Göller kuruyor tatlı su seviyesi giderek daha derinlere düşüyor. Deniz sularına ve beklenmeyen yağmurlara gelince farklı bir durum var. 20 küsur yıldır bilim insanları okyanusların 5-6 metre kadar yükselmeleri tehlikesinden bahsediyorlar ve kamuoyunu uyarıyorlar. Bu uyarı güneş patlayacak, Karadeniz patlayacak türünden bir uyarı da değil. Yani çıkmaz ayın son çarşambasında olabilecek, otuz veya 4o milyon yılda olacak bir felaket, bir tehlike değil. Kutuplardaki buzların erimesi ile ilgili. Ve korkarım bizlerin yaşam süresinde olacak bir olay.
Artık gerçek olmaya başladı dünyadaki su seviyelerinin yükselişi. New Orleans’da ürkütücü boyutlardaki yükseliş, Maldiv adalarındaki bulgular.
İzmir’in bir önlem planı olması gerektiğini yıllar önce yazmıştım. Acil önlem planı! 3-4 milyon insanın taşınması ve yepyeni bir kent inşası. Su biliyorsunuz bardağın üstüne taşar ve aniden her taraftan akmaya başlar. Yer yer bardağın üstüne vardı su seviyesi. New Orleans çevresindeki bulgular alarm verici, kısmen 60 cm kadar bir artış olmuş. Orada med ve cezir çok daha bariz olduğundan olay bizdeki kadar net ölçülemiyor.
Küresel ısınma, buzulların erimesi. Geliyor gelmekte olan.
Düşünün ki Konak Meydanı sular altında. Urla otoyolunun bir kısmı da, Güzelbahçe sahil kesimleri sular altında. Ciddi bir planın çalışılması gerek. Yeni meydanlar, konutlar acil durumda nereye yapılacak? Hastanesi, yolu ile. Bunlar şimdiden düşünülmez ise kriz anında tekrar panik ve gemisini kurtaran kaptan rolü oynayacağız. Kalan sağlar bizimdir. Bin yılın felaketi, yönetim ne yapsın? Yönetim bir zahmet plan yapsın kardeşler. Ki acil durum ortaya çıktığında zarar ve can kaybı en azında olsun.
Planlamanın önemini anlamak için abstrakt düşünebilme kabiliyeti olması gerek. Yani soyut düşünebilme. Mimarlar örneğin bu konuda idmanlıdırlar. Büyük çoğunluk ise soyut düşünemez. Bu yeteneği, görgüsü, bilgisi kıt olan birini bu planlamanın başına getirirsen tüm ilgisi makam aracı ile caka satmak, alt kadrolara akraba vs. yerleştirmek, yurt dışı seyahat kapmak vs. olacaktır. Plan da kadük olur haliyle. Bu planlamada enerji gereksinimi, içme suyu hatlarının planlanması gerekmektedir. Şehir planlaması ile koordineli olmalıdır. Ne kadar hayalperest bir talep değil mi? Fazla yağmur yağınca Alsancak’ta, Balçova’da denize yakın yerlerde hala yollarda göletler oluştuğunu düşünürsek… İZSU hakkında daha önce yazmıştım. İktidarda olunca insan doğal olarak eleştiri duymak istemiyor. Bir şey hayalden gerçeğe dönüştürünce bir sürü insan çıkıp öyle değil de böyle olmalıydı diyor. Ve insan olayı fiile dönüştüren olarak artık bıkıyor ve usanıyor bu kritikleri dinlemekten.
Bu tabii sadece İzmir değil tüm deniz kenarı şehir ve yerleşim bölgelerini ilgilendiren bir olay. Gulfstream sıcak su akıntısı kuzey Avrupa’yı yaşanabilir sıcaklıkta tutan ana pompa. Eğer bu pompa küresel ısınma sürecinde kaybolursa çok daha büyük nüfusların göçü gündeme gelebilir. Yani küresel ısınma kuzey bölgelerinde soğumaya yol açabilir. İmkanı olan bir tekne alsın demek daha mı gerçekçi acep? Bunu demek marinaların su seviyesi yükselince hizmet veremeyeceğini anlamamak demek olur gardaşlar.