İzmir’in 1912 yılında kurulan en eski kulübü Karşıyaka, futbolda uzun yıllar Türkiye’de başarılardan söz edip, ülkeyi Balkan Kupasında temsil ettikten sonra, yönetenlerin başarısızlıklar ve bir stadı bile tamamlayamayıp çeşitli statlarda mücadele etmek zorunda kalmış ve maalesef paraşütsüz 3 lige kadar düşmüştü. Ve tam 6 yıldır 2. Lig’e çıkma yarışında hep sınıfta kalmıştı. Vefalı taraftarları, her sezon, yağmur, çamur, karda peşinden koşuyor, hem de ne fedakarlıklarla. Geçen iki sezonda hedef yine şampiyonluk olmasına rağmen, bir inen, bir çıkan coşkusuz takım hevesleri hep kursaklarda bırakmıştı. Bu sezon deneyimli teknik direktör Mustafa Reşit Akçay yönetiminde elde edilen birkaç galibiyet, yeşil-kırmızı sevdalılarını yine içerde dışarıda havaya soktu.
Tire’deki Kuşadası maçına, tarifedeki 50 liradan satılması gereken biletlere 400 lira ödeyen 3 bin taraftar, yeri göğü inleterek 2-0’lık galibiyete katkı koymuşlardı.
Üstelik, nedense geç açılan gişelerin önünde, kızgın güneşin altında saatlerce bekleyerek. Herkese “Biz herkesten farklıyız” sloganıyla. Kuşadası deplasman galibiyetinin ardından fikstürün cilvesi, üst üste ikinci deplasmanı için Düzce’ye giden ekip, 2-1 kazanarak iddiasını artırdı. En tehlikeli rakip Bursaspor’un, Silivrispor’a takılması ikinci bir armağan oldu, KSK iki puan farkla liderliğe oturuverdi. Düzce’de 1-0 yenik duruma düştükten sonra İshak ile bir penaltıyı kullanamayan Karşıyaka, Ali Sinan Gayla ile beraberliği sağlayıp 90 artıda Sefa Küpeli ile galibiyete kavuştu. Haydi Kafkaf, 3. Lig sana yakışmıyor.