partinin ve ideolojik dünyasının “sözcülüğünü” yapmaktadır.
Oysa Gözlem Gazetesi; devlet desteği almadan, kamu ilanlarından pay sahibi olmadan okurlarının sahiplenmesiyle yaşamını sürdürmektedir.
Gözlem Gazetesi; yerel, ancak içerik ve yazar kadrosunun sorunları sebep-sonuç ilişkisiyle ve bütüncül yaklaşımla irdeleyen, toplumun tümünü kucaklayan entelektüel düzeyiyle “ulusal” nitelikte bir gazetedir.
Sonuç olarak: Gözlem Gazetesi’nin ekonomik zorluklarla mücadele içinde sürdürdüğü ilkeli yayın çizgisi, fikir namusuna sadakati; demokrasinin güçlenmesine, özgürlük alanının genişlemesine ve gazetecilik mesleğinin düzeyinin yükseltilmesine önemli katkı sağlamaktadır.
Gözlem Gazetesi Ailesi’nin 30’uncu yaşını içtenlikle kutluyorum.

Işınsu KESTELLİ
(İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı)
Bir başarı öyküsü…
Gazetecilik akıl gerektiren, emek gerektiren, sabır gerektiren zor bir meslek…
Hem gazeteci olup hem de gazete çıkarmaya soyunmak daha da zor…
Basında sıfırdan bir marka yaratıp onu 30 yıl aynı kalite çizgisini koruyarak ve ilkelerinden taviz vermeden yaşatmak ise inanılmaz bir başarı öyküsü.
Çetin Gürel, Gözlem Gazetesi ile işte böylesine büyük başarıya imza attı.
Tam 30 yıldır hem İzmir’e hem de ülkemizde yaşananlara ayna tuttu.
Doğrunun yanında, yanlışın karşısında yer aldı.
Yeri geldi uyardı, yeri geldi yol gösterdi.
Kentin, olayların ve değişimin canlı hafızası oldu.
Daha iyi yarınlara ulaşmak için inançla çalışanlara her zaman destek verdi.
Geride kalan 30 yıl medya açısından da büyük değişimlere sahne oldu.
Dijitalleşme gazetecilik yapma şekillerini yeniden biçimlendirdi.
Gazeteler bu süreçte önce özel televizyonlarla, ardından internet medyasıyla rekabet eder hale geldi.
Pek çok köklü markanın sahibi değişti.
Bazı markalar tarih sayfalarındaki yerini aldı.
Gözlem Gazetesi ise ilk günkü kararlılığıyla yolculuğuna devam ediyor.
Çetin Gürel ve çalışma arkadaşları zorlu yolculuklarını azimle sürdürüyor.
Verdikleri bu büyük emeği takdir ediyor ve ayakta alkışlıyorum.
Gözlem Gazetesi’ne başarı dolu nice yaşlar diliyorum.

Jak ESKİNAZİ
(Ege İhracatçılar Birliği Koordinatör Başkanı)
31 yıldır Türk ekonomisinin nabzını tutan gazete…
Türkiye 1980 sonrasında ihracata dayalı büyüme modelini benimsedi. 1980 yılına kadar tarım ürünleri ağırlıklı bir ihracat altyapısına sahip olan Türkiye, 1980 sonrasında sanayi ürünlerinin ihracatta öne çıktığı bir döneme geçti.
1980 yılında 3 milyar doların altında olan Türkiye’nin ihracat rakamı sonrasında Tekstil ve Hazırgiyim sektörlerinin domino etmesi, bu sürece otomotiv, elektrik-elektronik, kimya, demir-çelik gibi sektörlerin önemli katkılarıyla 2021 yılında 201 milyar dolara ulaştı. Bugün Türkiye’nin ihracatına 27 ana sektör katkı sağlıyor. Türkiye genelinde ihracatçı sayımız 100 bini aştı.
Ege İhracatçı Birlikleri olarak son bir yıllık dönemde ihracatımız tarihimizde ilk kez 15 milyar doları aştı.
Tüm bu süreçleri yakından izleyen, Türk kamuoyunu bilgilendiren Gözlem Gazetesi, sadece İzmir’in değil tüm Türkiye’nin ekonomik gelişimine ışık tuttu.
Gözlem Gazetesi, İzmir’in ve Türkiye’nin sesini, ekonomik gelişmeleri, sanayicinin, ihracatçının, çalışanın, üreticinin, halkın yaşadığı sorunları ve karşılaştığı engelleri ilkeli habercilik ve evrensel bir yayın çizgisiyle okurlarıyla paylaştı, ekonomide gündemi belirledi.
Gözlem Gazetesi’nin yürüttüğü başarılı kamu göreviyle daha çok uzun yıllar bölgemize ve ülkemize hizmet edeceğine inanıyor, 31. yaşını kutluyorum.
Türk basınının duayen ismi Çetin Gürel’in liderliğinde Türk ekonomisine nice yıllar yayınlarıyla katkılarının sürmesini diliyorum.

Kemal ZORLU
(Mazhar Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı)
“Gözlem, haftalık özlem…”
Bu yakıştırma bana ait. Daha doğrusu her zaman dilime takılan bir slogan… Bir dönem haftalık değerlendirmeler yapma fırsatı bulduğum, her yönüyle iyi tanıdığım Gözlem Gazetesi, biz iş insanları için gerçekten de her zaman “haftalık özlem” olmuştur. Doğru ve ciddi haberciliği, yerinde tespitleri ve tutarlı yorumlarıyla Gözlem, gazetecilik ilkelerinden asla sapmayan yayın politikasıyla, Türk Medyası ve İzmir’in önemli bir değeridir. Sevgili ağabeyim, değerli gazeteci Çetin Gürel’in, kızı Zeynep Gürel’in de katkılarıyla, medya sektörünün yaşadığı tüm sıkıntılara rağmen emek vererek ayakta tuttuğu Gözlem, hiçbir dönemde kalitesinden ödün vermeden yayın hayatını sürdürmüştür. Gözlem’in, gazeteciliğe gönül vermiş Çetin Gürel ve ailesinin çabalarıyla, kuşaktan kuşağa geçecek sonsuz bir yayın hayatı olduğuna, benim “Gözlem, haftalık özlem” sloganımın da yıllarca dilden dile dolaşacağına inanıyorum.

Lucien Arkas
(Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı)
Ege’ye vefa gazetesi…
Duayen gazeteci Çetin Gürel’in öncülüğünde kurulan ve ülkemiz basın camiasında önemli bir yere sahip ilk ekonomi gazetelerinden Gözlem Gazetesi’nin yayın hayatındaki 30. yılını kutluyorum. Kurulduğu günden beri merkezi İzmir’de bulunan Gözlem, dün olduğu gibi bugün de, Ege’den Türkiye ekonomisinin nabzını aynı heyecan ve başarıyla tutmaya devam ediyor.
Geçen 30 yıl içinde Ege’de öncü pozisyondaki bir çok sektör ve firmayı tanıtarak Türkiye’nin ekonomik ve kültürel gelişiminde büyük paya sahip bölgemizdeki küçük ve orta ölçekli işletmelere önemli katkılarda bulunmuştur. Ege iş dünyasını Gözlem ile ulusala taşıyan Çetin Gürel, bu anlamda içinde bulunduğu bölgeye büyük bir vefa göstermiştir.
Yıllar içinde zamanın ruhuna uyarak ve teknolojiyi takip ederek yalnızca basılı değil dijital mecrada da yer almasıyla daha uzun yıllar hayatımızın içinde yer alacağını göstermektedir. Arkas olarak kurulduğu günden beri biz de Gözlem’in sayfalarında yerimizi almış olmanın mutluluğunu ve gururunu yaşadık.
Basın meslek ilkelerine her zaman uyan Gözlem’in, usta Gazeteci Çetin Gürel’in deneyimi ile sürdürdüğü başarılı ve istikrarlı yayın hayatını gönülden tebrik eder, başarılarınızın devamını dilerim.

Mahmut ÖZGENER
(İzmir Ticaret Odası Başkanı)
Rol model Gazete…
1991 yılında Türkiye’nin ilk haftalık ekonomi ve politika gazetesi olarak, Sayın Çetin GÜREL yönetiminde kurulan Gözlem, bölgemizin ve İzmir’imizin barındırdığı hem ekonomik hem de sosyal ve kültürel değerlere ilişkin haberleri en doğru ve etkin şekilde halkımızla paylaşıp bunları ulusal boyuta taşımış ve her zaman bizlerin en kıymetli paydaşlarından biri olmuştur. Medya sektöründe yaptığı ulusal ve uluslararası çalışmalarla birçok ilke imza atmış, kent ve bölge ekonomisine de değerli katkılar sunmuştur.
Gözlem Gazetesi sahip olduğu “her biri kendi alanında öncü yazarlardan oluşan güçlü ve deneyimli kadrosu” ile sadece halkın haber almasını sağlamakla kalmayıp, araştırmacı ruhuyla kentimizin ve bölgemizin ticaret hayatına da yön verecek gelişmeleri tüm kamuoyuna kesintisiz olarak aktarmıştır.
Habercilikte imza attığı başarılı çalışmalarıyla gazeteciliğe gönül vermiş kişilere rol model olan, sektörün duayeni Sayın Çetin GÜREL, profesyonel hayatındaki duruşunun yanı sıra kendisinden sonra gelen nesillere yol göstericiliği ve mentorluğu ile hepimizin örnek aldığı bir kişi olmuştur. Sayın GÜREL’e, hayata geçirdiği birçok ilk ve başarılı çalışmaları kadar medya sektörüne kazandırdığı önemli isimler için tebriklerimizi sunar, 1991’dan bu yana olduğu gibi bundan sonra da güzel haberler paylaşabilmek ümidiyle başarılarının artarak devam etmesini dileriz.

Mehmet Ali SUSAM
(EGEV Başkanı)
Hep böyle kal Gözlem
Gözlem Gazetesi, kurulduğu 1991 yılından bu yana İzmir’in medya yaşamında çok özel bir duruşu ve yeri olan önemli bir markası durumundadır.
Gözlem Gazetesi, her şeyden önce tarafsız, dürüst ve objektif bakış açısını bozmayan, gazetecilik mesleğinin temel prensiplerinden hiç taviz vermeyen, ciddiyetini, inanırlığını ve en önemlisi saygınlığını yitirmeden ayakta kalmış önemli bir gazetedir.
Saygın gazete olarak kalabilmenin arkasında ise işlerinin başından hiç ayrılmayan, her sayısında aynı özenle çalışan ve gazeteyi zarif kişiliklerinin bir yansıması olarak hazırlayan başta Gürel Ailesi olmak üzere gazetenin emektar kadrosunun büyük katkısı vardır.
Gözlem Gazetesinin yayın yaşamı boyunca hiç uzaklaşmadığı bir diğer referans da Atatürkçülük, laik, demokratik ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ne olan bağlılıkları ve sevdalarıdır.
Yaşanan her ekonomik kriz, her daralma, her güç dönem elbette aynı zamanda bir işletme olan Gözlem Gazetesini de etkilemiştir. Ancak Gözlem hiçbir zaman prensiplerini tartışma konusu yapmamış, sadece doğruları söyleyen tavrından hiç uzaklaşmamıştır.
30 yıllık bu değer, ekonomik ve siyasal yaşamı öncelikli olarak değerlendiren ve yorumlayarak iş insanlarına ve yatırımcı çevrelere yol göstermeye devam etmektedir.
Bir önemli özelliği de değerlerimizi ortaya çıkartarak bir yandan kent içinde bir sinerji yaratmakta, diğer yandan da İzmir’i marka kent olmasına katkı koymaktadır.
Gözlem Gazetesi, 30 yıldır İzmir’e ve İzmirliye içtenlikle bağlı, gazetecilikten hiç ödün vermeden yoluna devam etmektedir. Hiç bozulmadan, bakış açısı ve bağlılıkları değişmeden yürümeye devam edecektir.
Hep böyle kal Gözlem, hep böyle kal…

Mustafa Selim YAŞAR
Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Uzun yıllar yaşayacak…
İzmir’in önemli bir değeri olarak, 1991 yılından bu yana varlığını sürdüren ve İzmir sınırlarını aşarak tüm Türkiye’ye ulaşan Gözlem Gazetesi’nin yolculuğu, ne mutlu ki 30’uncu yaşında kütüphanelerimizde özel bir yere sahip olacak bir kitap haline geliyor.
Tıpkı Yaşar Holding ve şirketleri gibi İzmir topraklarında doğan Gözlem Gazetesi, bugüne kadar gazetecilik ilkelerinden ödün vermeden, Türkiye’ye ekonomi gazeteciliğinin önemini anlatan bir yayın oldu.
Sayfalarında aktüel ekonomi haberlerinin yanı sıra detaylı analizlere, usta yorumlara yer veren Gözlem Gazetesi’nin başarılarının devamını diliyor, gelişen ve dönüşen basın sektöründe, örnek yayınlarına uzun yıllar devam edeceğine inanıyorum.

Neşe GÖK
İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Tüm Türkiye’nin sesi…
Atatürkçü, çağdaş, demokratik bir yaşam biçimi; aklı, vicdanı hür nesiller için kalem oynatan meslek erbaplarına aslında ne yazsak eksik kalabilir. Ulu önder Atatürk’ün de söylediği gibi “Basın, milletin ortak sesidir.” görüşündeyiz. Gözlem Gazetesi, o ortak sesin başarısını kanıtlamış, en güzel yerel örneklerinden… Dile kolay, 30 yıldır çizgisini koruyarak, tarafsız, doğru ve objektif habercilik yapıyor. İzmir’den tüm Türkiye’nin sesi olmaya devam ediyor. Gazeteciliğe gönül vermiş yazar ve yazı işleri kadrosuyla toplumun güvenini, gönlünü kazanmış kocaman bir aile…
Güzel Egemizin lokomotifi İzmir, geçmişten bugüne yerel basının en güçlü olduğu şehirlerin başında geliyor. Gördüğünü, bildiğini, gözlediğini yazan her bir basın emekçisinin bölgemiz ve ülkemiz adına yaptıkları takdiri hak ediyor.
Benim nazarımda bu kitap Gözlem’in köklü geçmişine saygı niteliği taşımanın yanı sıra yerel basının desteklenmesi için atılan adımlardan biri aynı zamanda… Ekonomik sıkıntılar nedeniyle zor dönemler geçiren yerel basının yılmadan ortaya koyduğu emeği takdir ederken destek olmak için de ortak bir ses olmamız gerekiyor diye düşünüyorum.
30 yıldır Gözlem’e emek veren, başta Çetin Gürel olmak üzere tüm yazı işleri ekibine inandıkları yolda daha uzun yıllar başarı diler, böylesi özenli bir çalışmada yer alma gururunu ve keyfini yaşatanlara da teşekkürlerimi sunarım.
Hepinize keyifli okumalar…

Nihat DEMİRKOL
(Gazeteci-Yazar)
Biraz da Nihâvend’dir, GÖZLEM!
Özdemir Asaf, “Yalnızlık Paylaşılmaz”daki şiirlerine, “Her insanın bir hikâyesi vardır, ama her insanın bir şiiri yoktur”diye başlar; malûm… Bendeniz, (Gözlem’deki bir köşe yazımda) “Şiiri olanların bile, her zaman bir şarkısı olmaz” diyerek, eklenivermiştim bu cümlenin ucuna…
30 yılın ardından, “ismi olmayan bu kitaba”, okuduğunuz satırları yazarken, aklıma düştü ve şunları karalayıvermek geldi içimden: “Her gazetenin bir hikâyesi vardır, ama her gazetenin bir şiiri yoktur ! Hele şarkısına tesadüf etmek, mümkün değildir…”
İşte GÖZLEM, bu tuhaf tekerlemenin biricik istisnasıdır. Zira, 30 yıllık hikâyenin şiiri, (bence) şöyledir aslında:
Yâr hasreti dindirmeye pek yetmezdi gücü…
Beyhûde ümit verdi yazık âşıka şair.
İsterse melekler aksini iddia etsin,
Yıllarca yalan söylediler vuslata dair.
Kandık ve inandık hepimiz yetmedi hattâ…
Onlarca hayâl besteledik şarkı ve sair.
Sevdâzedeler her gece bin beddua etsin,
Yıllarca yalan söylediler kısmete dair…
Şimdi… “Yar kim, ağyar kim ? Kim şair, kim âşık ? Melek kim? Şeytan nasıl karıştı bu işe ? Peki, vuslat ne demek ? Biz kim, onlar kim ? Sevdâ, neyin sevdâsıydı ? Sevdâzede kim ? Ne demek hayal bestelemek? Şarkı kimin? Ve sair kim? Kısmet bu kadar mı?”
Bu soruların cevabını, sadece “erbâbı” biliyor. Ama muhtemelen, elinizde tuttuğunuz kitabın satır aralarında, en az birkaç kişi, bu “Çetin” cevapları açıklamaktan geri durmamıştır… Bu Nihâvend şarkı her çalındığında, dinleyicinin, şarkıya aşkla ve şevkle iştirak etmek ihtiyacı hissetmesi, işte bu cevaplar sayesindedir. Cevabını hiç esirgemeyen ve bizi hiç cevapsız bırakmayan GÖZLEM’e şükran duygularıyla…

Öcal Uluç
(Gazeteci – Yazar)
GÖZLEM ve GAZETECİLİK ÜZERİNE…
Adını, Venedik “kent” Devleti (7 – 18. Yüzyıl)’nin “en küçük para biriminden alan” Gazete, Rönesans aydınlanmasının bütün dünyaya yayılmasında “en önemli rollerden birini” üslenen bir mesleğin ürünüdür!..
Gazetecilik, “insanların haber ve bilgi alma haklarını karşılayan” bir meslektir ve basın Yargı / Yasama / Yürütme” erklerinin yanında “halk adına bu üç erki denetme görevini” de üslendiği için “Dördüncü Güç” olarak kabul edilir!..
“İnsanları ilgilendiren her şey” haberdir ve taaa Venedik’in gemilerin yük alıp, yük boşalttığı rıhtımlarında “deniz yolları ile ilgili ticari bilgi, istek, beklentilerle ilgili olayları haberleştiren” tek sayfalık yazılı kağıtların “1 Gazzetta’ya satılmaya başlandığı” günlerinden beri de, “bu özelliğini” kaybetmemiştir.
Bugün, “dijital medyanın bütün dünyayı sardığı” bir süreçte dahi, “kağıt sayfalı” gazeteler, Japonya başta “yüz binlerce, milyonlarca” adet basılmaya” ve de Venedik’in “1 gazzettalık” gazetelerinden “çok daha pahalı” satılmaya devam etmektedir!..
Sadece bir “gazeteci” olarak değil, bir “insan” olarak, “Uygar dünyanın insanları, bir sabah kalktıklarında ‘gazetesiz bir dünya ile karşılaşırlarsa’; acaba ne yaparlar” diye hep düşünmüşümdür!..
Gazetecilik, “çok kötü örneklerini görsek ve yaşasak bile”, özünde “kutsal” bir meslektir ve “temelinde ‘meslek etiği’ yatar!..”
Mesleğe “bu aydınlık pencereden baktığımızda” şu tabloyu görürüz:
Çeşit çeşit sınıflandırılması vardır ama, “asıl” olarak gazetecilik mesleğinde “3 ayrı kol” vardır:1 – Haber Gazeteciliği / 2 – Yorum Gazeteciği / 3 – Araştırma Gazeteciliği.
Haber gazeteciliği “Gazeteciliğin anasıdır” ve de “habersiz gazete” olmaz!..
Ve… “Haberin tam olması için” mesleğin alfabesinde “5N / 1K” ilkesi bulunmaktadır; “NE? / NEREDE? / NE ZAMAN? / NASIL? / NEDEN? – KİM?” soruları… Haber “bu soruları eksiksiz cevaplamalıdır”; biri, birkaçı “eksik kalırsa”, o haber okuyucuya “olanlarla ilgili bilgileri tam olarak vermemiş” olur!..
Ve ne yazık ki, bugünün haberlerinde “çoğunlukla ‘Neden’ sorusunun cevabı” eksik kalmaktadır. Zira “zaman aceleciliği, bu sorunun cevabının habere eklenmemesini” beraberinde getirmekte ve haber sakatlanmaktadır!..
Gazeteler, insanlara, beldelerinde, ülkelerinde, dünyalarında “neler olup bittiğinin haberlerini” verirken, “5 N / 1 K” yönetimin ötesinde “zorunlu” başka bir ilkeye de bağlıdırlar ve bu “ilke” haberin her şeyidir!..
“Haber” için “kutsal bir kelime” vardır, “haber” deyince “o kelime olmazsa”, haber de olmaz ve “haber” diye verilen “şey”, evet şey; “Yalan haber” olur!..
Haber Gazeteciliğinin “olmazsa olmaz” kelimesi; “DOĞRU”dur; Haber “doğru” olacaktır!..
Gazetecilik mesleğine “seviye veren”, okuyanlara “haberlerin üstündeki, altındaki, önündeki, arkasında gelişmeleri ve nedenlerini, dününü, bugününü, yarınını, etkilerini” anlatan, onları aydınlatan “Yorum ve Araştırma gazetecilikleri” için de, Haber gazeteciliğinde olduğu gibi, “olmazsa olmaz” iki “sihirli” kelime vardır.
Yorum gazeteciliğinin “olmazsa olmaz” kelimesi; “HÜR” ve “Araştırma gazeteciliğinin de; “TARAFSIZ” dır!..
“Hür” sözcüğü, “Basın Hürriyeti’nin temelidir” ve Yorum Gazeteciliğinin de “vazgeçilmez, vazgeçilemez” ilkesidir!..
“Yorum ‘Hür’ değilse”, çok açıktır ki, “başka kişi ve merkezlerin ya da şartların yazdırdığı görüşlerdir”; bu da “okuyucuyu aydınlatmaz, belirli bir hedefe yöneltir” ve ortadadır ki; “Yorum Gazeteciği” sakatlanmıştır!..
Araştırma gazeteciliğinin “olmazsa olmazı” olan “Tarafsızlık” ilkesi, çok açıktır ki, “hedefi önceden belirlenen bir araştırma sonucuna ulaşmayı” reddeder ve “objektif bir çizgide yapılacak araştırma sonunda ortaya çıkacak gerçek sonuca ulaşılmasını” sağlar.
GÖZLEM, “çıktığı günden bu yana”, gazeteciliğin bu 3 ana dalında, ilk sayısından itibaren bugüne kadar geçen 30 yıllık süreçte “DOĞRU HABER / HÜR YORUM / TARAFSIZ ARAŞTIRMA” ilkelerinden ayrılmamıştır.
Böyle bir gazetede 30 yıldır yazıyorum, 30 yıldır yayın kurulu üyesiyim ve hem mutlu, hem gururluyum!…

Rifat HİSARCIKLIOĞLU
TOBB Genel Başkanı
Gazetecilikten ödün vermeyen gazete…
Türk basınının köklü kurumlarından Gözlem Gazetesi’nin, 31’inci yaşını can-ı gönülden tebrik ediyorum.
Çetin Gürel’in önderliğinde, gazetecilik gibi çok zor bir mesleği hiçbir ödün vermeden yarım yüzyıldan fazla sürdüren ve bugün hiç de küçümsenmeyecek bir başarıya ulaşan Gözlem’in ülkemizin köklü kurumları arasına girmesini memnuniyetle takip etmekteyim.
Türk iş dünyasının elde ettiği ekonomik başarılar sadece üretim ile olmuyor. Dünyadaki gelişmelerden haberdar olmamız, kendi çalışmalarımızı dünyaya anlatmamız açısından basın, iş dünyamızın da en değerli rehberidir. Bu anlamda ilkeli, hızlı ve doğru haberciliği ilke edinerek, bu alanda emek veren tüm gazeteci arkadaşlarımızın gayretlerini takdirle karşılıyorum. Başarı asla tek kaynaklı değildir. Ekip işidir. Bütünsellik içerir. O bakımdan ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkaracaksak, bu ancak ortaklıkla mümkün olacaktır. Ne sadece iş dünyasının yatırımları, ne eğitimcilerimizin çabaları, ne basınımızın varlığı ne de diğer aktörler. Ancak hep beraber el ele vererek ülkemizin geleceğini, aydınlık yarınlarını çizebiliriz. Bu duygu ve düşüncelerle yeniden GÖZLEM’in yeni yaşını kutluyor, başta Çetin Gürel olmak üzere, tüm çalışanlara başarılar diliyorum.

Samim Sivri
(ESİAD ve TARKEM Eski Başkanı)
İlkelerinden taviz vermeyen gazete…
GÖZLEM, İzmir’in ekonomik, sosyal, kültürel, siyasi pencerelerini Türkiye’ye açan, bu konularda Dünya’daki ve Türkiye’deki gelişmeleri de İzmir’e getiren bir yayın organı. Yorumları ve uzman görüşleri ile beraber, 30 yıldır.
Tecrübeli ve duayen gazeteci Çetin Gürel dostuma ve onun GÖZLEM’ine katkı yapan bütün değerli gazeteci, yazar, yorumcu ve uzman görüşçülere İzmirliler olarak teşekkür borçluyuz. 30 yıldır Dünya’da, Türkiye’de olan değişiklikler, gidip gelen iktidarlar, GÖZLEM’in çıkış ilkelerini hiç değiştiremedi. “Atatürk – Laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyet” rotasından en ufak bir taviz verilmedi.
Ülke / Ege / İzmir sorunlarıyla ilgili yayınlarındaki kalite ve seviyesi, “çözüm yolları gösterme” hususundaki hassasiyeti GÖZLEM’i ayrıcalıklı yaptı.
GÖZLEM, uzun yıllar “Anadolu Aslanları” adı verilen Anadolu iş adamlarının ve sanayi kuruluşlarının sorunlarının Ankara’dan duyulmasını sağlayan gazetelerin başında yer aldı. Ülkenin dört bir yanında meslek kuruluşlarımızla el ele vererek toplantılar düzenledi, özel sayılar yaptı.
İzmir’in ekonomi ile ilgili kuruluşlarının başında gelenlerin yayın organlarının çıkarılmasına yaptığı katkılardan dolayı GÖZLEM çalışanlarına ayrıca teşekkür borçluyuz.
İzmir böyle bir yayın organına her zaman destek olmalıdır!..

Sıtkı ŞÜKÜRER
(İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu Başkanı)
Vazgeçilmez simgemiz!..
Bu aralar Netflix yasaklanma haberleriyle pek bir gündemde. Bu mecrada “Gilmore Girls” diye yedi sezon sürmüş bir diziyi eşimle izliyoruz. Konusu bir Amerikan kasabasında yaşananlar. Sıradan, günlük, mütevazi insan yaşantıları üzerine. Dizinin en vurucu yanı insanların kasabalarına dair özel bir gayretle oluşturdukları geleneklerine iki elleri kanda dahi olsa ısrarla sahip çıkmaları.
Amerika netice itibari ile birkaç yüzyıllık geçmişi olan bir kıta. Oysa bulunduğumuz coğrafya, hele yaşadığımız kent 8500 yıllık geçmişiyle çok daha özel bir yer. Bu kentte yaşayanların yaşadıkları yere sahipliği bahse konu kasabadan çok daha fazla gerekçeye yaslanır. Bir sebeple başka diyarlara göçenlerimiz de dahil olmak üzere, hepimiz İzmir’e derin duygularla bağlıyızdır.
“Kadim İzmir” geçmişten gelen büyüsünü iliklerinde hissederek, halen yaşayan insanlarıyla çok özel bir kent – insan ilişkisi içerisinde bir sevgi yumağı oluşturmuştur. Bu durumun gereği, ilave bir bilinçle, İzmir’e dair hemen her konuda, ona sevdalı insanlarıyla fedakarca yaratılmış değerlerini canlandırma, oluşturma, sahiplenme çabası içinde olma durumundayız. Bu anlayış yazılı basın ve medya alanında da kendini göstermelidir.
Sözü çok önemli iki medya mecrasına getirmek istiyoruz. Birincisi; hepimizin bildiği 100 küsur yıllık çınar “Yeni Asır”, diğeri ise onlarca yıllık mazisiyle, bir efsane gazetecinin, sevgili Çetin Gürel’in önderliğinde yüksek kalitesiyle hem bölgesel, hem ulusal bazda ışığını bizlere yansıtan, İzmir’i sarmalayan, düzgün gazeteciliğin nasıl olması gerektiği konusunda tüm Türkiye medyasına örnek olan bir kurum. Tabii ki Gözlem gazetesidir sözünü ettiğimiz.
Gözlem gazetesi İzmir’in çok özel bir değeridir. Bağlı olarak herkesin hepimizin, yanı sıra kamu kuruluşlarımızın, belediyelerimizin gözünden sakınması, koruması, kollaması gereken bir “nadide mücevherdir”.
Çok uzun yıllardır bir Gözlem okuyucusu olarak her hafta büyük bir heyecan ve zevkle beklediğim bu gazetenin, başta sevgili Çetin Gürel olmak üzere tüm emekçilerini saygıyla selamlıyorum.
Nice yıllara, iyi ki varsın, Sen “Saat Kulesi” misali bizim vazgeçilmez simgemiz ve kıymetlimizsin.

Şükrü ÜNLÜTÜRK
(Sun Holding Yönetim Kurulu Başkanı)
Saygın ve örnek bir gazete…
20 yıldan fazladır büyük bir ilgiyle takip ettiğim Gözlem Gazetesi; doğru ve tarafsız haberlere ulaşmanın gittikçe güçleştiği günümüzde en çok ihtiyaç duyduğumuz “gerçek” haberi okuyucusuyla buluşturuyor.
Bir gazetede görmek istediğim “doğru ve eksiksiz” haberlere Gözlem Gazetesi’ni elime aldığımda ulaştığımı hissediyorum. Entelektüel birikimi zengin, analiz yeteneği kuvvetli yazarların köşe yazıları, okuyucusunu her daim düşünmeye yönlendiriyor ve onların ufkunu genişletiyor.
Gözlem Gazetesi; okuyucusuna ülkemizi ve dünyayı tarafsızca anlatan, ne olursa olsun doğru haberi yazan, yazdıklarının arkasında duran ve okurlarına her zaman saygı duyan bir yayın organı olarak bu günlere ulaştı. Bugün kurucusu, yöneticileri, habercileri ve yazarları ile bilinçli yayın yapan nadir yayınlar arasında yer alıyor. Ayakları yere sağlam basan, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı duruşuyla basın camiasında ve okuyucularının gözünde saygın ve örnek bir gazete.
Bir gazetenin asıl görevi olan okuyucusuna haber ulaştırmayı titizlikle yapan, savunduğu fikirlerin daha çok okunmasını sağlamak için yalan haberlere ihtiyaç duymayan, kışkırtıcı başlıklardan uzak durmayı seçen Gözlem Gazetesi; bir gazeteden çok daha fazlasını okuyucusuna sunarak şu dönemde en çok ihtiyaç duyulan ve aranan “gerçek bilgiye” ulaşmamıza yardım eden bir kılavuz niteliğinde.
Basın özgürlüğünün tartışmalı olduğu bir dönemde Gözlem Gazetesi gibi tarafsız ve cesur seslerin daha çok duyulmasını dilerim. Dilerim ki yolunuz hep aydınlık ve açık olsun.

Tufan ÜNAL
(Batıçim Yönetim Kurulu Üyesi)
Farklı ve güven verici…
GÖZLEM, çağdaş duruşu, sağduyulu çizgisi ve doyurucu haftalık formatıyla eskiden olduğu gibi, bugün de diğer birçok gazeteden farklı bir yerdedir. Türkiye’nin İzmir merkezli en istikrarlı gazetelerindendir. Polemikten uzak yapıcı haber politikası ve ufuk açan yazarlarıyla hiç de kolay olmayan bir şeyi başarmış, “basında güven”in önde gelen bir temsilcisi olmuştur. Bu eserin ortaya konulması ve korunup bugünlere taşınmasının arkasında hiç kuşkusuz Sayın Çetin Gürel’in azmi, mücadele ruhu, mesleki deneyimi ve büyük emeği bulunmaktadır. Kurduğu ekiplerin fikir yoğun ve etkili bir gazete çıkarmak için canla başla gayret göstermeleri, her zaman takdirlerimize mazhar olmuştur.
İzmir’den Türkiye’ye girişimcilik modelleri olarak göz dolduran çok ortaklı şirketlerin yükselme devrini GÖZLEM’le birlikte yaşadık. Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Demeği (ESİAD) 4. Dönem Yönetim Kumlu Başkanlığım döneminde “unutulmaz” dernek yayın organımız EGEVİZYON’un her sayısını birlikte çalışarak şekillendirdik. Büyük ATATÜRK’ün armağanı Cumhuriyetimizin 75. Yılını kutlama onuruna, 1999 Marmara Depremi’nin acılarına birlikte şahit olduk. Bölgemiz ve Türkiye’deki sanayici ve iş insanları deneklerinin (SİAD’lar) federasyon ve konfederasyonlaşmasının temellerini attığımız yıllarda GÖZLEM en büyük takipçimiz ve destekleyenlerimiz arasındaydı.
30 yıldır çağdaş çizgisinden ödün vermeden bölge ve ülke ekonomisine başarıyla eşlik etmiş, yön veren fikirlere ev sahipliği yapmış bir medya kuruluşumuzun varlığı, hepimiz için bir gurur nedenidir.
Nice 30 yıllara…

Tunç SOYER
(İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı)
Örnek gazete Gözlem
Ekonomi ve politika dünyasının nabzını tutma, günceli takip etme ve gündemi belirleme misyonuyla yola çıkan Gözlem Gazetesi’ni yakından takip ediyorum. Zengin içeriği, nitelikli yazar kadrosu ve genç gazeteciler için adeta bir ‘okul’ işlevi görmesiyle Gözlem’in tam bir “gazetecilik modeli” olduğunu düşünüyorum.
Türk basını, belki de tarihinin en karanlık dönemlerinden birini yaşıyor. Basın Meslek İlkeleri ışığında yayıncılık yapmaya çalışan medya kuruluşları, halkın haber alma özgürlüğünü sağlayabilme yolunda pek çok engelle boğuşuyor. Böyle bir ortamda ilkeleriyle öne çıkan Gözlem Gazetesi’nin, hem basılı yayınıyla hem de internet portalıyla sergilediği; kamu yararına, doğru, tarafsız ve araştırmacı haberciliği ayrıca takdirle izliyorum.
Neredeyse bir asrı geride bırakan bir ülkeyiz. Yüzlerce yıllık köklü devlet geleneğimizi de dikkate aldığımızda, Türkiye’nin bugün hâlâ sağlıklı işleyen bir medya yapısına sahip olmayışı çok acı… Gelişmiş demokrasilerde medya, “dördüncü kuvvet” sorumluluğuyla halkın gözü, kulağı, sesi, nefesidir. Toplumun tüm kesimlerinin güçlü bir temsilcisidir ve onlarla devlet organları arasında bir nevi köprü işlevine sahiptir. Yasama ve yürütme faaliyetlerinin yanı sıra kamusal yaşamın her unsurunu, halk adına adeta bir emniyet sübabı gibi izleme ve denetleme görevi görür.
Her kademede, halk adına ve halkın onayıyla yönetme sorumluluğunu üstlenenler, her zaman doğru kararlar alamayabilir, doğru adımlar atamayabilir. İşte, Gözlem gibi bağımsız medya organları tam da bu noktada yine halk adına üstlendikleri kutsal sorumluluğu ifa ederler. Gerçekleri ortaya koyar ve uyarı görevlerini yerine getirirler.
Gözlem Gazetesi’nin, 30 yıldır Atatürkçü çizgisiyle bu görevi layıkıyla yapmak için mücadele ettiğini ve dik durduğunu biliyorum. Adı üzerinde; yerelden genele toplumumuzu sürekli gözlüyor, güncel konuları takip ediyor, gündemi belirliyor. Halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkını cesaretle gözetiyor.
Türkiye’nin ilk haftalık ekonomi ve politika gazetesi olan Gözlem, 26 Ağustos 1991 doğumlu. 26 Ağustos aynı zamanda Türk Kurtuluş Savaşı’nda kazanılan en büyük zaferin başlangıç tarihi. Bu yönüyle de ben Gözlem’i, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde yürüyen parlak zihinli bir Cumhuriyet gencine benzetiyorum. Medyanın bugün getirildiği kötü noktada, kutsal gazetecilik mesleğini yaşatma ve daha iyiye götürme yolunda yaptığı tarafsız yayıncılığıyla bir bayrak taşıyıcısı olarak görüyorum.
İzmir’den Türkiye’ye gerçek gazetecilik ışığını ısrarla yansıtmaya devam eden Gözlem Gazetesi, kentimizin bir değeridir. Taşıdığı tüm güzel özelliklerden ve ilkelerinden asla taviz vermemesini; şehrimize ve ülkemize ışık tutmaya devam etmesini diliyorum.

Uğur YÜCE
Ekonomist – Yazar
İzmir’in Pandaları…
Gözlem Gazetesi dendiği zaman sizlerin aklına muhtemelen İzmir’de 30 yıldır varlığını sürdüren haftalık bir ekonomi gazetesi gelmektedir. Pek haksız da sayılmazsınız. Aslında öyledir.
AMA sadece o kadar değildir. Çok ama çok fazlası var.
Nasıl bugünün gençliğine daha 30 yıl önce şehirlerarası telefon ile konuşmanın nasıl cereyan ettiğini anlatmak çok zor ise, onlara bir zamanlar Türkiye’de basının dürüst, tarafsız, doğruların peşinde olan saygın insanların çalıştığı bir ortam olduğunu anlatmak da o derece zor dur.
Ancak elinizdeki GÖZLEM gibi nesli artık tükenmekte olan bir şehir efsanesini örnek göstererek belki…
Gözlem, kurucusu ve dava arkadaşları kusura bakmasınlar, ama onlar çok uzun zamandır benim gözümde bir doğal yaşam parkının konuğu PANDA’lar gibiler. Şirin, sevimli, ama nesli tükenmekte olan.
Elimde imkanım olsa sizleri pamuklara sarar, müzede nadir değerli bir obje gibi sergilerdim.

Yaşar AKSOY
(Gazeteci – Yazar)
Çetin Gürel’in “Gözlem” gazetesi…
Postaneye yaklaşınca hızlanırım.
Neden?. Çünkü, uzun yıllardır, yani yayınlandığı tarihten itibaren Gözlem gazetesi, posta kutuma hafta sektirmeden pıt diye düşer. Kutuyu anahtarımla açıp Gözlem’i almak, sonra deniz kenarındaki en yakın kahveye gidip (genellikle Vongole Kafe) dikkatlice okumak, yaz-kış demeden daima sürdürdüğüm bir keyiftir benim için.
Posta kutuma dünyanın her köşesinden birçok yerli ve yabancı, dergi, gazete veya kitap kolisi adeta yığılır. Bunları kutumdan alıp sırt çantama sıkıştırırım ve sahilde oturup hepsini dikkatle incelerim. İlk okuduğum gazete Gözlem’dir… Dr.Burhan Özfatura’nın, Öcal Uluç’un, Dr.Zeki Hozer’in, Güman Kızıltan’ın, hele Akkan Süver’in ve diğer çok değerli ve donanımlı yazarların yazılarını o sahil esintisi içinde iki çay eşliğinde okuyup, gereksinmeme yol açacak olanları da (daima yanımda taşıdığım) minik makasımla kesip, evimdeki arşivime eklemek için yola koyulurum. Diğer gazete ve dergiler artık evde incelenecektir…
Gözlem, ekonomi ağırlıklı, siyasi içeriği de olan, ağırbaşlı, demokrat, Anayasal çizgide, liberal ancak devlet düşmanı olmayan bir güzide yayındır… İlk kurulduğu yılı, ilk sayısını nasıl paketleyip dağıtıma hazırladığımızı dün gibi hatırlıyorum. Çalıştığım Yeni Asır’dan birkaç saatliğine kaçıp, Gözlem’in kuruluşuna destek olmak için Gözlem ekibinin ilk çekirdek kadrosuna katılmıştım.
Bence en doyurucu ekonomi gazetelerinden biridir. Ekonominin yanı başında, ulusal gazetelerde bulamayacağınız bir siyaset-ideoloji sentezi sunulur. Hemen dediklerimi açmak isterim. Bir gazete düşünün ki, Dr.Burhan Özfatura ile Yekta Güngör Özden yan yana yazmaktadırlar. Atatürkçü bir idealist kişi olarak sevdiğim laik vatansever Yekta Bey’in yazılarında, acaba ne eksik, neden bu tür yazı yazanları halkın büyük çoğunluğu desteklemiyor diye düşündüğüm içindir ki, bu sorumun yanıtlarını Dr.Burhan Özfatura’nın yazılarında bulurum. O yazılarda ise “katı laik olmayan” ama vatanseverliğin de zirvesi bulunan muhafazakar Türk düşüncesinin belgeleri karşıma çıkar. Kemalistler neden haklıdır? Bu sorunun yanıtı, Yekta Bey’dedir. Kemalistler nerede hata yaptılar? Bu sorun yanıtını ise, Burhan Bey verir. Sentezimi ben yaparım. Ferahlarım. Kafamdaki binlerce soru yerine oturur, yanıtlar filizlenir. Bilinçlenirim. Sağolun derim Yekta Güngör Özden’e. Ve, üniversiteden hocam Burhan Özfatura’ya. İkisi de hain teröre, Türkiye’nin tarihten silinmesine karşıdırlar. Birbirlerine fikren karşı olsunlar, zarar yok, ayrı cephelerde olsunlar, ben onların karşıtlığından “milli sentezimi” yaparım. Vatan müdafaasında çok yönlü bilinçlenirim. Çünkü diyalektik düşünürüm.
Daha bitmedi. Öcal Uluç var, gazetede.
Milliyetçi, kül yutmaz, tok sesli, kimseye müdanası olmayan, imbikten geçirmişcesine cümlelerini küt küt savuran, yalanı dolanı yok, açık sözlü, tam dürüst bir yazar, bir ağabey. İçinize inanç saçan yazılarıyla bir savaşçı, bir Bilge Kağan silahşörü, bir Türkmen Beyi, bir Selçuklu Akıncısı sanki. Türk Ordusu’nun en vatansever Albaylarından birinin oğlu olarak Gözlem’de deneyimlerini, gözlemlerini sunuyor bize. Şapkamı çıkarırım.
Daha neler var?.
Güman Kızıltan’ın turizm önerileri, Ali Naili Erdem, Ali Naili Kubalı, Can Pulak, Şevket Özügergin,hayran olduğum kişi Akkan Süver, Muzaffer Tunçağ. Bunlar yıllardır GÖZLEM’deler. Daha ne olsun?.
Gözlem’i yayınlayan Çetin Gürel’in ellerinden öperim.
Çetin Gürel bir hizmet adamıdır… Ama onun arkasında, hemen hemen hiç gözükmeyen, ancak gölgesi hissedilen bir hizmet ve fedakarlık portresi daha vardır ki… Onun ismi Yılmaz Salım’dır; o mütevazi kişi bizim yıllarca beraber çalıştığımız çelebi, nazik, güzel ruhlu Yılmaz Salım ağabeyimizdir.
Çetin Gürel ve Yılmaz Salım, bizim basın geçmişimizdir, heyecanlı, sırılsıklam terli, inanılmaz fedakar yıllarımızdır; Dinç Bilgin İmparatorluğu’ndan arta kalan ve yüreğimize yerleşen sımsıcak hatıralardır.
Tarih 2017 yılına yaklaşırken, bir gün Çetin Gürel tıpkı uzak geçmişimizde olduğu gibi yine beni yanına çağırdı ve GÖZLEM’de tam sayfa sanat yapmamı istedi. Ayda bir yayınlanacaktı ve ben her ayın 20’si civarı sayfamı teslim erecektim. Hemen kabul ettim ve kolları sıvadım.
İlk sayfamızı gazetede hazırlarken Yunus İzgi ile birlikte çalıştık. Yunus, pek güzel sayfamızı yaptı. Sayfa Sekreteri kardeşim sevgili İlhan (Yunus) İzgi ile 16 yıl önce Yeni Asır’da omuz omuza çalışmıştık. 31 Ağustos 2016 günü böylece saat sabahın 10.00’unda Yunus ile terminalin başına oturarak yeniden gazeteciliğe başlamış oldum. Sayfamın ismi de, “Sanata Gözlem” oldu…
Artık sanat sayfalarımla Gözlem’deyim. Yaptığmız sanat sayfaları Türkiye çapında yayın yapan Gözlem’in gazetesinde ve internet sayfasında yayınlanıyor.
Ben, Gözlem’e daha uzun yıllar dilerken, tüm yazarlarına ve çalışanlarına sonsuz başarılar sunarken, Çetin Gürel ağabeyimizin ellerinden, Yılmaz Salım ağabeyimin o yumuşacık yanaklarından öpüyorum… Var olasın Gözlem…

Yekta Güngör ÖZDEN
(Anayasa Mahkemesi Eski Başkanı)
İzmir’in gözdesi Gözlem…
Demokratik açılımların en güçlü ve en etkin kanıtlarından biri olan basın özgürlüğü halka yönelen araçlarla yaşama geçer. Bunun canlı sayılan öğeleri de gazeteler, dergiler ve yayın araç-gereçleridir. Halkın sesini yansıtan, isteklerini açıklayarak ilgi sağlayan, eleştirilerle yanlışlık ve yanılgıları önleyen, toplumsal dayanışmaya katkıda bulunan basının, özgürlüklerin bayrağı gibi sürdürdüğü çabalar, ulusal yaşam yönünden büyük önem taşımaktadır. Basın özgürlüğünü kötüye kullanarak, basın araç-gereçlerini çıkarlarına araç kılarak, amalı, yanlı yayınlarıyla toplum dengesini bozanları kınayarak halkın özlem ve isteklerine uygun bağımsız yayınlarıyla yaşama katkıda bulunanları kutlamak ve desteklemek gerekir.
Basının sesinin kısıldığı yerde toplum karanlığı giderek koyulaşır. Haksızlık,yolsuzluk ve suçlar artar.
GÖZLEM gazetesi yayına başladığından bu yana hep yansızlık, gerçekçilik, yarar ve ulusal delerler konusunda özenle davranmış, sahip, yönetici ve yazarlarının duyarlığıyla içtenliğini yansıtan yazılarla yayınını sürdürmüştür. Yalnız İzmir’de, Ege bölgesinde değil, yurdumuzun ulaştığı yerlerinde beklenen, aranan, izlenen bir yayın organı olmuştur. Özellikle ekonomik sorunlar başta olmak üzere toplumsal sorunlara ilişkin yazıları, önemli konulara değinen başarılı, uzman yazarları ve en önemlisi ulusal konulardaki özeni ve çabasıyla beğeni toplamaktadır. Sahibini, yönetici ve yazarlarını içtenlikle kutluyor, nice yıllar başarılı yaşam diliyorum.

Yüksel ÇAKMUR
(İzmir Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı)
Aydınlığa açılan pencere…
GÖZLEM, çok zor koşullarda büyük emeklerle kuruldu. İnançla, doğruluktan, dürüstlükten hiç ödün vermeden bizler için aydınlığa açılan bir pencere, karanlıkları aydınlatan ışık oldu.
GÖZLEM’in kurucusu Gürel’i yıllardan beri niteliği ile sağlam, doğruluğu simgeleyen kişiliğiyle tanıyorum. İçten duygularla meslek aşkına, yılmaz mücadeleciliğine derin saygı duyuyorum.
Çetin Gürel, kendisi gibi saygın arkadaşları ile birlikte, alın terleriyle, bilgi ve kültürleriyle bizleri aydınlatmaya devam ediyorlar.
Türkiye ve Dünya ekonomisini, sosyal, siyasal yaşamı, toplumsal gerçekleri, objektif, derinlemesine, bilinçle, gözlemliyor GÖZLEM.
Bizlerin doğru tarafsız olarak yaşamın gerçeklerini sorgulamamızı sağlıyor.
Demokrasiyi, özgürlüğü, eşitliği, ekonomideki gelişmeleri, barışı, hukukun üstünlüğünü, adaleti, basın özgürlüğünü, ilk yayın gününden bugüne değin ödünsüz savunuyor.
Uygarlığı, çağdaşlığı, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu, Laik Demokratik Cumhuriyeti, vazgeçilmez yaşam hakkı olarak benimseyerek, karanlığı aydınlatan sönmeyen bir meşale olarak, gazetenin onurlu, idealist kurucuları, çalışanları, bizleri aydınlatmaya devam ediyor.
Aydınlatıcı ilkelerinden hiç ödün vermeyen gazetedir GÖZLEM.
Descartes “Düşünüyorum öyleyse varım” demişti. GÖZLEM nitelikli yazarlarıyla, yöneticileri ile ilk çıktığı günden beri dayandığı felsefesi ile bizleri düşündürmeye, gözlem yapmaya yöneltiyor. Bizlere yaşamımızda önemli bir düşünsel kazanım sağlıyor.
GÖZLEM’e daha nice başarılı yıllar diliyorum.
İzmir için, Türkiye için iyi ki var GÖZLEM.

Zekeriya MUTLU
(İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı)
Gözlem okumak bir ayrıcalıktır…
İzmir’de yayın hayatına başlayan ve 1991 yılından bu yana sorumlu ve güvenilir yayıncılık anlayışı ile ekonomiye, politikaya yön veren, reel sektörün nabzını tutan Gözlem Gazetesi, bugün İzmir’in önemli değerlerinden biri olarak görülmektedir.
Değerli dostumuz deneyimli gazeteci Çetin Gürel’in ilkeli ve seviyeli yayınlarla başlatıp geliştirdiği Gözlem Gazetesi, bayrağı teslim alarak başarılı çalışmalarını zaman zaman imtiyaz sahibi, zaman zaman Yazı İşleri Müdürü olarak sürdüren Zeynep Gürel’in katkılarıyla çizgisinden ödün vermeden objektif ve etkin haberleriyle güvenilir bir gazete olmaya devam etmektedir.
Gözlem Gazetesi’nin basın dünyasında önemli bir misyonu üstlendiğini düşünüyorum. 1991 yılından bu yana büyüyerek, güçlenerek çalışmalarını sürdüren, saygınlığını koruyan Gözlem Gazetesi’nin kentimiz için de önemli bir kazanım olduğuna inanıyorum.
Toplumu, reel sektörü, esnaf sanatkârları yakından ilgilendiren ekonomik, siyasal ve sosyal gelişmelerden hızlı şekilde haberdar olduğumuz, yayınlarından fikir edindiğimiz Gözlem Gazetesi için şunu söyleyebiliriz: “Gözlem okumak, bir ayrıcalıktır.”

Zeynep GÜREL
(GÖZLEM Gazetesi Yazı İşleri Müdürü)
İşimiz sadece “habercilik”
Başlangıçlar cesaret ister… Korkmadan, azimle, kararlılıkla başlangıçlara imza atanlar ise dünyanın gizli kahramanlarıdır… Tıpkı GÖZLEM gibi… GÖZLEM, 26 Ağustos’ta kuruldu… Aslında kuruluş tarihi anlatıyor ilkelerini, değerlerini, erdemlerini… Cesur bir adımla, her şeye yeniden başlamaya karar vermiş, sadece “gazeteci” Çetin Gürel’le başlayan yolculuk… Aradan geçen 30 yıl boyunca, hükümetler değişti, kuşaklar değişti, medya değişti, iklim değişti, dünya değişti… Gazetecilik anlayışı değişti… Her şey değişti, herkes değişti. GÖZLEM’in yayın çizgisi dışında…
Çünkü yola çıkarken tek bir amacımız vardı. Haber vermek… Doğru haber yapmak, dürüst ve bağımsız yayın çizgimizi korumak, yaptığımız haberlerle ekonomiye yön vermek… Ve öyle de oldu… Ve olmaya devam ediyor. Zaman içinde değişimlerimiz olmadı mı? Elbette oldu… Dijital dünyaya hızlı giriş yaptık mesela… Sadece gazete olarak değil, haber portalımızla da okuyucularımıza doğru ve tarafsız bilgiyi, haberi ulaştırıyoruz. Ve ulaştırmaya devam edeceğiz. Yeniliklerimiz sürecek dijital mecrada… Bizi takip edin…
Çok sevdiğim bir cümledir… “Sevdiğiniz işi yapıyorsanız, bir gün bile çalışmış sayılmazsın”. Eğer, her gün aynı şevkle geliyorsan işine… Eğer her gün bıkmadan basıyorsan bilgisayarın tuşuna… Eğer mutlu ediyorsa seni tıklanan haberlerin… İşte o zaman tüm yorgunlukların, kırgınlıkların birden yok oluyor. GÖZLEM’in hediyesidir yaşamıma…
Şimdi yeni bir döneme giriyoruz birlikte… Yeni bir yaş dönemi başlıyor GÖZLEM’de… Artık 30 yıllımızı geride bıraktık… Ve yeni 30’lu yıllara doğru yelken açıyoruz… Biliyorum, geçmişimizde biriktirdiklerimizle, umutlarımızla, düşlerimizle yeniyle buluşacağız. İleri… Gelecek… Yarın… En sevdiğim kelimelerden… Yürümek için, yol almak için ileri gitmek zorunda değil miyiz? Yürürken biliyorum ki, yine birlikte yol alacağız… Okuyucularımızla, haber paydaşlarımızla, dostlarımızla, bizi destekleyenlerle… İşimizi yapmaya devam edeceğiz… Sadece “haber” vermeye…
GÖZLEM “Mavi”si…
Bu satırları yazarken, bir yandan da akışta gündemi takip ediyorum. Yanan ormanlar, sel felaketi, Afganistan’da endişeyle bekleyen kadınlar… Gündem sıcak ve karanlık gözüküyor… Ve bu karmaşa içinde gözüm GÖZLEM’in mavi logosuna takılıyor. Her şeyin geçeceğini, dünyanın dengeleneceğini, doğru ve dürüst çalışanların her zaman kazanacağını fısıldıyor kulağıma.
GÖZLEM, tüm fırtınalara direnen bir ağaç misali benim için… Hiçbir zorluk yıkamıyor gövdesini… Belki dalları kırılıyor… Ama kırıldığı yerden daha güçlenerek uzanıyor gökyüzüne dalları… Çünkü kökleri sağlam… Çünkü GÖZLEM, 26 Ağustos’un ilkeleriyle büyüttü kendini… Ve o ilkelerinden taviz vermeden geldi bugünlere… Ben yolculuğumuzun daha uzun yıllar süreceğine inanıyorum… Birlikte tüm zorlukları aşacağımıza inanıyorum. Biz işimizi yapmaya devam edeceğiz. Bizim işimiz haber… Biz haberciyiz… Ve birlikte daha güçlenerek aydınlık günlere kavuşacağız.
(Yazılar, yazarlarının adlarına göre alfabetik olarak sıralanmıştır.)