Kestelli: “Enflasyon nedeniyle nefes alırken bile vergi ödüyoruz”

İTB Başkanı Işınsu Kestelli, “Enflasyon nedeniyle her birey nefes alırken bile vergi ödüyor” diyerek, yüksek enflasyon kadar tehlikeli olan bir diğer konunun da yüksek faiz olduğu söyledi. Kestelli, daha öngörülebilir ve daha da önemlisi sürdürülebilir bir faiz ve kur seviyesinin, ekonominin temel ihtiyaçları arasında başı çektiğini vurguladı.

İzmir Ticaret Borsası (İTB) Ocak Ayı Olağan Meclis Toplantısı İzQ İnovasyon Merkezinde gerçekleştirildi. Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer yönetiminde gerçekleştirilen toplantıya İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürü Yavuz Kurt konuşmacı olarak katıldı. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, zor bir yılın geride kaldığını ve 2023’ün kolay geçmeyecek bir yıl olduğunu söyledi. Kestelli, “Baz etkisiyle inişe geçmiş olsa da yüksek enflasyonun züccaciye dükkânındaki fil gibi; ne zarar vereceğini kestirmek güç. Nobel Ödüllü Amerikalı ekonomist Milton Friedman’ın güzel sözü yaşadığımız durumu gayet iyi özetliyor: ‘Enflasyon yasasız vergilendirmedir.’ Evet, enflasyon nedeniyle her birey nefes alırken bile vergi ödüyor aslında. Yüksek enflasyon kadar tehlikeli olan bir diğer konu da yüksek faiz… Yüksek faiz ve finansmana erişim alanındaki sıkıntılar, yatırım yapmanın önünde tüm caydırıcılığıyla dikilen dev bir engel adeta. Faiz piyasasında esasen bankalar dâhil, hiç kimsenin memnun olmadığı bir VUCA zamanı yani değişkenlik, belirsizlik, karmaşıklık ve muğlaklık dönemi yaşıyoruz. Oranlardan bağımsız olarak söylüyorum ki daha öngörülebilir ve daha da önemlisi sürdürülebilir bir faiz ve kur seviyesi, ekonominin temel ihtiyaçları arasında başı çekiyor” ifadelerini kullandı.

“Tarıma yeni bir soluk getirecek proje”

Pandemi sonrası tarımın stratejik öneminin herkes tarafından kabul gördüğünü ve önemli adımların atıldığını kaydeden Kestelli, şu ifadelere yer verdi:
“Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 81 ilde tarım arazilerinin etkin kullanımı ile bitkisel üretimin geliştirilmesine yönelik projeler başlatıldığını duyurdu. Proje kapsamında belirlenen yatırım konularında, il/ilçe Tarım ve Orman Müdürlüklerince hazırlanan projelere, toplam proje bedelinin azami yüzde 75’i Bakanlıkça hibe olarak verilecek. Proje ile boş duran, atıl kalan veya nadasa bırakılan araziler, tarımsal üretime kazandırılacak. Bakan Kirişçi, projenin hedeflerini de şöyle açıkladı: İklim krizi de dikkate alınarak, uygun çeşitlerle hububat, baklagil ve yağlı tohumlu bitkilerin üretiminin geliştirilmesi… İşlemeli tarıma uygun olmayan arazilerde, katma değeri yüksek bitki türlerinin üretiminin artırılması… Hasat sonrası kayıpları azaltmak ve katma değeri artırmak amacıyla birincil üretim sonrası kurutma veya isleme tesislerinin çoğaltılması… Doğal ekolojilerinde var olan bitki türlerinin aşılama, çeşit değişimi ve benzeri teknik uygulamalarla birim alandan elde edilen veriminin artırılması. Projenin tarıma yeni bir soluk getireceğine inanıyor ve Bakan Kirişçi’ye teşekkürlerimi iletiyorum.”

“Yeşil Tahviller önemli bir avantajdır”

Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat kararı hem ülkeler hem de şirketler için hayli kapsamlı bir dönüşümü mecburi kılığını hatırlatan Kestelli, “Bu dönüşümü yapmayan ya da geç kalanlar için de önemli yaptırımlar getiriyor. Ama bu dönüşüm de çok yüksek maddi yatırım gerektiriyor. Bunu sağlamanın en uygun yolu ise Green Bond; yani Yeşil Tahvil. Yeşil Tahviller, kurumların, iklim değişikliğinin önlenmesi ve çevre konulu projelerde kullanılmak üzere yapacakları borçlanma için çıkarılan sabit getirili menkul kıymetlerdir. Bu tür tahvillere vergisel avantajlar sağlanması da söz konusudur. Yeşil Tahvil olarak nitelendirilen ilk tahvil senedi 2008 yılında Dünya Bankası tarafından ve 300 milyon dolarlık bir tutarla çıkarılmıştır. Yeşil Tahvillerin 2021 yılında ulaştığı büyüklük ise 650 milyar doları bulmuştur. Özellikle karbon ayak izi ve su ayak izi en yüksek sektörlerden olan tarımda ve yenilenebilir enerji yatırımlarında Yeşil Tahviller önemli bir avantajdır. Bu konuda BORSAV tarafından tüm üyelerimiz ve paydaşlarımız için kapsamlı bir bilgilendirme çalışması hazırlanmasının faydalı olacağını düşünüyorum. Ayrıca İzmir Tarım Teknoloji Merkezimizin yakın bir gelecekte kendi Yeşil Tahvilini çıkarması için de şimdiden çalışmalara başlamalıyız” diye konuştu.

Tuncer: 2023 bütçesinin aslan payı sulamaya ayrılmalı

Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer de “2023 yılı Yatırım Programda yer alan kamu projelerine 454 milyar TL ödenek ayrıldı. Tarım sektörüne ayrılan pay 44 milyar TL olup geçen seneye göre yüzde 134 oranında artış yapıldı. Tarım yatırımları içinde en fazla pay 24 milyar lirayla sulama projelerine ayrılmış durumda. Bu alanda 212 proje gerçekleştirilecek. Bitkisel üretim alanında gerçekleştirilecek yatırımların tutarı ise 53 proje için 5 milyar lira oldu. Bu alandaki yatımlar Bakanlık ve DSİ tarafından yapılacak. Bitkisel üretim alanını 15 proje ve 974 milyon liralık yatırım tutarıyla hayvancılık sektörü izlerken bu alandaki yatırımlarda yine Bakanlık ve Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü – TİGEM tarafından gerçekleştirilecek.Günümüzde yağışların yetersiz oluşu ve beklenen kuraklık riskine karşı, tarımsal yatırımların 2023 yılı bütçesinin aslan payının sulamaya ayrılması yerinde bir karar olduğu açıktır” dedi.