Türkiye’nin Avrupa Voleybol Şampiyonluğu zaferi ve tabi ki filenin sultanları dünya basınında da oldukça ilgi gördü. LGBT tartışmalarından Türkiye’nin bu tarihi başarısına kadar her açıdan konuyu ele alan uzmanların uzlaştıkları tek konu ise Türkiye’nin bu başarıya aslında ne kadar da ihtiyacı olduğu.
POLITICO gazetesinin olaya ilişkin attığı başlık aslında Kuzey Amerika basınında yer alan eleştirileri özetlemekte: “LGBTQ+ voleybol şampiyonu Türkiye’nin kültür savaşında sinirleri bozdu.”
Türkiye’nin kadın voleybolcuları Pazar günü hem Avrupa şampiyonluğunu kazandılar hem Türkiye’de bir süredir yaşanan LGBTQ tartışmasını alevlendirdiler. Takımın yıldızlarından Ebrar Karakurt elbet tartışmaların odak noktası. Kimi gerici kesimler Ebrar’ı “LGBT’yi özendirmekle” suçlamakla oyalanmaktan Ebrar’ın ne kadar yetenekli bir sporcu olduğu noktasını kaçırıyorlar, hatta belki de bununla ilgilenmiyorlar bile. Çünkü bu insanların dertleri ne Türkiye’nin imza attığı başarılar, ne de birleşmek… Polemikten beslenen bu gerici zihniyet de Türkiye’nin hala mücadele etmesi gereken başlıca sorunlardan biri.
Bu zafer LGBT tartışmasını değil, bu zihniyeti gündeme getirmeli. Türkiye’nin yüzyılına bu zihniyetle mi devam edeceğiz?
Erdoğan, Filenin Sultanlarını bizzat tebrik etse de, sosyal medyada süregelen karalama kampanyasını ve Ebrar’ın hedef gösterilmesine karşın hükümet yetersiz kalıyor. Eleştirmenlere göre gerek Cumhurbaşkanı, gerek AKP hükümeti çizgisini çok net çekerek sporcusuna sahip çıkmalı ve Türkiye’nin özgürlükler ülkesi olduğunun altını çizerek yıllardır yıpranan imajını düzeltmek için de uğraşmalı.
Voleybolcuların Sırbistan’a karşı finalde zafer ilan etmesinden bir gün sonra çekilen videoda, bir kadının otobüste öfkeyle “Ülkemi lezbiyen yapamayacaksınız.” Videosu sosyal medyada gündem oldu…
İktidardaki AK Parti’nin 2017 yılına kadar 10 yılı aşkın süredir Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Melih Gökçe’in, Brüksel’deki finalden bir gün önce Karakurt’un takımdan atılması yönünde çağrısı ise ABD’de dahi gündemde. Gökçek’in “Sen bir LGBT’sin, milli takıma layık değilsin. Milli takım kirlenmesin diye onu milli takımdan atın.” Sözlerine hükümet kanatından kesin eleştiri gelmeli. Türkiye artık bunlarla anılmamalı. Yoksa kötüye giden tek gerçeğimiz ekonomimiz olmayacak.
Ebrar Karakurt’a “eşcinsel sapkın” diyen muhafazakar İslamcılar bu ülkede yıllarca yaşanmış ve yaşanan diğer sapkınlıklar olurken neredelerdi? Daha küçücük yaşta kendisinden 40-50 yaş büyük adamla evlendirilenler, hocaların istismar ettiği çocuklar, kaybolan kadınlar…
Ebrar haklı, bu ne oynanan son final ne de verilecek son psikolojik savaş. Mücadeleye ve zaferlere devam…