Uzm.Psk.Gizem Naz Gezgin Direksiz yazdı…
6 Şubat 2023 günü Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlerden dolayı hepimize sabır, güç ve başsağlığı dilerim. İçinde bulunmuş olduğumuz durum olağandışı olduğu için mevcut duruma vermiş olduğumuz tepkiler, hissettiğimiz duygular olması gerektiği gibidir. Bu nedenle bu duygulara izin verilmesi büyük önem taşımaktadır. Doğal afetlere her insan farklı türden tepkiler gösterir ve bu tepkiler tamamen normaldir. Bu süreçte kendinizi uyuşmuş, yaşamdan kopmuş gibi hissedebilirsiniz. Korku, endişe, suçluluk, pişmanlık, karamsarlık, panik ve çaresizlik duygularını yaşıyor olabilirsiniz ya da hiçbir duygu hissedemiyor gibi hissedebilirsiniz. Bu ani duygu değişimleri nedeniyle kendinizi daha önceye kıyasla sinirli hissedebilirsiniz. Bunların hepsi süreç içinde çok olağandır. Herkes gibi siz de haberleri takip etmek, sosyal medyadan yardımları tekrar paylaşmak, yardım organizasyonlarında yer almak istiyor olabilirsiniz bu çok insani ve kabul edilebilirdir. Haberleri takip etmek için uykusuz kaldığınızı, sosyal medyadan ayrılamadığınızı ve günlük işlerinizi yerine getirmekte zorlandığınızı fark ettiğiniz zaman lütfen sağlık ve güvenliğinizi korumayı ihmal etmeyin. Mümkünse günlük rutinlerinizi devam ettirmeye çalışın. Toparlanmak ve kendinize gelmek için zaman tanıyın, kendinize karşı sabırlı olun. Verdiğiniz bu zaman sonrasında hala çökkün, isteksiz ve kederli hissediyor olabilirsiniz. Ülkece çok büyük kayıplar verdik, hepimiz yastayız. Yas sadece sevdiklerimizi kaybettiğimiz zaman olmaz. Bir yaşama biçimini kaybetmek, bir şehri kaybetmek, rutinlerimizi kaybetmek ve inançlarımızı kaybetmekte bir yastır. Herkes yas sürecini farklı şekilde yaşar, doğrusu ya da yanlışı yoktur. Ancak toplum olarak iyileşebilmemiz için önce yasımızı tutmamız gerekir. Rutinlere dönmek yas tutmamıza engel değildir, iyi olmaya çalışmak ise engeldir. Böylesi kayıplar verdiğimiz bir süreçte iyi olmaya çalışmak için kendimizi zorlamak gerçekçiliği olmayan psikolojik bir yüktür. Elbette ki iyi hissedeceğimiz zamanlar da olacaktır ama bu sürecin akışında olduğu müddetçe bize iyi gelecektir, suni zorlamalar ile değil. Bize en iyi gelecek şeylerin başında ise ilişkiler gelir. Travmatik kabul ettiğimiz olaylardan sonra hayatta kalan kişiler tanıdık bir ses, bildikleri bir yüz ve fiziksel temas isterler. Sevdiğimiz, tanıdığımız ve güvendiğimiz kişiler ile bir arada olmanın travmatik süreçlerde iyileştirici etkisi olduğunu biliyoruz. Bu nedenle, sevdiğimiz kişiler ile yakın temas kurmak bu süreçte çok kıymetlidir. Yine unutulmamalıdır ki bu ilişkilerde “sen güçlüsün, şanslısın, hayattasın, hayat devam ediyor, sen etkilenmedin ki” gibi cümleler destek olmaktan çok zarar vericidir; çünkü bu teselli niyeti taşıyan cümleler kişinin daha kötü ve öfkeli hissetmesine neden olabilir.
Ebeveynler çocuklar için neler yapmalı?
Afetlerden sonra yaşanan korku ve kaygı çocuklar için de çok zorlayıcıdır. Bu nedenle çocukların görüntülerden ve haberlerden uzak tutulması, bilgilerin güvendiği birisinden yaşına uygun olarak bilmesi gerektiği kadarı ile aktarılması çok önemlidir. Bu süreçte çocuğunuz sizden ayrılmak istemeyebilir, çocuğunuzla daha fazla zaman geçirin. Fiziksel temas çocukları rahatlatır bu nedenle daha fazla fiziksel temas kurun. Duygularını aktarabilmesi ve sağaltım sağlayabilmesi için onlara oyun alanı açın ve oyunlarına müdahale etmeyin. Özellikle oyunda ölüm teması olunca ebeveynler endişelenmektedir ancak oyunu bitene kadar sizden dahil olmanızı istemediği sürece müdahale etmemek ve oyunu tamamlamasına müsaade etmek duygularının sağaltımı için çok önemlidir. Bununla birlikte çocuğun güvende olduğunu hissettirebilirsiniz. Bunun için konuşmasına fırsat tanımak, bilginiz dahilinde sorularını yanıtlamak, bilmediğiniz konulara “bilmiyorum, bunu senin için öğreneceğim” diyebilmek etkili olacaktır. Bu nedenle yardım organizasyonlarına katılmak istiyorsa yaşına ve gelişimine uygun olarak bu kampanyalara katılabilirsiniz (örneğin, bağış kampanyalarına katılmak, ayni yardım toplamak vb.)