Yeni yıl, yeni umutlar ve yeni heyecanlar demektir… Yılbaşılar işte bu heyecanın ve coşkunun dışa vurduğu önemli dönemeçlerdir… İnsanlar, bu heyecanı ve coşkuyu taşırlar geçmişten geleceğe…
Ekonomik ve sosyal sorunların ağırlığı altında kalan toplumun geniş kesimleri, bu yılbaşında maalesef yılbaşı heyecanını ve coşkusunu bile doyasıya yaşayamadı. İşte toplumca böylesine bir ruh haliyle girdik 2023’e…
100’üncü yıl
2023’ün şimdiden belli olan ve doğal olarak çok önceden bilinen en temel özelliği, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü kuruluş yıldönümünün kutlanacak olmasıdır. Doğrusu bu tarihsel dönemeci çok önemsiyor ve değerli buluyoruz.
Bu temel özellik, elbette yeni girdiğimiz 2023 yılına önemli bir misyon yüklüyor. Onu daha baştan farklılaştırıyor ve bizler için daha da önemli kılıyor. Kısacası, 2023’ü Cumhuriyetin 100’üncü yılıyla birleştirip bütünleştiriyor. Onu daha özgün ve farklı bir yıl haline getiriyor.
Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmak
Tabi toplumun genelini göz önüne alarak, bu 100’üncü yıl olayıyla ne kadar ilgiliyiz, ya da içinde bulunduğumuz bu önemli tarihsel dönemecin ne denli ayırdındayız? Doğrusu bu soruların yanıtları tartışılır.
Ancak biz yine de yeni yılın bu ilk günlerinde, 2023’ün temel özelliğinin altını bir kez daha kalınca çizmek istiyoruz. Bir de elbette içinde bulunduğumuz bu önemli tarihsel dönemde, Cumhuriyetin demokrasi ile taçlandırılması hedefinin altını!
2023, seçim yılı
Peki, Cumhuriyetin kuruluş değerleri ve demokrasinin evrensel değerleri ile buluşmak ve ülkemizi / halkımızı buluşturmak nasıl mümkün olacak? İşte bunun yolu da 2023 yılında yaşayacağımız çok önemli seçimden geçiyor.
Bu yıl, son günlerde iktidar tarafından öne çekilme hazırlıkları yapılan çok önemli bir seçimi yaşayacağız. 2023 içinde hem yeni cumhurbaşkanını ve hem de yeni parlamentoyu seçeceğiz.
Değişimi gerçekleştirmek
Bugünlerde seçimin hangi tarihte yapılacağı ve iktidar tarafından bir ‘seçim hamlesi’ olarak iki sandığa ek olarak getirilmeye çalışılan bir anayasa değişikliği gerekçeli referandum sandığı ile karşılaşıp karşılaşmayacağımız tartışmaları bile, içinde bulunduğumuz belirsizliği ve kaotik durumu yansıtıyor.
Cumhuriyetin kuruluş değerleri ile demokrasinin evrensel değerlerinden kopmanın, kısacası demokrasinin kurum ve kurallarından uzaklaşmanın; ülkemizi / halkımızı içine düşürdüğü sıkıntılı durum, artık bir değişimi / dönüşümü mutlak ve zorunlu kılıyor.
Yeniden inşa ve yapılanma
Hafta içinde yaşadığımız, üzerinden 24 saat geçmeden emekli ve memur maaşlarına getirilen artış oranının 5 puan daha artırılması yöntemi ve duyurusu örneği; bir asırlık bu tarihi cumhuriyetin ve 85 milyonluk bu koca ülkenin, günümüzde nasıl yönetildiğini çarpıcı biçimde ortaya koyuyor! Emekli maaş oranının artışına sevinmek bir yana, yaşanan bu keyfiliğe ülkemiz ve halkımız adına kahroluyoruz!
İşte bu son olay bile, ülkeyi kurumsallıktan ve kurallardan uzaklaştırmanın getirdiği durumu gösteriyor. İşte bu nedenle, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, ülkemizin yönetsel yapısının tepeden tırnağa gözden geçirilip, ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’ temelinde yeniden inşasını ve yapılanmasını zorunlu kılıyor.
Umudu ve güveni büyütmek
İşte bu temel hedef doğrultusunda, muhalefetin en geniş kesimlerinin iş ve güç birliği yapması yaşamsal hale geliyor. Başta 6’lı Masa olmak üzere, otoriterliğe ve keyfiliğe karşı çıkan tüm siyasal partiler ve toplumsal kesimler, güçlerini / enerjilerini birleştirmelidir. Özellikle cumhurbaşkanlığı seçiminde, demokrasiden yana ortak bir adayın çevresinde ortaklaşılıp buluşulmalıdır.
Cumhuriyetin 100’üncü yılı, ülkemiz ve halkımız için tam anlamıyla bir değişim ve dönüşüm yılı olmalıdır. Bunun için de muhalefet, tüm kesimleriyle ve tarihin yüklediği sorumlulukla umudu ve güveni büyütmelidir. Sözün özü 2023, ‘umut ve değişim’ yılı olmalıdır!