Mehmet Şakir Örs
2022’den 2023 yılına devreden ekonomik ve sosyal sorunlar, günümüzde daha da ağırlaşarak devam ediyor. Hele yaşanan son deprem felaketi, bütün bu sorunları daha da ağırlaştırdı. İnsanlarımız ve kurumlarımız, ekonomik sorunların yanı sıra depremin getirdiği ek sosyal zorluklarla da uğraşıyorlar. Pandemi ve deprem, geniş toplumsal kesimler için hayatı iyice zorlaştırdı. Geçim ve yaşam koşulları, pek çok yurttaşımız için gerçekten ağırlaştı!
Sözün özü, ekonomik ve sosyal sorunlar, 2023 yılında da gündemin başat konusu olmayı sürdürüyor. İşte böylesi koşullarda; önemli bir tarihsel olayın, ‘İzmir İktisat Kongresi’nin (İİK) 100’uncu yılını yaşıyoruz. Aynı zamanda, içinde bulunduğumuz günlerde 15-21 Mart tarihlerinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) ev sahipliğinde ‘İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’ toplanıyor. İzmir, 100 yıl önce olduğu gibi, 100 yıl sonra da Türkiye’nin geleceğine ışık tutuyor.
İİK’nin 100’üncü yılı
Ülkemiz, halkımız, zor ve zorlu bir dönemden geçiyor. Ekonomik koşullar giderek daha da ağırlaşıyor. Enflasyon ve işsizlik gibi temel iktisadi sorunlar, halkımızın belini büküyor. İnsanımızın, vatandaşımızın günlük hayat kavgası, her geçen gün daha da zorlaşıyor. Bu ekonomik kıskaç ve kısır döngü, insanları adeta canından bezdiriyor, halkımızı mutsuz kılıyor.
İşte tam bu noktada, yeni ekonomi politikası ve iktisadi program arayışları gündeme geliyor. Bir asır önce, ülke ekonomisinin küllerinden yeniden doğuşu gibi, günümüzde de yeni ekonomik çıkışlara, farklı iktisadi politikalara ihtiyaç var. Bu durum da ister istemez İİK’ni yeniden hatırlamayı, irdelemeyi ve ondan günümüze aktarılacak dersler çıkarmayı anlamlı kılıyor.
Kamucu ve halkçı bir anlayışla 2’nci yüzyıla hazırlanmak
Borç sarmalı içinde kıvranan ekonominin yeniden ayağa kaldırılması ve düzlüğe çıkarılması için, ulusal temelde yeni bir iktisat politikası ve yeni bir ekonomi-politik yaklaşım oluşturulması gerektiğine inanıyoruz. Günümüzde ekonominin böylesi bir anlayışla ve yaklaşımla yeniden yapılandırılması gerekiyor. Böylesi bir anlayış, ister istemez ulusal temelli ve kamucu, halktan yana bir iktisat politikasını zorunlu kılıyor. Halkın ihtiyaçlarına ve önceliklerine uygun olarak, ekonomi yeniden yapılandırılmalıdır.
Ülkemiz çok önemli bir süreci yaşarken, ekonomi ile ilgili sorunlar kendini daha çok hissettiriyor. Öyle görünüyor ki, önümüzdeki seçim sürecinin temel meselesi depremle birlikte ekonomi de olacak.
Üretim ve dayanışma ekonomisi
21 yıldır erki elinde tutan bugünkü siyasal iktidar, elbette ekonomide yaşanan olumsuzlukların temel sorumlusudur. Uzunca bir süredir ülkemiz üretim ekonomisinden uzaklaşmıştır. İthalat ağırlıklı bir tüketim ekonomisi anlayışı ülkemize egemen olmuştur.
Üstelik bu çark dışarıdan alınan borçla -yani taşıma suyla- döndürülmeye çalışılmıştır. Bunca yıl sonra gelinen noktada, artık deniz tükenmiştir. İşte günümüzde yaşanan ekonomik krizin / buhranın temelinde bu gerçekler vardır. Üstelik tüm bu sıkıntılar, her geçen gün daha da artmaktadır. Bu bağlamda, ikinci yüzyıla geçerken yeni bir ‘İzmir İktisat Kongresi’nin toplanmasını, doğru ve yerinde bir girişim olarak görüyor ve bu girişimin oldukça anlamlı ve yararlı olacağını düşünüyoruz.
‘İktisat Biziz’ ve ‘Yeniliğe Davet’
İşte böylesi bir yaklaşımdan hareket eden İBB ve Başkan Tunç Soyer’in girişimleri ile bir asır sonra güzel İzmir’imizde ‘İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’ toplanıyor. Kongre düzenleyicileri, ‘İktisat Biziz’ ve ‘Yeniliğe Davet’ şiarlarıyla, iktisadı halkla, yurttaşla buluşturuyor.
10 Ağustos ve 1 Aralık 2022 tarihleri arasında düzenlenen ve kongrenin ilk safhasını oluşturan paydaş buluşmaları kapsamında çiftçi, işçi ve sanayici – tüccar – esnaf toplantıları yapılmış, taslak bildirgeler kamuoyuyla paylaşılmıştı. İkinci aşamayı oluşturan dört uzman toplantısında ise paydaşlar tarafından hazırlanan bu bildirgeler akademik açıdan değerlendirildi ve ana kongre için tavsiye kararları oluşturuldu. Kongrenin uzman toplantıları 4 Şubat’ta tamamlanmıştı. Kongrenin sekretaryası İBB bünyesindeki İzmir Planlama Ajansı (İZPA) tarafından yürütülüyor.
Deprem kongreyi de etkiledi
‘Geleceğin Türkiye’sini inşa ediyoruz’ başlığıyla düzenlenen kongrenin kapsamı dirençli şehirler ve iktisat başlığını da içerecek şekilde genişletildi. Kongrede, Türkiye’nin inşasında sivil dayanışmanın ve yerel yönetimlerin önemine dair oturumlar da yer alıyor.
Geleceğin iktisat stratejilerinin tartışılacağı ana kongrede, 6 Şubat 2023 depreminin yarattığı devasa yıkımın uzun vadeli sonuçları hakkında kapsamlı müzakereler gerçekleşecek ve politika önerileri tartışılacak. Doğayla uyumlu ve afetlere karşı dirençli kentlerin yaratılması, afet yönetimi, afetlerin ekonomik ve toplumsal boyutları hakkında bir dizi oturum yapılacak.
Yeni bir iktisat hayali
Kongre ile ilgili olarak Başkan Tunç Soyer şu değerlendirmeyi yapıyor: “İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi bir davettir. 6 Şubat 2023’te ülkemizin gördüğü en büyük depremlerden birini yaşadık. Daha önce hiçbir felakette bu kadar maddi ve manevi bir hasar olmamıştı. Böyle bir doğal afette anladık ki birbirimize tutunarak ayağa kalkmaktan başka çaremiz yok. Şehirlerin depremlerle yıkıldığı, doğanın dengesini altüst ettiğimiz bir çağda, bu kongre Türkiye’nin Türkiye’ye ve Türkiye’nin Dünya’ya bir davetidir. İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi dayanışmaya, uyanışa, vicdana, doğamıza, çokluğa ve birliğe yapılan bir davettir.”
Başkan Soyer, davetin amacını da şöyle açıklıyor: “Geleceği hep birlikte inşa etmek. Bu birlikteliğin içinde hiç şüphesiz doğamız da var. Doğanın varlığını göz ardı ederek kurduğumuz tüm ekonomik sistemler ve şehirler, er ya da geç çöküyor. Bu gerçeği ısrarla yok saymamızın ise bir tek nedeni var. İnsanın bir türlü karşı koyamadığı gözü dönmüş hırsı ve bu hırsı daha da kışkırtmak üzerine kurulmuş iktisadi modeller. Tam da bu nedenle, İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi, yeni bir yaşama ve bu yaşamı var eden yeni bir iktisat hayaline yapılan çağrıdır.”
Doğrusu biz de bu çağrıya içtenlikle katılıyoruz. İzmir İktisat Kongresi’nin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılında, İzmir’de toplanan ‘İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’ni yürekten selamlıyoruz!..