Deprem sonucu oluşan iç göç, yeni sorunlara yol açıyor. Göç eden depremzedeler sorunlarını da beraberlerinde taşıyorlar. Göç ettikleri yerlerde de binbir sorunla boğuşuyorlar. Yeni hayatlarına adapte olmakta zorlanıyorlar.
Depremin yıktığı illerde bulunan 23 organize sanayi bölgesi büyük yara aldı. Buralardaki yan sanayi de çöktü. Çalışanların bir bölümü depremde hayatını kaybederken, deprem sonrası oluşan iç göç de fabrikaları çalışamaz hale getiriyor. Depremden etkilenen 11 ilde kısa çalışma ödeneği başlatılırken, işten çıkarma da yasaklandı.
Cumhuriyet tarihinin en büyük felaketleri arasına giren ve 11 ilde toplam 13.5 milyon insanı doğrudan etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremin ardından depremzedelerin yaralarını sarmak için barınma sorunun çözümüne yönelik çalışmalar devam ederken, bölgedeki üretimlerin devamına ilişkin önlemler alınması konusu da gündemden düşmüyor.
Depremin yıktığı 11 ilin kayıtlı istihdama katkısı, geçen yıl milli gelire sağladıkları katkıdan daha yüksek seviyede gerçekleşti. GSYH’da yüzde 10 civarında katkısı bulunan kentlerin toplam istihdamdaki payı SGK verilerine göre yüzde 12.3 seviyesinde. Bölgede istihdam edilenlerin toplamdaki payı SGK’lılarda yüzde 11.6, BağKur’lularda yüzde 13.7 ve Emekli Sandığı’na tabi memur statüsündeki çalışanlarda yüzde 15.1 civarında.
Deprem bölgesinde kayıtlı olarak çalışan yaklaşık 2 milyon işçi bulunuyor. Organize sanayi bölgelerinin yoğunlukta olduğu kentlerde, hizmet sektörünün yanı sıra inşaat, demir-çelik, tekstil ve tarım sektöründe faaliyetler yürütülüyor. Depremin ardından binlerce kişi mevcut işlerini ve iş yerlerini kaybetmiş bir halde başka illere işsizlik tehdidi altında göç etti.
İstihdamı korumak için…
Deprem bölgesindeki istihdamı korumaya yönelik olarak çalışma hayatını düzenleyen Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yayımlandı. OHAL süresince geçerli olacak düzenleme ile işverenler işten çıkarma yasaklanırken kısa çalışma ödeneği için Türkiye İş Kurumu’na (İŞKUR) başvurabilecekler. Ödemeler için uygunluk tespitinin tamamlanması beklenmeyecek. İş veya hizmet sözleşmesi, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler dışında feshedilemeyecek. İşyerinin herhangi bir sebeple kapanması veya işin sona ermesi bu kapsamın dışında tutuldu. Deprem nedeniyle işyeri kapanan ve işsizlik ödeneğine hak kazanamayanlara da OHAL süresini geçmemek üzere aylık 4 bin 3 lira ücret desteği verilecek.
Depremlerden en fazla etkilenen 3 ilde göç eden vatandaş sayısı 1 milyonu aştı. Bunun şehir merkezi nüfusunun yarısından fazlasına denk geldiğini belirten sanayiciler, tesisler faaliyete geçse bile çalışacak insan kalmadığını belirtiyor. Hem ekonomi hem de demografik yapı için göçün önlenmesi gerektiğine dikkat çeken iş insanları, “Göçmenler hiçbir yere gitmiyor ama vatandaşlarımız kendi topraklarını terk ediyor. Gidenlerin geri dönmesi için buralar cazibe merkezi olmalı. En az 1 yıl boyunca 1 maaş sanayici, 1 maaş devlet vermeli. Enerji ve üretim konusunda da destekler sağlanmalı. İnsanları geri dönmesi için bir sebep olmalı. Destekler de ilçe bazlı düzenlenmeli. Çünkü her yer depremden aynı düzeyde etkilenmedi. Aksi halde kaynak 11 kente yetmez, teşvikler de olması gerektiği gibi olmaz” diyor.
Bölgedeki organize sanayi bölgeleri, üretimin devam ettirilmesi amacıyla “Fabrikalarımız sağlam ama şu an işçi olmadığı için çalışamıyoruz. İşçi bulamazsak işyerlerimizi taşımak zorunda kalırız. Şehirler hayalet şehir olur. Bu stratejik bir durum. Barınma sorunları çözülünceye kadar bize eleman desteği verin” çağrısında bulunuyor.
Gönüllü çalışma
Ankara Sanayi Odası (ASO), elemanlarının bir kısmını depremde kaybeden, bir kısmını da diğer illere göç veren sanayiciler için önemli bir kampanyaya başlıyor. ASO Başkanı Seyit Ardıç, ‘geçici tersine göç’ adı altında başlatacakları kampanya ile depremzede sanayicilerin eleman ihtiyaçlarını tespit edip, bunların Ankaralı sanayiciler tarafından geçici süreliğine karşılayacaklarını söyledi. Ardıç, bölgeye gönderilecek işçilerin ücretlerinin de yine gönderen sanayiciler tarafından ödeneceğini aktardı.
Deprem bölgesindeki sanayicilerin eleman ihtiyaçlarını tespit edeceklerini, bunları niteliklerine göre ayırıp sonuçları üyeleriyle paylaşacaklarını bildiren Seyit Ardıç, “Üyelerimiz de uygun bir süre için bu niteliklere uygun elemanlarını, maaşlarını da ödemek kaydıyla bölgeye gönderecekler. İnanıyorum ki Türkiye’nin diğer bölgelerindeki sanayici dostlarımız da kampanyamıza destek verecek ve bölge sanayicisini bir an önce hep birlikte ayağa kaldıracağız. İyi niyetle yola çıkarak başka illere göç eden işçileri istihdam etmek için kampanya düzenlemek yerine, sanayicilerimiz bu şekilde destek olursa, bölgenin yaraları çok daha çabuk sarılabilir. Ayrıca destek olmak isteyen sanayiciler, depremzede işçilerin ailelerine güvenli yaşam ortamı sağlayabilirler. Böylece işçiler de gönül rahatlığıyla fabrikalarında çalışmaya geri dönerler. Biz zaten konteynerlerimizi işçilerin bölgeden uzaklaşmaması için OSB’lerin yanında kurmayı öngörüyoruz” dedi.
Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Yönetim Kurulu Üyesi ve Bursa Nilüfer OSB Yönetim Kurulu Başkanı Erol Gülmez, bu çapta büyü bir felaketi yaşamış insanların korkuya kapılmasını ve ilk panikle bölgeyi terk etmeye çalışmasının insanı bir refleks olarak görülmesi gerektiğini belirtek, orta ve uzun vadede hayalet bir bölgeye dönüşmesi riskinin altını çizdi. OSBÜK Yönetim Kurulu’nda da tersine göçün başlatılması için çalışmalar yapılması gerektiği kararı alındığını bildiren Gülmez, deprem bölgesi dışındaki yerlerden birkaç aylığına teşviklerle işçi desteği verilebileceğini belirtti. Erol Gülmez, “Biz OSB’ler olarak bunu tek başına yapamayız. Genel idarenin de katkı koyabileceği bir çözümle ancak uygulanabilir. Örneğin orada çalışanlar vergiden muaf olarak brüt maaşını net maaş şeklinde alabilir. Diğer bölgelerden belirlenecek bir süre için diğer bölgelerden özendirici bir teşvik modeliyle işçi gönderilebilir ve üretim desteklenebilir. Buna benzer teşvik edici ve gönüllülük esasına dayalı çözümler üretilebilir” dedi.
“Gidenler iş bulunca geri gelmez”
Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Gani Bereket, 250 civarında tesisin bulunduğu organize sanayi bölgesinde önemli bir hasarın olmamasına rağmen iş gücü açısından alarm zilleri çaldığını söyledi. Deprem nedeniyle ailelerini güvenli yerlere yerleştirmek amacıyla kalifiye çalışanların gittiğini gitmeye başladığını belirten Bereket, “OSB’de 10-12 tesiste fiziki hasar var, makine ve teçhizatta sorun yok. Üretimin başlaması için bir engel yok ama çok önemli bir göç sorunu var” dedi.
Atatürk Barajı’nın yapımı sırasında sular altında kalan bir ilçe ve 250 civarında köyde yaşanan göçten sonra ikinci büyük dalganın yaşandığını hatırlatan Gani Bereket, şöyle konuştu: “İnsanlar ailelerini güvenli yerlere taşımaya bakıyor, şu anda kimsenin aklına çalışmak gelmiyor. En acil şekilde bu göçü önlemeliyiz. Devletimizin bunun için sadece işverene değil işçiye de teşvik vermesini öneriyoruz. Çünkü gidenler kalifiye işçiler ve iş bulmakta zorlanmayacaklar. İş bulunca da dönmeyecekler. Dönmeleri için onlara ya ev vereceksiniz ya da ücretlerini artıracaksınız. Devletimizin de asgari ücretin üzerinde bir ücret için işverene sigortadan muafiyet gibi teşvikler vermesini talep ediyoruz. 650 bin kişinin yaşadığı ilimizden 200 bin kişi gitti. Acil bir şekilde buraya yaşamayı ve çalışmayı cazip hale getirmemiz lazım.”
Vergisel teşvikler
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşaviler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB), deprem yaralarının sarılmasına yönelik 30 maddeden oluşan mali ve sosyal güvenlik tedbir önerilerini açıkladı. Deprem bölgesinden zaruri sebeplerle göç edenlerin tekrar bölgeye geri dönüşlerini sağlayacak vergisel teşviklerin ivedilikle hayata geçirilmesini isteyen TÜRMOB’un önerileri arasında; deprem bölgesine yönelik bağış ve yardımlarda denetim şartı aranılarak kapsamın genişletilmesi, can suyu kredilerinin verilmesi, afet nedeniyle verilecek ihtiyaç kredisi gibi kredilerde vergisel teşvikler sağlanması, depremzedelere yönelik istihdam teşviklerinin hayata geçirilmesi, çalışanların mali, sosyal ve ekonomik haklarının korunmasına yönelik tedbirlerin devreye alınması ile işverenlerin deprem bölgesinde çalışan işçilerine yapacakları nakdi yardımların sigorta primlerinden muaf tutulması da yer alıyor.
****
İYİ PARTİ’DEN “İNSANİ SANAYİ BÖLGESİ” PROJESİ
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, deprem bölgesindeki üretimin yeniden başlaması için Türk sanayicisi ve emekçisinin her zamankinden daha fazla desteklenmesi gerektiğini belirterek, bu çerçevede “İnsani Sanayi Bölgeleri” projesini geliştirdiklerini açıkladı.
Akşener’in partisinin Meclis grup toplantısında verdiği bilgiye göre; İnsani Sanayi Bölgeleri, bölgede çeşitli uygulamaları olan Özellikli Sanayi Bölgeleri ile aynı yapıda olacak, zemin çalışması yapılmış yerlerde 1000 hektarlık alanlar üzerine kurulacak. Böyle bir İnsani Sanayi Bölgesi’nin altyapı ve kurulum maliyeti 8 milyar lira olarak hesaplanırken, 30 bini doğrudan olmak üzere 65 in kişiye istihdam sağlanacak. Depremden etkilenen illerde kurulacak 4 İnsani Sanayi Bölgesi ile en az 250 bin kişiye istihdam sağlanarak 1 milyondan fazla vatandaşın kendi memleketlerinde yaşamaları imkanı olacağını söyleyen İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, “Bu bölgeler, yapacağımız uluslararası işbirlikleri sayesinde dünyanın her yerine herhangi bir tarife veya kota engeline takılmadan ihracat yapma imtiyazına sahip olacak” dedi.