Emeklisi emekli olamayan ülke: Türkiye

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre 2024 yılında yıllık enflasyon yüzde 44,38'e geriledi. 12 aylık ortalama enflasyon yüzde 58,5 oldu. Başka bir deyişle ülkede reel ücretler bir yılda yüzde 44 eridi.

Hükümet, 2025 yılında uygulanacak asgari ücret artışını yüzde 30’da tuttu. Aralık ayı enflasyonuyla birlikte memur maaşları ve emekli aylıklarına eklenecek altı aylık enflasyon farkı da netleşti. Yılın ikinci yarısındaki TÜFE artışı yüzde 15,75 oldu. Buna göre 2025’in ilk yarısı için Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de imzasıyla işçi emeklilerine yüzde 15,75, memur ve memur emeklilerine yüzde 11,54 enflasyon farkı verilecek. En düşük SSK ve Bağ-Kur emeklisi aylığı yüzde 15,75 arttırılarak, 12 bin 500 liradan 14 bin 469 liraya yükseltildi. Emekli emekli olsa da geçinemediği için çalışmak zorunda kalıyor.

İktisatçılar açıklanan enflasyon rakamlarını güvenilir bulmazken, bunun ücretleri baskılama politikasının bir parçası olarak görüyor. Zira bağımsız akademisyenler ve ekonomistlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) açıkladığı rakamlar TÜİK’in iki katı. ENAG’a göre yıllık enflasyon yüzde 83,4 olarak kayıtlara geçti.

Maaş artışlarıyla ilgili tartışma vatandaş geçinemediği için uzun süredir gündemdeki yerini koruyor. Aralık ayı enflasyonunun açıklanmasıyla birlikte işçi (SSK) ile Bağ-Kur emeklileri yüzde 15,75 oranında ve memur ile memur emeklilerine (Emekli Sandığı) ise yüzde 11,54 oranında maaş artış oranı da belli oldu. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜİK’in resmi enflasyon verilerini sahiplenerek, memur, işçi ile emekli maaşlarıyla ilgili enflasyon oranına ilaveten “sosyal refah payı” artışı sinyali vermedi. Erdoğan’ın, 6 Ocak’taki kabine toplantısı ardından 2025 yılında enflasyonda düşüş hedefini vurguladığı açıklamasıyla birlikte memur, işçi ve emekli aylıkları resmileşti. Böylece Erdoğan, AK Parti iktidarına yakınlığıyla tanınmış Memur-Sen ile MHP’ye yakınlığıyla tanınmış Türkiye Kamu-Sen’in de “sosyal refah payı” ile maaşlarla ilgili ilave artış müjdesi vermesi çağrılarını yanıtsız bıraktı.

Kabine sonrasında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in imzasıyla yayımlanan genelgeyle memur ve memur emeklileri için yüzde 11,54’lük artış kesinleşti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da, TÜİK’in SSK ve Bağ-Kur emeklileri için öngördüğü yüzde 15,75 artış oranını işaret ederek, en düşük emekli aylığını 14 bin 469 Türk Lirası olarak açıkladı.

Bu açıklamanın ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı ve ekonomist Prof. Dr. Yalçın Karatepe, resmi enflasyon oranı dışında işçi ve esnaf emeklileri için AK Parti hükümetince sadece 25 kuruşluk bir iyileştirme artışı yapıldığını açıkladı. Karatepe, “Mevcut 12 bin 500 lira olan en düşük emekli aylığına resmi enflasyon oranı itibariyle artış yapıldığında rakam 14 bin 468 lira 75 kuruş oluyor. Bakan Işıkhan bunu 14 bin 469 lira olarak açıkladığına göre AKP iktidarı emeklilere müjde niteliğinde enflasyon oranı artışına ilaveten sadece 25 kuruşluk bir fark koyuyor. Oysa geçmişte yüzde 40 ve yüzde 25 oranında artış yapılan yıllar oldu. O dönemlerde Erdoğan’ın emeklilere bu artışları bizzat ‘müjde’ olarak duyurduğunu hatırlıyoruz. Şimdi ne memur, ne işçi ve ne de emekliler için sosyal refah payı verilmesi de öngörülmedi. Aslında gerçek hayattaki enflasyonu yansıtmayan TÜİK verileriyle enflasyon hesabı dikkate alınarak, tüm emekçilerimiz ve emeklilerimiz enflasyona ezdirilmiş oluyor” dedi.

 

Bahçeli sessiz, Özel tepkili

İktidar ortağı olan ve geçmiş yıllarda asgari ücret ve emekli maaşlarıyla ilgili eleştirileri olan MHP Lideri Devlet Bahçeli ise 2025 yılı maaş zamları konusunda sessiz kalması dikkat çekiyor. Partisinin grup toplantısındaki konuşmasında asgari ücret konusunda olduğu üzere memur, işçi ve emekli maaşlarıyla ilgili yorumda bulunmayan Bahçeli, grup çıkışında, emekli maaşlarıyla ilgili soruyu da yanıtsız bıraktı.

CHP Lideri Özgür Özel ise, en düşük emekli maaşıyla ilgili mutlaka “asgari ücret rakamı olmalı” çağrısını yineleyerek, Bakan Işıkhan’ın TBMM’de yasal düzenleme görüşülmesi olmaksızın 14 bin 469 lira rakamını açıklamasına tepki gösterdi. Özel, “Bugün gelmişler 14 bin 469 lira yapmışlar. Diyor ki, ‘12 bin 500 lirayla geçinemedin 2024’te, gel şimdi 14 bin 469 lirayla geçin’ diyor. Buradan tüm emeklilere bir kez daha sesleniyorum. Geçen yıl ne yaptıysak bu yıl daha fazlasını yapacağız. Artık sarı kartı değil kırmızı kartı alınlarına çakacağız. Şimdi yapmış olduğu, emekli zammıyla artık yüzde 15’e karşılık gelen bir artış yapmış oluyor. Bu vakitten sonra emeklilerle birlikte meydan meydan dolaşıp bu iktidara kırmızı kartı göstermenin, büyük bir mücadeleyi başlatmanın; daha önce de söyledim, öyle başladık, öyle devam edeceğiz, bu asgari ücretliye, bu emekliye, bu çiftçiye, bu esnafa, bu millete yaptıkları için bu iktidarın alnını karışlamanın, bu memleketi onlara dar etmenin zamanı gelmiştir” dedi.

 

İş bırakma çağrısı yapıldı

Memur ve memur emeklilerinin örgütlü olduğu bazı sendika konfederasyonları ise, 13 Ocak’ta ülke genelinde iş bırakma kararı aldı. Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Hüseyin Kara, KESK Eş Genel Başkanları Ayfer Koçak ve Ahmet Karagöz, BASK Genel Başkanı Mehmet Alper Öğretici, HÜR-SEN Konfederasyonu Genel Başkanı Levent Kuruoğlu ve ASİM-SEN Genel Başkanı Özgür Karaca, maaş artışlarıyla ilgili değerlendirme toplantısı yaptı. Ardından konfederasyonlarca yapılan ortak yazılı açıklamada, “Son olarak, maaşlarımızın belirlenmesinde ölçüt olarak kullanılan TÜİK’in yıllık enflasyonu, yüzde 44,38 olarak kamuoyuna açıklaması, yaşadığımız çarşı, pazar ve mutfak enflasyonundan ne kadar uzak durduğunun en önemli kanıtıdır. Bizler, gerçeği ve bilimi ters yüz eden bu siyasal illüzyona ve sefalet ücret dayatmasına boyun eğmeyeceğiz. Bu doğrultuda, milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisinin yaşam şartlarını her geçen gün daha da katlanılmaz kılan; vergide adaletsizliğe, TÜİK’in siyasal manipülasyona dayalı rakamlarına, gerçek grevli toplu sözleşme yasası ile emekçilerle masaya oturmak varken, tüm ipleri siyasi iktidarın eline veren sahte sendika yasasına, bizleri kayıt dışı çalıştırma mantığına mahkum eden, ek ve yan ödemelerimizin taban ve emekli aylıklarımıza dahil edilmediği ve bu sebeple emekli aylıklarımızda yüzde 55’e varan kayıplarımıza karşı; 13 Ocak Pazartesi günü, üretimden gelen gücümüzü kullanarak, tüm iş yerlerimizde iş bırakıyor ve siyasi iktidarı uyarıyoruz” denildi.

 

 “Refah payı artışı şart diyoruz”

Türkiye’de memurlar için hükümet ile toplu sözleşme sürecini yürütme yetkisine sahip pazarlık masasındaki konfederasyon olan Memur-Sen ise, bugün Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde eylemdeydi.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, sendika üyeleriyle birlikte katıldığı eylemde, “Sabit gelirlilerin; kira, elektrik, doğalgaz, gıda ve diğer zorunlu harcamalardan oluşan yükünün arttığı bir zeminde kamu görevlilerinin emeğinin karşılığını alması için meydanlarda olmaya devam ediyoruz. Bir yılda doğalgaz yüzde 60, elektrik ve akaryakıt yüzde 40, Market-Pazar enflasyonu ise en az yüzde 100 artmış durumda. Yılbaşından itibaren ekmeğe yüzde 25 zam geldi. Kiralar ise en az yüzde 60 yükselecek. Emeğin hakkı için refah payı şart diyoruz” açıklamasında bulundu.

Yalçın, “Biz 7’nci Dönem Toplu Sözleşmesi’de imza atmadığımız artış oranlarını kabul etmiyor, 2025 yılının ilk altı ayı için yüzde 15 ve yüzde 10 refah payı talebimizi Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde daha yüksek sesle yineliyoruz. Biz ‘Kamu görevlileri ve emeklileri enflasyona ezdirilmesin, maaşları enflasyon farkı değil masa belirlesin’ dedik. ‘Hakemin görevi piyasanın gerçeğini görmek’ dedik. ‘Hakemin kararı, ismiyle uyumlu olsun’ dedik. ‘Yanlışa dur diyebilsin, haksızlığı gidersin’ dedik. Maalesef Hakem, karar mekanizması gibi değil de noter mekanizması gibi çalıştı. Duyuyor, görüyor fakat algılamıyor, adil sonuca etki edemiyor. Kararı ise, milyonlarca kamu görevlisini ve ailesini mağdur ediyor. Bu yüzden bugün burada, ‘Toplu Sözleşmede İmzamız Yok, Reva Görülene Rızamız Yok’ diyoruz” diye konuştu.

 

********

4’te 1’i çalışmak zorunda

Emekli yoksulluğu arttıkça çalışan emekli sayısı da artıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) açıkladığı resmi verilere göre Mart 2024 itibarıyla 1 milyon 943 bin 579 emekli SGK’ye sosyal güvenlik destek primi ödenmesiyle çalışmayı sürdürüyor. Türkiye Emekliler Derneği’ne göre yaklaşık 2 milyon emekli de kayıt dışı çalışıyor. Geçinemediği için çalışmak zorunda kalan emekli sayısı toplamda 4 milyonu buluyor. Ekonomi yönetiminin çalışmasına göre, Türkiye’de toplam emekli sayısı 16 milyon 154 bin 322 kişi. Buna göre emeklilerin yaklaşık dörtte biri çalışmak zorunda.

Yaşlı işçi ölümleri artıyor

İş Güvenliği ve İşçi Sağlığı Meclisi verilerine göre, Türkiye’de 2024 yılının ilk altı ayında 50-64 yaş arası 215 işçi, 65 yaş ve üstü 52 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. İş cinayetlerinin yüzde altısı 65 yaş ve üstü, yüzde 31’i 50 yaş ve üstünde gerçekleşti. Geçen yıl ise 50-64 yaş arası 454 işçi, 65 yaş ve üstü 95 işçi hayatını kaybederken 50 yaş ve üstü, iş cinayetlerinin yüzde 30’unu oluşturdu.

 

*********

Gıda fiyatları dünyada yüzde 6,7, Türkiye’de 43,6 arttı

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Küresel Gıda Fiyat Endeksi’nin Aralık ayı sonuçlarına göre, gıda fiyatları dünyada 2024’te yıllık yüzde 6,7 artarken Türkiye’deki artış yıllık yüzde 43,6 olarak gerçekleşti.

Bloomberg HT’nin haberine göre; FAO Gıda Fiyat Endeksi, aralıkta bir önceki aya kıyasla yüzde 0,5, Aralık 2023’e göre yüzde 6,7 artışla ortalama 127 puan oldu. FAO dünya gıda emtia fiyatlarının ölçütü olan endeks, 2024’ü tahıl ve şeker fiyatlarındaki önemli düşüşlerin bitkisel yağlar, süt ürünleri ve et fiyatlarındaki daha küçük artışlarla dengelenmesiyle bir önceki yılki seviyesinin yüzde 2,1 altında tamamladı. Türkiye’de ise TÜİK verilerine göre gıda fiyatları farklı bir seyir izledi. Türkiye’de gıda fiyat artışı yıllık yüzde 43,6 olarak gerçekleşti.