Bu iktidar; 22 yıldır, icraatları ve zikzaklı davranışları ile, toplumun dengesini bozdu. Ne akıl bıraktı, ne de huzur. Herkesi ruhi bunalıma soktu. Dün kara dediğine, bugün ak diyerek, herkesi şaşkına çevirdi.
1-Son örnek, MHP Genel Başkanı’nın davranışı oldu. Kısa bir süre önce, en ağır ifadelerle saldırdığı, lanet okuduğu, (40 bin sivilin ve güvenlik gücü mensubunun KATİLİ) terörist başını, bir kurtarıcı olarak takdim etti. Yetmedi. Akla ve değerlerimize ters bir tavırla; TBMM çatısı altında konuşmaya davet etti. Vatanını seven herkesin ve özellikle de terör şehitlerinin yakınları ile gazilerinin yüreklerini kanattı.
-Bu çıkışı, hangi yetki ile yaptı, bilmiyoruz? Sarayın sözcülüğünü mü üstlendi? Merhum Türkeş’in Partisini, hangi hakla, bu duruma düşürdü?
-Kaldı ki; Terörist başının, ne etkisi olabilir? Terör örgütünün, (en hain, kalleş, ikiyüzlü, yalancı, İsrail Uşağı) düşmanımız ABD’nin emrinde olduğunu bilmemekte midir? (Bu durumda, terörün TBMM’deki uydusu DEM’i de şımartmış olmamakta mıdır?)
-Nitekim; Aradan çok zaman geçmeden, çok değer verdiğimiz TUSAŞ’a hain bir saldırı gerçekleştirilmiş; Çok büyük bir güvenlik zafiyeti olduğu da ortaya çıkmıştır. (Yüce Rabbim (cc) şehitlerimizin mekânını Cennet eylesin. Yaralılarımıza acil şifalar lütfetsin.) Bu saldırının arkasında ABD vardır.
-Bu arada; İçişleri Bakanımızın da, daha az konuşmasını tavsiye ediyorum. Konuştukça gafları çoğalıyor.
2-Aynı hatalar, AKP Genel Başkanı tarafından da, çok sıkça, yapılmaktadır. Zira; İstişare ve liyakatli danışmanlardan yararlanma alışkanlığı yoktur. Osmanlı padişahları bile, bu kadar pervasız davranmaz, tek başına kararlar almazlardı. Geniş bir ekiple istişareler yapılırdı. Türk tarihinde, hiçbir zaman, böylesine “Tek Adam” yönetimi olmamıştır. Diş politika da, bu kadar çok hata yapılmamıştır. Herkesle kavga edilip, ağzına gelen söylenip, sonra da barışmak için her türlü taviz verilmemiştir.
-Aslında, hepimiz biliyoruz ki, amaç, AKP Genel Başkanını ömür boyu koltukta tutacak; sonra da aile fertlerine imkân sağlayacak, bir Anayasayı gerçekleştirmektir. Bunun için DEM oylarına ihtiyaç vardır. Geçmişteki “Çözüm Süreci “rezaletinin verdiği zararlar, harabeye dönen beldeler, verilen şehitler, kulak ardı edilmektedir. Yeter ki, iktidar devam etsin… Hâlbuki Ülke için tek yararlı çözüm, bu iktidarın değişmesidir. Zira çok açık bir başarısızlık tablosu mevcuttur; Bugüne kadar Anayasa’nın 153 maddesi 184 defa değiştirilmiştir.)
Bu iktidar, Türk tarihinin; En başarısız, vizyonsuz, müsrif, baskıcı, yasaklayıcı, Türk ve TC karşıtı, hak ve hukuka saygı göstermeyen, kul haklarını hiçe sayan,liyakati ve istişareyi dışlayan, şeffaflığa ve denetime yer vermeyen, halktan kopuk, kibirli, toplumu kamplara bölen, ayrımcı, millî varlıklarımızı yandaşlara peşkeş çeken, din istismarcısı, pervasız, demokrasiye inanmayan, (vitrindeki kayıkçı kavgalarının aksine)dışa en fazla bağımlı, millî ve manevi değerlerimizin içini boşaltan, sosyal yapımızı bozan, Toplumu açlık ve sefalete düçar eden, ülkemizi borç ve faiz batağına düşüren, Rant uğruna çevre ve yeşil katliamlarının önünü açan, kıyıların yağmasına izin veren, Devlete olan saygı ve güveni yok eden, YÖNETİMİ OLMUŞTUR.
- b) Neticede; Ahlaki dejenerasyon akıl almaz boyutlara ulaşmıştır. Mal ve can güvenliği kalmamıştır. Tecavüzler, sapıklıklar, fuhuş, uyuşturucu, kadına şiddet ve cinayetler, yolsuzluklar, rüşvet, torpil, kaçakçılıklar, mafya ve çeteler, yasa dışı kumar, mülteci istilası, kamu malı yağması, hukuka ve ahlaka aykırı ihaleler, israf, işsizlik ve sefalet, gelir dağılımındaki adaletsizlik, kara para aklamaları, gıda terörü, lüks ve israf, dolandırıcılık ve hırsızlıklar, Materyalist cemaatlerin kamu kaynaklarını hortumlaması ve kadroları işgali, Yap-İşlet rezaletleri, yalanlar, ZİRVE YAPMIŞTIR…
- c) Ekonomi, Tarım, Eğitim, Sağlık, Hukuk Düzeni, Demokrasi, Sosyal ve ahlaki yapı, velhasıl her şey çökmüştür. Fikir, ifade, inanç ve teşebbüs hürriyetleri yok edilmiştir. Kula kul olma devri başlamıştır. Toplum, aklını kullanamaz hale getirilmiştir. Yerli ve millî masalı ile, tam anlamı ile dışa bağımlı hale gelinmiştir. Talan, yalan ve hukuksuzluk, ülkeye hâkim kılınmıştır.