Felaketten daha büyük bir tehlike cehalettir

Geçtiğimiz hafta medyada en çok kullanılan kelimeler tarandığında; Deprem, ölü, yaralı, liyakat, sürdürülebilirlik, plansızlık ve bilim adamları kelimeleri kullanılmış.

Ülkece acılar yaşadık. Bu bir doğal afet değil insana bağlı felaketti. Bazıları kader diye yorumladı bazıları ise bilgi ve liyakat eksikliği dedi. Yine nutuklar atılacak yorumlar yapılacak olan kaybettiğimiz canlara ve geride kalan felaketzedeler ve milletimize olacak. Geçmişten ders çıkartmış olsaydık bu acılar bu denli ağır yaşanır mıydı? 

Henry Ford diyor ki; “Tecrübe pahalı bir okuldur. Akılsızların okuyacağı başka bir okul yoktur.”

Bizim çok güzel bir atasözümüz var: “Bir musibet bin nasihatten evladır!”

Bu atasözü, gerçeğin ta kendisidir.

Peki toplum olarak birden çok musibet ile karşılaşırsak matematiksel olarak daha çok ders çıkartabiliyor muyuz?

Bunun cevabını verebilmek için felaketten ders çıkartabilen yöneticiler ve yönetilenlerin Liyakati önem kazanıyor.

Liyakat nedir?

Liyakati TDK şu şekilde tanımlıyor: “Değim: Bir kimsenin, kendisine iş verilmeye uygunluk, yaraşırlık durumu.

“Liyakat ve namusa dayanan zenginliğe düşman değilim.” – Mehmet Kaplan

  1. İsim: Kifayet

 “Her birimiz kendi liyakatimize göre, üzerimize bir vazife almalıyız.” – Yakup Kadri Karaosmanoğlu Liyakat özetle bir kişinin seçilmiş veya atanmış olduğu görevdeki yeterliliğini tanımlamaktadır. Liyakat için gerekli yetenek ise eğitim ve deneyimlerle kazanılır. Eğitim cehaletin düşmanıdır.

Pandemi sürecinde 2,5 yıl yüz yüze eğitim yapamadık. Kar yağdı, fırtına çıktı okulları tatil ettik. Şimdi de deprem oldu okulları tüm yurtta tatil edildi. Yüksek öğretimde uzaktan eğitime geçildi.

Pandemi sonrası iş başvurularında yapılan mülakatlarda, özellikle de uygulamalı bilim dallarından gelen mezunlarda büyük bir mesleki bilgi eksikliği gözlemledik. Ne acı ki yarı cahil diplomalı bir nesil ile karşı karşıya kaldık.

Bu karaları alan yöneticilere soruyorum: Layığı ile uygulamamalı Jeoloji, jeofizik, inşaat, mimarlık… vd. bilim dallarında eğitim almadan yarın göreve gelecek bu nesil bu felaketlerin üstesinden gelebilecekler mi? Japon İnşaat mühendisi çok güzel bir hatırlatma yaptı; “Yeteneksiz bir doktor bir hastasının hayatını, yeteneksiz bir inşaat mühendisi binlerce insanın canını kaybettirir.” Bu durumda Japonya’da mühendislerin cinayetle yargılanacağını belirtti.

Üniversitelerin uzaktan eğitim kararı acilen gözden geçirilerek bu yanlış karardan geri dönülmelidir. Üniversitelerimizde yüz yüze eğitime geçilmeli, laboratuvarlar açılmalı, saha tatbikatları gerçek mekanlarında yapılmalıdır.

Felaketlerin önüne geçmek ancak cehaletin önüne geçmekle mümkün olabilir.

 

Loading