Hepimizi derinden sarsan 6 Şubat depremlerinde 60 bine yakın canımızı yitirdik. 300 bini aşkın binada bulunan 1 milyona yakın bağımsız bölüm kullanılmaz hale geldi. Yurt içinden ve dışından kurtarma ekipleri, Belediyeler, başta sağlıkçılarımız binlerce gönüllü büyük bir dayanışma ruhuyla bölgeye koştu. Ülkemizin ve dünyanın her bir köşesinden yardımlar bölgeye yağdı adeta… Şimdi de barınma sorunlarını çözmek için çadır ve konteyner desteği gelişiyor.
Bölgeden gelen haberleri izlediğimizde şu anda en hayati konu olarak tarım ve sanayi üretimini sürdürmek ön plana çıkıyor. Yetkililerin, bölgedeki Ticaret ve Sanayi Odaları temsilcilerinin seslerine kulak vermeleri gerek.
İş gücü kaybı
16 Mart tarihli SÖZCÜ gazetesinde Sayime Başçı, “Sanayi ve Ticarette Büyük Deprem Kapıda” başlıklı yazısında Kahramanmaraş’taki iş insanlarının sıkıntılarını yansıtıyor.
Bu sıkıntıların başında iş gücü kaybı geliyor. Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Gani Bereket, hem NTV’ye verdiği demeçte hem de “Açık Radyo”da kendisiyle yaptığımız söyleşide, şunu diyordu: “En büyük problemimiz maalesef göç. Göçü önleyemiyoruz. İşletmeleri, fabrikaları ayağa kaldırmak, esnafları harekete geçirmek gerçekten zor oluyor. Adıyaman Organize Sanayi Bölgesi şu anda yüzde 20 civarında çalışmaya başladı. Bu insanların en büyük sorunu eleman bulmak. Bu elemanları barındıracak konteynerler yok. Sağlıklı yerler yok. İşverenler bu konuda çok büyük sıkıntılar çekiyor. Geriye göçü sağlamak için farklı barınma koşulları, farklı teşvikler sağlamak gerekiyor.”
Adıyaman Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ragıp Aras, “Açık Radyo”da (95.0) afetlerle ilgili “altın saatler” programındaki söyleşimizde, 180 civarında betonarme prefabrik yapı bulunan Adıyaman Organize Sanayi Bölgesinde, hasarlı fabrika binası sayısının 40 kadar olduğunu, bunlardaki makinaları kendi olanaklarıyla hemen onarabileceklerini söyledi. Aras, yüzde 70’i kadın olan 25 bin kadar işçinin acilen geri getirilmesi gerektiğini, bunların fabrika bahçelerine yerleştirilecek konteynerlerde barınabileceklerini, yetkililerin tersine göç için planlama yapmasını dile getirdi.
Üretim için tersine göç
Maraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Hikmet Gümüşer, “nitelikli iş gücü kaybı en önemli sorun. İstanbul, Bursa gibi yerler otobüs otobüs personellerimizi aldılar. Yetişmiş insan kaynağını kaybetmemek için bir çalışma yapmamız lazım” diyor.
Bölgedeki iş insanlarının başka istekleri de var doğal olarak. Ama kavranılacak halkanın çalışanları geri getirmek olduğu çok açık.
TOBB, TÜRKONFED gibi örgütlerin bu konu üzerine eğilmesi yararlı olmaz mı? Deprem bölgesine gönüllü arama-kurtarma ekipleri, sağlık personeli, çeşitli dernek ve vakıf örgüt elemanları vb. nasıl gittiyse, İstanbul, İzmir, Bursa, Denizli, Kayseri gibi tekstil üretim merkezlerinden “gönüllü işçiler” bölgedeki fabrikalarda çalışmaya neden gitmesin? Hükümet, üretimi geliştirmek için ücretlerde, sigorta ve bağ kur primlerinin iyileştirilmesinde, indirimli fiyatlarla enerji kullanımında, bankalara borçların faizlerinin silinmesinde, çek takas sisteminin durdurulmasında teşvikler vermeli.
Türkiye’de tarım üretiminin ve dış satımının beşte birini karşılayan Adıyaman çiftçilerine sulama için kullandıkları elektrik enerjisi fiyatlarında indirim ve gübre temininde de öncelik öngörülmelidir. Bölgedeki iş insanları ellerinden tutulursa üretimde sıçrama yapabileceklerini vurguluyorlar. Haklılar!
Kendisi de ünlü bir peynir işletmesinin sahibi olan Gani Bereket’in dedikleri çok anlamlı:
“Yakılan her lambadan mutluluk duyuyoruz. Açılan her dükkan umut oluyor bizler için. Buraya yardım yapacaksanız lütfen buradaki yerel firmalarla ticarete devam edin. Yerel firmalarla alış veriş yapın ki buradaki firmalara umut kaynağı olasınız. İşveren, tüccar vb. göçerse Adıyaman “yeşil kart”lı bir şehir olmaya gider. Şu da unutulmamalı: İstanbul civarındaki yatırımcıların deprem bölgesine gelmesi teşvik edilmeli ki burada yatırım yapsınlar.”
Siyasi iktidar yalnızca inşaata eğileceğine başta işçi temini olmak üzere bölgedeki iş insanlarının isteklerini çözmeye yönelmelidir.