Memleketim

Yurdumda endişe verici gelişmeleri üzüntü ile izlerken dilime geçmiş zamanların çok tutulan bir şarkısının sözleri takılıyor. Hatırlayacaksınız, Ayten Alpman’ın “Memleketim” şarkısı;

Havasına suyuna taşına toprağına – Bin can feda bir tek dostuna – Her köşesi cennetim -Ezilir yanar içim – Bir başkadır benim memleketim…’

1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında TRT’de Memleketim şarkısı sık sık çalınmaya başlayınca iki yıldır piyasada olan şarkıya ilgi birden bire patladı. Şarkının özgün versiyonu ile hiç ilgisi olmayan Türkçe sözleri toplumun millî duyguları ile örtüşüyordu. Şarkı büyük satış rakamlarına ulaştı. O günlerde şarkının özellikle nakaratı olan “Bir başkadır benim memleketim sözlerini” gurur ve mutlulukla söylerdik…

Bugün şaşırdığımız uygulamalar karşısında umutsuzluk ötesi acı istihzalı bir gülümsemeyle…

Hatırlıyorsunuz değil mi? Aralık 1930 günü Menemen’de meydana gelen olayda, 43. Piyade Alayı’nda askerliğini yedek subay olarak yapmakta olan öğretmen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay ve onun yardımına koşan bekçiler Hasan ve Şevki beyler şehit edilmişti. Hem de ülkede cumhuriyeti, laikliği yıkıp halifeliği ve şeriatı getirmeyi isteyen bir grup yobaz isyancı tarafından Kubilay boğazı kesilerek şehit edildi. İsyancıların başı Derviş Mehmet, Kubilay’ın başını yeşil sancağın sopasının ucuna koydu ve “Cumhuriyet bitmiştir” diye haykırdı.

Bu olay tarihimizde şeriat ile laiklik arasındaki mücadeleyi vurgulaması açısından çok acı ve hiç unutulmaması gereken çok önemli bir olaydır!

Edirne’de olayı öğrenen Atatürk’ün ilk tepkisi çok şiddetlidir: “Bu ne haldir! Bu cumhuriyetin ve bizim başımızı kesmektir. Bu isyanı bilip de susanlar, harekete katılanlar, bu vahşeti alkışlayanlar, engel olmayanların hepsi sorumludur!”

Atatürk Trakya gezisini yarıda keser ve İstanbul’a döner. 27 Aralık’ta bir toplantı yapar. Bazı Menemenlilerin bu vahşeti alkışlamalarını bir türlü hazmedemez. Bu olayın yalnız Menemenliler için değil bütün cumhuriyetçiler ve vatanseverler için utanılacak bir olay olduğunu söyler.

Aradan 94 yıl geçer.

Bütün bu yıllar içinde Menemen’de Kubilay’ın katillerinden Nakşibendi Şeyhi Esat Erbili’nin tahminen gömüldüğü yer bulunur ve türbeye çevrilir.

2024 Şubat’ında ilkokul öğrencileri, ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum) Projesi kapsamında Şeyh Esat’ın türbesine götürülür. Şaşırmayın, türbe 94 yıl önce Kubilay’ı şehit eden hainler içinde yer alan Nakşibendi tarikatı şeyhi Esat Erbili’ye ait!..

Orada çocuklara ne anlatıldı merak ediyorum?  Fesli Kadir’in safsatalarımı, yoksa mahkeme tutanaklarımı?

Yıl 2024 Aralık: İktidar partisinden Menemen Belediye Başkanı gidiyor şeyh Esat’ın türbesini ziyaret ediyor. Yetmedi, fotoğrafını çektirip sosyal medyada gururla paylaşıyor.

Sizce şimdi bütün bu ziyaretler ne anlama geliyor?

Cumhuriyetçiler ve vatanseverler tıpkı 94 yıl önceki gibi bir kere daha utanıyorlar…

Tanrım! Aradan tam 94 yıl geçti… Bunca zaman içinde bu insanların IQ’sünde hiç mi bir gelişme olmadı? Onlar hala şeyhlerinin uçtuğuna mı inanıyorlar?

Türkiye’nin ortalama IQ seviyesinde son 100 yıl içinde değişiklik olup olmadığına dair kesin bir veri bulunmamakla birlikte, genel olarak IQ seviyeleri zamana bağlı olarak çeşitli faktörlerden etkilenir. Bu faktörler arasında eğitim seviyesindeki artış, sağlık hizmetlerinin iyileşmesi, beslenme koşullarındaki gelişmeler ve çevresel faktörler bulunur. Ayrıca, IQ testlerinin kültürel farklılıklar ve zamanla değişen normlar nedeniyle yeniden düzenlendiği de göz önünde bulundurulmalıdır.

Dünya genelinde ortalama IQ seviyelerinde 20. yüzyıl boyunca artış olduğu gözlemlenmiştir. Eğitim seviyesinin artması, zihinsel olarak daha karmaşık işler yapılması, medyaya erişim ve teknolojik ilerlemeler bu artışın başlıca nedenleri arasında yer alır. Ancak son yıllarda, bu artışın birçok ülkede durakladığı veya tersine döndüğüne dair bulgular da vardır.

Sonuç olarak, Türkiye’nin ortalama IQ’sünde son 100 yıl içinde değişiklik olmuş olabilir, ancak bu değişikliklerin yönü ve boyutu konusunda kesin bir yargıya varmak için daha fazla uzun vadeli araştırma ve veriye ihtiyacımız olacak.

Sizlere mutlu bir yeni yıl dilerim.