DTO İzmir Başkanı Yusuf Öztürk:“Lojistik avantajımızı kullanamaz hale geldik”

DTO İzmir Başkanı Yusuf Öztürk, lojistik alanındaki avantajları kullanamaz hale geldiklerini söyledi.

İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öztürk, pandemi döneminde küresel tedarik zincirindeki bozulmanın etkisiyle Avrupa’nın tedarik merkezi haline gelen Türkiye’nin, Çin’in yeniden dünya pazarlarına dönmesi nedeniyle, tedarikçi konumunu korumakta giderek zorlandığını dile getirdi. Öztürk, “İhracatımızın yüzde 50’sinin Avrupa’ya olduğunu düşünürsek lojistik açısından önemli noktadaydık. Bu avantajı kullanamaz hale geldik” dedi.

DTO İzmir Şubesi Nisan Ayı Meclis Toplantısı meclis salonunda gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Yusuf Öztürk, sözlerine Türkiye tersanelerinde inşa edilen TCG Anadolu Gemisi’nin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edildiğini hatırlatarak başladı. Öztürk, TCG Anadolu’nun bugün İzmir’de demir atacağını duyurdu.

“Navlunlar lehine dengelenme olacak”

Küresel deniz taşımacılığında 2022 sonundan itibaren başlayan navlunlarda düşüş eğiliminin hız kestiğini aktaran Öztürk, “Şangay Konteyner Endeksi, 21 Nisan haftasında yüzde 3,4 artarak 20’lik konteyner için 1037 dolara yükseldi. Ancak gemi sahiplerinin verdiği yeni konteyner gemi siparişlerinin toplamda 7,54 milyon TEU ile rekor seviyeye yükselmesi, gemi arz kapasitesinde aşırı büyüme yaratabilir. Konteyner taşımacılığında belirli hatların global çaptakilerin büyük oranda gemileri sürmesi demek navlunların bir miktar daha geriye geleceğini gösteriyor. Hurdaya çıkacak gemiler de var. Gemi sahipleri mümkün olduğunca yavaşlatmaya çalışıyor ama navlunların lehinde bir dengelenme olacak” dedi.

“Lojistik avantajımızı kullanamaz hale geldik”

Limanlarda elleçlenen yük miktarının mart ayında gerilemeye devam ettiğini dile getiren Öztürk, “Denizcilik Genel Müdürlüğü’nün açıkladığı istatistiklere göre, toplam yük miktarı yüzde 6,6; elleçlenen konteyner ise yüzde 5,8 azaldı. Pandemi döneminde küresel tedarik zincirindeki bozulmanın etkisiyle Avrupa’nın tedarik merkezi haline gelen ülkemiz, Çin’in yeniden dünya pazarlarına dönmesi, Türk ihracatçısının rekabetçi olmaktan çıkması nedeniyle, tedarikçi konumunu korumakta giderek zorlanıyor. İhracatımızın yüzde 50’sinin Avrupa’ya olduğunu düşünürsek lojistik açısından önemli noktadaydık. Bu avantajı kullanamaz hale geldik. Ümit ediyorum değişir ama ihracatçıların beklentilerinin bir miktar karşılanması gerekiyor” diye konuştu.

“Tahıl koridoru yeni darboğazlara neden oldu”

Denizcilik Genel Müdürlüğü’nün açıklamasına göre, Tahıl Koridoru’nda bugüne kadar yüzde 30’u Türk bayraklı olmak üzere 901 gemiyle dünyaya 28 milyon tondan fazla tahıl taşındığını hatırlatan Öztürk, “Gemilerin denetlenmesinin geciktirilmesi nedeniyle bu ay içinde İstanbul Boğazı’nda deniz trafiği kilitlenirken, bu koridoru kullanmayan Türk armatörleri de olumsuz etkilendi. Darboğazı aşmak için oluşturulan bir güzergah ne yazık ki yeni darboğazlara neden oldu. 18 Mayıs’ta sona ermesi öngörülen anlaşmanın uzatılıp uzatılmayacağı merakla bekleniyor” diye konuştu.

“Kruvaziyer gemi trafiği ticareti olumsuz etkiliyor”

Ülkemizdeki denizcilik ile ilgili en önemli mevzuat olan Limanlar Yönetmeliği’nin, deniz emniyetinin artırılması ve deniz ticaretinin desteklenmesi amacıyla bu ay güncellendiğini belirten Öztürk, “Buna ihtiyaç vardı. Deniz emniyetinin artırılmasıyla ilgili yapılan mevzuatta gözden kaçan şeyler var. Çalışmalar yapıyoruz. Deniz turizminin acente ve armatör kısmının etkileneceği bir bölüm var. Maalesef Fethiye ve Çeşme’de geçiş alanlarındaki gemilere verilen hizmetlerle ilgili sıkıntılar var. Fethiye’de özellikle sezonda iki defa önemli miktarda gemiler gelir, yat yüklemesi ya da tahliyesi yaparlar. Bu işlemleri Marmaris’te yapmaları gerekiyor. Yeni mevzuat bu adresi gösteriyor. Marmaris’te kurvaziyer gemilerin trafiğinden dolayı gemiler sürekli hareket ettiriliyor. Bunlar ticareti olumsuz etkileyen konular. Böyle devam ederse yakın coğrafyalarda bulunan adalara kaçabileceğini düşündüğümüz bir trafik. Liman olanakları hem kruvaziyer hem dökme gemiler için uygun değil. Kruvaziyerlerin önceliği olduğu için önce o yanaştırılıyor onun işi bitince yük gemileri yanaştırılıyor” diye konuştu.

Kruvaziyer turizminde haberler güzel

Deniz turizmi sezonu başlarken, kruvaziyer turizmi sektöründe güzel haberlerin gelmeye devam ettiğini dile getiren Öztürk, “Bodrum Yolcu Limanı’nın homeport olması için yeni girişimler devam ediyor. MSC Cruises, 2023 yılı programında İstanbul Galataport ve Kuşadası Ege Port Limanlarını önemli birer iniş ve biniş limanı olarak rotalarına ekledi. MSC Musica’da düzenlenen ticaret etkinliğine katıldık. Türkiye’nin de yer aldığı Avrupa pazarının, 2023’te küresel deniz yolculuklarının yüzde 27’sine ev sahipliği yapması bekleniyor” dedi. Çeşme’deki yeni feribotlarla ilgili birtakım sıkıntılar yaşandığını belirten Öztürk, bu sene Çeşme’den Yunan adalarına geçen ziyaretçi sayısında bir azalma olabileceğini de sözlerine ekledi.

“Denizlere sahip çıkmak zorundayız”

2022-2023 balıkçılık sezonu 15 Nisan’da sona erdiğini hatırlatan Öztürk, “Palamut avı iyi oldu. Ancak bildiğiniz gibi Marmara’da hamsi avcılığı durduruldu. Meclis Üyemiz, İzmir Gırgır Balıkçıları Derneği Başkanımız Mehmet Aksoy’un TBMM Balıkçılık ve Su Ürünleri Araştırma Komisyonu’nda, kaçak ve bilinçsiz avcılığa yönelik, ‘Denizlerdeki son reisler olabiliriz’ sözleri kamuoyunda büyük yankı yarattı. Kaçak ve bilinçsiz avcılık ile kirlilik, deniz canlılarını yok olma eşiğine getiriyor. Su ürünleri varlığımızın gelecek nesillere ulaştırılabilmesi için denizlere sahip çıkmak zorundayız” ifadelerine yer verdi.

Loading