Ülkemiz, dünya çapındaki turizm ülkeleri arasında, konumundaki avantajı, potansiyeli, sunduğu hizmet kalitesi ile ilk sıralarda yer almaktadır. Turizm sektörünün hassas ve meydana gelen olaylardan hızlıca etkilenen bir yapıya sahip olması, ülkemiz turizmi için dezavantajdır.
Peki, 2023 sezonunda ne göreceğiz?
Bu yıl turizmde neler olacağını görebilmek adına, Berlin’de üç senenin ardından gerçekleştirilen Berlin Turizm Fuarı’nın sonuçlarını bekledim.
Maalesef fuara katılamadım. Fakat fuar ile ilgili haberleri takip ettim ve katılan turizm mensuplarından bilgiler aldım. Bunların ışığında, geçmiş tecrübelerimi de katarak, sektöre dair değerlendirmelerde bulunacağım.
Fuara 180 ülkeden 90 bini aşan katılım olmuş. Türkiye açısından fuar, hareketli ve bereketli geçmiş. Uzak Doğu, Avrupa, Orta Doğu ve Akdeniz ülkeleri, sektördeki potansiyellerini ve güçlerini etkin bir biçimde sergilemiş, rekabetçi, yarış içinde bir görüntü vermişlerdir.
Türkiye ise Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türk Hava Yolları’nın (THY) kurduğu sergi alanlarında pek çok konuğu ağırlamıştır. Misafirler memnuniyetlerini dile getirerek stantlardan ayrılmıştır.
Ülkemiz ne yazık ki coronavirüsün ardından 11 ilimizi yıkan bir deprem felaketi ile karşılaşmıştır. Tüm dünya ülkelerinin yardıma koştuğu bu felaketin ardından şimdiye kadar görülmemiş bir hasar tablosu ortaya çıkmıştır. Tüm ülkelerin vatandaşları yaşananları haberlerden takip etmiştir. İnsanların bu yaşanan felaket nedeniyle korkmadıklarını söylemek mümkün değildir. 12 yıl bu ülkelerde görev yapmış olduğum için insanların mantalitelerini, algılama biçimlerini iyi bilirim.
İnsanların, Türkiye’ye gelmekten, korkuları nedeniyle çekinmeleri konusunda endişe yaşadım. Bu husus beni ürkütmedi değil. Fakat sektör mensubu acenteler ve tur operatörlerinin görüşlerini okuyup, birçoğu ile de birebir görüşmemin ardından umutlandım. Sektör mensupları, yoğun bir talebin olduğunu belirterek oldukça ümitli olduklarını dile getirdiler.
Yabancı ülke iştirakleri, turizm acente ve konaklama tesislerinin temsilciliklerine, Türk çalışanları getirmişlerdir. Bu, ülkemiz için bir avantajdır; sektör açısından sevindirici bir tablodur.
Peki, Türkiye’ye çok sayıda turist gönderen İngiltere, Almanya, Rusya gibi ülkelerde, bu yıl durum nasıldır? Bu ülkelerden Türkiye’ye bu sene turist gelecek mi? Tablo ne gösteriyor?
Türk lirasının, dolar ve euro karşısında düşük değerde olması nedeniyle bu sene ülkemize gelen turist sayısının artacağı öngörülmektedir. Ülkemizin tercih edilmesinin tek sebebinin ucuzluk olduğu göze çarpmaktadır.
Hizmet sektöründe yakaladığımız kaliteyi ve sektördeki üstünlüğümüzü, bu şartlarda koruyabilmemiz mümkün mü? Bu konuda endişelerim var.
Çünkü oteller, depremzedelerle dolu, otellerin boşaltılarak sezona yetiştirilmesi gerekiyor. Bunun yanında nitelikli hizmet çalışanı sıkıntımız sürüyor. Bu konuların nasıl çözüme ulaşacağı büyük bir soru işareti olarak varlığını sürdürüyor.
Deprem nedeniyle yavaşlayan satışlar bu kadar kısa bir sürede ne kadar artırılabilir? Bunun için yeni enstrümanların ve sistemlerin devreye girmesi şarttır.
Türk turizmi, felaket ve sıkıntılara şerbetlidir. Bu sıkıntıların üstesinden çok büyük bir azimle gelinebileceği düşüncesindeyim. Ancak sektörün sivil toplum kuruluşları ve Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında yaşanan çekişmenin kısa sürede çözümlenmesi gerekmektedir.
2023 verimli olmanın yanı sıra riskli de bir sezondur. Umarım sektör işbirliği içinde bu zorlukları aşmayı başarır.
Seçim döneminin de sakin geçmesini; karşılıklı atışma ve çekişmelerin tadında kalmasını ve endişe veren söylemlerden, davranışlardan uzak durulmasını umuyorum. Bu dönemin yurtdışından turist gelmesini engellemeyen bir seviyede geçmesini diliyorum.
Umarım sektörümüz, önlemlerini alarak, çok zarar görmeden bu sezonu atlatır.