Türkiye Cumhuriyeti artık seçim sathı mahalline girdi. Adaylar da netleşiyor. Cumhurbaşkanlığı iki adaylı bir seçim olacağa benziyor. Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı adayları arasında geçen bir seçim olacak.
Millet İttifakı, sancılı ve gergin geçen bir sürecin ardından aday olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu isminde karar kıldı.
Cumhur İttifakı’nın adayının da Recep Tayyip Erdoğan olduğu zaten biliniyordu.
Altılı Masa’nın aday olarak Kılıçdaroğlu ismini açıkladığı gün, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılacağını, bunun için kararı 10 Mart’ta alacaklarını belirterek, bir anlamda “hodri meydan” dedi.
Böylece seçim takvimindeki belirsizlik de ortadan kalkmış oldu.
Gelelim bundan sonraki sürece, bakalım devran neler gösterecek ve yaşatacak. Özellikle cumhurbaşkanlığı seçiminin iki blok arasında, 20 yıldır iktidarda olan Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı adı altında birleşen muhalefet arasında geçecek.
Muhalefet partileri, iktidara karşı güçbirliği yapmış olsa da işinin çok kolay olmadığını düşünüyorum. Zira karşılarında 20 yıldır iktidarda olan bir aday var.
Ancak muhalefetin bu defa bir şansı var. Oluşturulan birliktelik ve uzun süredir yaşanan ekonomik kriz halkın iktidara karşı antipatisini artırdı. Oluşan güçlü muhalif seçmen muhalefetin şansını artırsa da kesin konuşmak için çok erken.
Her şeye rağmen bundan sonra verilecek mesajlar büyük önem taşıyor. Millet İttifakı’nı oluşturan altı farklı partinin seçim sürecinde yürüteceği politika, verecekleri mesajlar başarı ya da başarısızlık tablosunu etkileyecek.
Halkımız tedirgin ve endişeli. Pandemiydi, ekonomik krizdi, üstüne deprem felaketini yaşadık. Milletimiz siyasette ayrıştırıcı, nefret dilinin kullanılmasından hiç memnun değil.
Bulunduğumuz coğrafya da gergin… Komşularımızla aramız iyi değil. Yunanistan ile sürekli sorun yaşıyoruz. ABD’nin Suriye’de YPG’ye verdiği destek ortada. Hepsi adeta Türkiye’nin tökezlemesini bekliyor.
Sonuç olarak
Seçim tarihinin 14 Mayıs 2023 olacağı açıklandı. Seçimlere iki ya da üç cumhurbaşkanı adayı ile gireceğiz gibi bir tablo var. Partilerin seçimde izleyeceği stratejiler ve hedefler tam olarak belli değildir.
Ancak bu günü kadar siyasi parti liderleri ve sözcülerinin üslupları pek iç açıcı değildir. Siyasetçilerin söylemleri nedeniyle adeta kutuplara ayrılan halkımız endişe içindedir.
“Kim kazanacak?” sorusunda ise tablo şudur: Ülkemizin ve milletimizin sorunları bellidir. Ekonomi, deprem sonuçları, uluslararası sıkıntılarımız ve ülkemiz insanının adeta söylemlerle ikiye ayrılmasıdır. Seçimde bunlara çareleri ayrıntılı ve anlaşılır şekilde anlatan, ihtilaflar olmayan, siyasetin uygun ve sakin üslubunu en iyi kullanan taraf büyük ihtimalle seçimi kazanacaktır.
Not: Ancak, Yüksek Seçim Kurulu Sayın Cumhurbaşkanının adaylığı hakkında vereceği kararı açıklamadı. Bu da çok önemli bir toplumsal beklenti.