Hisarcıklıoğlu, programdaki yapısal reformlar konusunda atılacak güçlü adımların ülkenin küresel rekabet gücünü artıracağına dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Bugün açıklanan OVP, enflasyonla mücadele, öngörülebilirlik ve sürdürülebilir büyüme için önemli bir yol haritası sunmaktadır. Özellikle bir hususu vurgulamak isterim. Programın uygulanma sürecinde, finansmana erişimin kolaylaştırılması başta olmak üzere, reel sektörün sesine daha fazla kulak verilmesini ve kamu özel sektör istişaresinin artırılmasını önemli görüyoruz. Bizler de, iş dünyası olarak, ülkemizin hedefleri doğrultusunda tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”
“Sıra zor kazanımlarda”
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç yeni OVP’yi, “Ekonomik programın uygulama sürecinde sıra zor kazanımları elde etmeye geldi” şeklinde değerlendirdi. Avdagiç, revize edilen OVP’nin dezenflasyonu temel öncelik olarak ilan ederken, programın üreteceği sonuçların reel sektörün yapısal gücüne halel getirmemesini vazgeçilmez gördüklerini söyledi.
Avdagiç, şunları kaydetti: “Yeni Türkiye ekonomisi hikayesinin temelleri, mutlaka reel sektörün eliyle atılacaktır. Bu nedenle özellikle KOBİ’lerin, ayakta kalmak için finansman imkanlarının artmasına, üretimlerini güçlendirecek şekilde yatırım koşullarının revize edilmesine ihtiyacı var. Bir kere daha ifade etmeliyiz ki; enflasyonla mücadele ederken üretim, ihracat, istihdam ekosistemini korumayı ihmal edemeyiz. Özel sektörün nefesi güçlü olmalı ki hedeflerimizi gerçekleştirebilelim. OVP hedeflerinin yakalanmasının önemli ayaklarından biri, kur politikasının gerçekçi olmasıdır. 2025 sonrası kur ve enflasyon arasında bir korelasyon öngörülmüş olmakla beraber, 2024 için öngörülen kur, ihracatçıyı ve ihracata çalışan sektörleri ciddi şekilde zorlamaya devam edecektir. Bu durumun ithalatı artırarak cari dengede bir risk oluşturmaması için gerekli tedbirlerin alınacağının beklentisi içindeyiz.”
***
“Enflasyonla büyüme tahminlerinde tutarsızlık var”
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, “Yeni OVP dönemi boyunca ekonomik büyüme, istihdam, finansal istikrar ve fiyat istikrarı hedeflerine ulaşmak için kapsamlı ve çok boyutlu bir yaklaşımın benimsenmiş olduğunu görüyoruz. Özellikle enflasyonla mücadeleyi iş ve ekonomi dünyamızın en büyük hedefi olarak gördüğümüzden dolayı; yeni OVP’de bu konunun temel felsefe olarak ele alınması noktasındaki kararlı duruşunu çok önemli ve değerli buluyoruz.
Ancak toplumun bu mücadeleye olan inancının oluşması için yapılması gereken fedakarlıklar noktasında bir uyumun olması da kaçınılmaz. Bu bağlamda yine OVP yılları için konulan büyüme oranlarını bu enflasyon hedeflerine ulaşılmasında biraz iyimser bulduğumuzun bilinmesini isteriz. Çünkü OVP’de 2025-2027 arası enflasyon tahminleri ile büyüme tahminleri arasında bir tutarsızlık bulunmaktadır. Enflasyonla mücadeleye halkın güvenmesi çok büyük önem taşırken bu tür tutarsızlıklardan kaçınılması gerektiğini, sağlıksız bir yüksek büyüme yerine; ekonominin gerçekleriyle uyumlu, sürdürülebilir nitelikli bir büyümenin hedeflenmesi gerektiğini düşünüyorum.
*******
TİM: Yeni adımları heyecanla bekliyoruz
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, OVP’nin ihracat ekseninde şekillendiğini belirterek, bu alanlarda atılacak yeni adımları heyecanla beklediklerini bildirdi. Gültepe, 2025 ihracat hedefinin 279,6 milyar dolar, 2026 hedefinin 296,1 milyar dolar, 2027 hedefinin ise 319,6 milyar dolar şeklinde belirlendiğine işaret ederek, şunları kaydetti: Bir önceki OVP’ye göre 3 yıllık periyodun toplamında 13 milyar dolarlık bir hedef düşüşü var. Bu arzu ettiğimiz bir tablo değil. İhracat ailemizin yaşadığı sorunların net bir göstergesi olan bu rakamları iyi okumamız gerektiğine inanıyorum. Dış ticaret açığı noktasında programda önemli bir iyileşme öngörülüyor. Özellikle ithalatta beklenen düşüş bir önceki OVP’ye göre 71 milyar doları aşıyor. Toplam dış ticaret hacmi de bu eksende negatif yönde revize edilmiş durumda.
*******
Özgener’den OVP değerlendirmesi
İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, iş dünyası olarak sürecin, tüm sektörlerle istişare içinde yürütülmesinden memnuniyet duyduklarını kaydetti. Özgener, “OVP’de makroekonomik tahminlerde ufak da olsa değişiklikler olduğunu görüyoruz. Bu değişen tahminlerin piyasa beklentilerinin ötesinde, reel sektör ve hane halkının enflasyon beklentilerini ne kadar aşağı çekebileceğini ilerleyen süreçte daha net göreceğiz. Merkez Bankası’nın son ‘enflasyon raporu’ açıklamasında, 2024 enflasyonunun tahmin aralığının üst sınırına yakın gerçekleşmesinin daha olası olduğu çıkarımı yapılmıştı. Bu anlamda OVP’nin gerçekçi bir yaklaşım sergilemesinin olumlu olduğu kanaatindeyiz. Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek’in vurguladığı maliye politikalarının dezenflasyonist sürece katkısının önemli olduğu kanaatindeyiz. Bütçe açığının 2024’teki %4.9 seviyesinden 2025’te %3.1’ düşecek olması, mali etkinin nette negatif olması; ve buna bağlı olarak 2025’te 2024’e göre büyümeye negatif ve enflasyona düşürücü etki yapacağına işaret ediyor. Bu noktada, Kamudaki hangi gelir kaynaklarının artacağı ve hangi gider kalemlerinin düşeceği, bunların bütçe açığını ne ölçüde azaltacağı, enflasyonun düşmesi konusunda önemli bir fark yaratacağına inanıyoruz.
********
“Tüm adımları eş zamanlı bekliyoruz”
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, enflasyonun tek haneye düşürülmesi, yatırım, istihdam, üretim ve ihracatın artırılması, gelirin toplumun tüm kesimlerine adil dağıtılması” olarak amacı tanımlanan OVP’de öne çıkan veriler; enflasyon, büyüme ve bütçe açığı olduğunu kaydetti. Yorgancılar, “Dezenflasyonist süreçte, yapılan fedakarlıkların karşılığını gelecek seneden itibaren almayı ümit ediyoruz ki veriler de bunu teyit ediyor. Tabi ki, burada hem para hem de maliye politikalarının birbiriyle uyumlu şekilde kesintisiz hareket etmesi büyük önem taşımaktadır. 2. çeyrek büyüme oranındaki negatif sanayi verisi de gösterdi ki, bu yıl sanayicimiz ve ihracatçımız açısından çok zorlu geçti, geçmeye de devam ediyor. Ancak, 2025 yılının ilk yarısında enflasyonda hedefe yaklaşırsak, yatırımlar ve ihracatın üstündeki baskı da ortadan kalkacaktır.Bu da bizleri umutlandırmaktadır. O nedenle, enflasyonla mücadelede, para politikasını destekleyen tüm adımların da eşzamanlı atılmasını bekliyoruz. OVP yol haritasıdır ve programa bağlı kalınmalıdır. Programın hazırlanmasında emeği geçen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz’a, Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek’e ve katkı koyan tüm Bakanlık ve kurumlara teşekkür ediyoruz. Ülkemiz için hayırlı olsun.” açıklamasında bulundu.
******
OVP üreticiyi güçlendirmeli
İzmir Ticaret Borsası (İTB) Başkanı Işınsu Kestelli, OVP için, “Tarımda üretim planlaması ile eş zamanlı uygulanacak OVP’nin üreticimizi güçlendirecek adımlarla desteklenmesi çok kıymetli olacaktır” ifadelerini kullandı.
Büyüme, enflasyon ve kur hedeflerinin uyumunun bu süreçte çok önemli olduğunu vurgulayan Kestelli, şunları aktardı; “Programın kredibilitesi için ilk yıldan başlayarak hedeflerin yakalanabilir olmasını çok önemsiyoruz. Parasal tedbirlerle belli bir aşamaya geldiğimiz bu süreçte maliye politikalarının belirleyici bir rolü olacak. Temel beklentimiz, kamuda tasarruf ve yapısal reformlar başta olmak üzere programa güven aşılayacak adımların kararlılıkla atılması, ekonomideki kırılganlıkların ortadan kaldırılması ve Türkiye ekonomisinin inovatif üretim gücüyle ihracata dayalı sürdürülebilir yüksek büyüme dönemine geçişinin sağlanmasıdır. Tarımda üretim planlaması ile eş zamanlı uygulanacak OVP’nin üreticimizi güçlendirecek adımlarla desteklenmesi çok kıymetli olacaktır. Tavizsiz uygulanacak bir programın, toplumun tümünü kapsayan refah artışına yol açacak bir dönemin kapısını açmasını temenni ediyoruz.”
*****
Kur uyarısı
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ise kur uyarısında bulunarak, “2024-26 yıllarını kapsayan OVP’de 2024 yılı için yıllık enflasyon yüzde 33 olarak öngörülmüştü. Bugün bu hedefin yüzde 41,5’a yükseltildiğini görüyoruz. Yıllık ihracat hedeflerinin 2024 yılı için 267 milyar dolardan 264 milyar dolara, 2025 yılı için 283,6 milyar dolardan 279,6 milyar dolara, 2026 yılı için 302,2 milyar dolardan 296,1 milyar dolara indirildiğini üzülerek görüyoruz. Türk lirasındaki aşırı değerlenmenin 3 yılda 13 milyar dolar ihracat kaybına yol açacağı programda yazılmış. Gerçekleşmenin daha da kötü olmasından endişe ediyoruz. Küresel pazarda rekabetçiliğimizi kaybettik. Dünya genelinde talebinde nazlı olduğu bir süreçten geçiyoruz. Rakiplerimize göre yüzde 40 civarında pahalı konumdayız. Türk ihracatçısı müşteri kaybetmemek için öz sermayesinin erimesini göze alarak kar etmeden ya da zararına işlerini sürdürüyor. Enflasyon rakamlarından düşük artan döviz kurlarıyla 3 yıl daha devam edemeyiz. Türk ihracatçısına cansuyu verilmediği takdirde bu ihracat hedefleri şaşar, ihracatçılarımız Pazar kaybeder bu da Türk ekonomisinde farklı noktalarda kötü gidişi domino etkisiyle artırır. İhracatçılara performansına göre yeni bir devlet destekleri hayata geçirilmeli. Aksi takdirde ihracat entübe olur. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın dolar kuru üzerindeki baskıyı kaldırmasını ve dolar kurunun serbest piyasada olması gerektiği noktaya gelmesi gerektiğinin altını çiziyoruz.”