ZEYNEP GÜREL
Geçtiğimiz yılın son ayında kapılarını açan Hyatt Regency İzmir İstinyePark, yeni yılda yeni hedeflerle büyüme trendini sürdürüyor. Biz de Hyatt Regency İzmir İstinyePark Genel Müdürü Zafer Canbaz, Hyatt Regency İzmir İstinyePark AVM ve otel kompleksinin dışında vergi dairesi inşaatı, çevre düzenlemesi, çocuk parkı, 2 ilköğretim okulu, yer altı otoparkını da kapsayan 430 milyon dolar değerinde bir yatırım ile hayata geçirildiğini söyledi. İzmir’de, sektörün en güçlü oyunculardan biri olmayı hedeflediklerini söyleyen Canbaz, “Teknolojik altyapımız, misafir ve toplantı odalarımızın vaat ettikleri ile İzmir’de iyi otel, iyi hizmet, lüks gibi kelimeler kullanıldığında akla ilk gelen yer olmayı hedefliyoruz. Bunlara ek olarak sanata ve sanatçıya değer veren, şehrin yararına olacağına inandığımız tüm girişimlerde yer alan bir otel olmayı amaçlıyoruz” dedi.
Zafer Canbaz’la hem otelin yeni yatırımlarını hem de turizm sektörünün yeni sezonunu konuştuk.
Hyatt Regency İzmir İstinye Park, henüz çok yakın tarihte açıldı. Otele dair bilgi verebilir misiniz?
Hyatt Regency İzmir İstinyePark, ülkemizin nadide yerleşimlerinden biri olan Egenin incisi İzmir’de ayrıcalıklı bir konaklama deneyimi sunmak için hizmete hazır. Bulunduğu lokasyon sayesinde Çeşme, Urla ve Alaçatı gibi popüler tatil destinasyonlarına yakınlığıyla önemli bir konuma sahip otelimiz; İzmir’in, turizm alanında daha da güçlenmesine katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Hyatt Regency İzmir İstinyePark olarak bu hedefe adım adım yaklaşmak için evden uzak ama eve çok yakın hissettiren bir anlayışla otelimizi hizmete açtık. Misafirlerimizin kendilerini evlerinde hissedecekleri keyifli anılarla otelimizden ayrılmaları için profesyonel bir ekip bir araya gelerek özveriyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Otelimizde tamamı deniz manzaralı ve yüzde 80’i balkonlu 160 odamız bulunmakta. Odalarımızın tamamı pastoral bir tabloyu anımsatan İzmir Körfezi’nin eşsiz manzarasına bakıyor. Üstün teknolojinin hakim olduğu otelimizde, odalara mobil giriş imkânı ile anahtar kullanmadan giriş sağlayabiliyorsunuz. Tüm odalarda ışık ve klimayı otomatik şekilde kontrol eden hareket sensörleri mevcut. Elektrik üretimine katkı sağlayan güneş panellerimiz de dahil çevreye duyarlı yüksek teknolojilere sahip olmamız bizler için oldukça ayrıştırıcı bir özellik olduğunu düşünüyoruz.
Peki, Hyatt Regency İzmir İstinyePark, ne kadarlık bir yatırımla hayata geçirildi?
Hyatt Regency İzmir İstinyePark AVM ve otel kompleksinin dışında vergi dairesi inşaatı, çevre düzenlemesi, çocuk parkı, 2 ilköğretim okulu, yer altı otoparkını da kapsayan 430 milyon dolar değerinde bir yatırım ile hayata geçti. Bunun dışında Merkezi Chicago’da bulunan Hyatt Corporation, Türkiye’deki ilk oteli olan Grand HyattIstanbul’u 1993 yılında açtı ve sektörde ayrıcalığını kısa sürede ortaya koyduktan sonra Hyatt Regency İzmir İstinyePark ile birlikte toplamda 6 otel yatırımıyla ülkemizde hizmet vermeye devam ediyor.
2023 yılına ilişkin ne gibi hedefleriniz ve büyüme planınız mevcut?
Öncelikli olarak ilk hedefimiz İzmir’de şehir otelleri kategorisinde fark yaratan ve bu alanın en güçlü oyunculardan biri olmak. Tüm hazırlıklarımızı bu motivasyonla gerçekleştirerek başarı yakaladığımızı söyleyebilirim. Teknolojik altyapımız, misafir ve toplantı odalarımızın vaat ettikleri ile İzmir’de iyi otel, iyi hizmet, lüks gibi kelimeler kullanıldığında akla ilk gelen yer olmayı hedefliyoruz. Bunlara ek olarak sanata ve sanatçıya değer veren, şehrin yararına olacağına inandığımız tüm girişimlerde yer alan bir otel olmayı hedefliyoruz.
En çok hangi ülkeden misafir ağırlıyorsunuz?
Önceliğimiz her zaman nitelikli misafir ağırlamak. Dolayısıyla belirli bir hedef kitleye odaklanmaktansa nitelikli misafir potansiyelini hedefliyoruz. Gelen misafirlerimizin otelimize döviz girdisi sağlamalarının yanı sıra şehre de aynı şekilde katkı sağlamasını arzuluyoruz. Ek olarak İzmir’e bu yıl Haziran ayında Avrupa’dan 400’den fazla bilim insanı gelecek. Bu değerli ziyaretle birlikte otelimiz başta olmak üzere komşumuz olan çevre oteller de bundan faydalanabilecek. Ortadoğu potansiyeli diğer ülkelere nazaran daha fazla bir potansiyele sahip görünüyor. İran’dan da benzer şekilde ciddi bir talep alıyoruz.
Sağlık ya da kongre turizmi gibi, sektörün farklı alanlarında çalışma yapmayı planlıyor musunuz? Hibrit toplantılara özel alt yapı çalışmalarınız var mı? Ya da olacak mı?
Kongre turizminin ülkemiz açısından oldukça önemli olduğunu düşünüyoruz. İstanbul gibi İzmir’de yurtdışı katılımlı bir çok global ölçekli kongreye ev sahipliği yapma potansiyeli taşıyor. Haziran ayında geniş katılımlı bir tıp kongresine ev sahipliği yapacağız ve böylece hem İzmir’e hem otelimize hem de çevremizdeki birçok otel ve işletmeye katkı sağlayacağız. Bunun dışında hibrit toplantılara yönelik yüksek teknolojiyle tasarlanmış ve her detayın düşünüldüğü özel toplantı salonlarına sahibiz. Sahip olduğumuz tüm bu avantajları sürdürebilir biçimde kullanacağız.
BU YIL SEZONDA CİDDİ BİR YÜKSELİŞ BEKLİYORUZ
Turizm sektöründe, bu yıla ilişkin beklenti ve öngörülerinizi öğrenebilir miyiz?
2023 yılında turizm sektörünün ülkemiz açısından oldukça verimli geçeceğini öngörüyoruz. Sürekli artış gösteren erken rezervasyon talepleri, ülkemizin ev sahipliği yapacağı uluslararası etkinlikler ve ülke olarak sunduğumuz cazip tatil fırsatlarıyla taleplerin yoğun olacağını ve doluluk oranlarının sezon boyunca yükselişte kalacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla 2023 sezonunda ciddi anlamda fark edilir bir yükselişe tanıklık edeceğimizi düşünüyorum.
Pandemi sonrası şehir otelciliği eski günlerine kavuştu. Rusya-Ukrayna Savaşı’yla bozulan turizm dengesi sizce nasıl sağlanacak? Nasıl bir alternatif oluşturulacak?
Bu gündemin risk oluşturmaktan günden güne uzaklaştığını düşünüyorum. Türkiye’de önemli bir pazar payına sahip Rus ziyaretçi potansiyelinin eskisi gibi yoğun talebe dönüşeceğini öngörüyoruz. Rusya ve Ukrayna’nın savaş halinde olmasının Türkiye turizmini olumsuz etkileyebileceği öngörülse de bu durumun üstesinden gelme potansiyelimizin yükse olduğunu düşünüyorum. Sahip olduğumuz turistik cazibeleri sunarak farklı pazarlar bulma eğilimde olabilir ve bu doğrultuda doğru stratejilerle pazarlarda rekabet üstünlüğümüzü çok daha güçlü şekilde ortaya koyabiliriz. Ülkemizin turizm alanında pazar çeşitlendirmesi yapmasının, yaşanabilecek olası kriz ortamlarında turizmi koruyucu bir önlem olabileceğine inanıyorum. Böylece artan turistik taleplerle turizm gelirlerinin düşmesini engelleyebilir aynı zamanda turizm sektöründe istihdamı sürekli hale getirebiliriz.
Pandemi sonrası 2023 gerek küresel gerekse iç turizmde ne gibi değişimlere sahne olacak?
Global gündeme yerleşen pandemi sürecinin etkileri giderek azaldı ve hayatın birçok alanında özlediğimiz normallere yeniden kavuşmuş olmanın mutluluğu içindeyiz. Normalleşme ile beraber birçok sektörde olduğu gibi turizm sektöründe de pozitif etkisi hissedilmeye başlandı. Pandemi sürecinde uzun soluklu yasakların, yolculuk kısıtlamalarının ve yüksek düzeyde hayata geçirilen sosyal mesafe kurallarının varlığı, şehir otelciliğini ciddi anlamda sekteye uğrattı. Fakat geldiğimiz noktada bu zorlayıcı günlerin akabinde birçok şey gibi şehir otelciliği de eski canlılığına yeniden kavuştu. Şehir otelciliğinin hareketli günlerine dönüşü bizleri ve tüm sektör paydaşlarımızı fazlasıyla sevindirdi. Dolayısıyla küresel ve iç turizm tekrardan eski canlılığına kavuşmanın mutluluğuna sahne olacak diyebiliriz.