Bir yılını dolduran “millet ittifakının” veya kendilerinin çok kullandıkları deyim ile “Altılı Masa’nın” öncelikle olumlu yönlerini belirtmekte fayda vardır. Birbirinden çok farklı altı partinin bir yılı aşan bir müddet içinde, bir arada olmaları ve zaman zaman müşterek açıklamalarda bulunmaları, siyasi hayatımızda ender rastlanan oluşum şeklidir. Gerçekten, söz konusu partiler, yani CHP, İYİ Parti, Demokrat Parti, DEVA, Saadet Partisi ve Gelecek Partisi hem kurulma şekliyle hem de savundukları fikirler itibarıyla, birbirine “benzeyenden” çok, ”benzemeyen” yönleri fazla olan partilerdir. Bu sebeplerledir ki, uzun sayılacak bir zaman dilimi içinde bir arada olmaları ve müşterek açıklamalarda bulunmaları kayda değerdir. Bunun yanı sıra, bu partilerin, kısaca “Millet İttifakının” şimdi ve geleceğe yönelik teorik de olsa benzer fikirleri paylaşmaları, kamuoyuna açıklamaları ve yanılmıyorsam on iki defa gibi fazla sayılacak zaman dilimi içinde toplanabilmeleri takdire şayandır. Seçim sonrası ile ilgili de olsa, açıkladıkları projeler de dikkat çekicidir.
Olumsuz yönlerine gelince… İttifakın temel amacı Cumhurbaşkanlığı seçiminde tek bir aday etrafında toplanabilmektir. Ancak bu güne kadar aradan geçen bunca zamana rağmen ne yazık ki “Bir aday açıklaması” yapılamamıştır. Bu geç kalma, toplumda beklentileri sarsmış, umutları azaltmıştır. İşin doğası gereği, söylentileri de fazlasıyla artırmıştır. İlgili ilgisiz, olur olmaz çok sayıda adaydan bahsedilir hale gelmiştir. Anketler havada uçuşur hal almıştır. Bunun yanı sıra, açıklanan program veya projede pek çok faydalı hususlar olmakla beraber son yirmi yılda iyice aşındırılan ana konular yer alamamıştır. Nedir bunlar? Başta Atatürk ile ilgi kaygılardır. Cumhuriyetin bizzat kendisi ve kurum ve kuruluşları ile ilgili hususlardır. Laikliktir. Ülkeyi sarıp sarmalayan tarikat ve cemaatlerle ilgili duygu ve düşüncelerdir. Siyasi partiler yasasıdır. Seçim yasasıdır. Genel Başkanlık sorunudur. Dış ilişkilerdir. (NATO ve AB gibi ittifaklardır) Bilhassa aday belli olsaydı içinde bulunduğumuz vahim durum sebebiyle, ittifakın konumu, toplumdaki etkisi ve çözüm yollarının dile getirilmesi çok daha iyi olabilecekti. Sonuç olarak, kurulması ve sürdürülmesi çok faydalı ve gereklidir. Ancak ve artık daha fazla geç kalınmamalıdır.