Asgari ücret artışlarının tek başına çözüm olmadığını belirten başkanlar, yüksek enflasyon şartlarında çalışanların maaşlarının artırılmasının son derece yerinde olduğunu, gelir kayıplarının azaltılması gerektiğini belirtti. İş dünyası temsilcileri, enflasyonla mücadelenin önemine dikkat çekerken, enflasyonun düşürülmesi ile alım gücünün artırılabileceğini vurguladılar. Asgari ücret üzerindeki vergi ve prim yükünün azaltılması, uzun vadeli çözüm için yapısal reformlara odaklanılması da iş dünyasının öncelikleri arasındaki yerini aldı.
İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener:
“Asgari ücrete destek artırılmalı”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından çalışanlar için net 8 bin 506 lira olarak açıklanan asgari ücreti değerlendiren İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Türkiye’de istihdamın önemli bir bölümünü asgari ücretli çalışanların oluşturduğunu belirterek “Yaklaşık yüzde 55 oranında artırılan rakamı, asgari ücret ile çalışanların finansal zorluklarının giderilmesi açısından memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak çalışanların alım gücünün korunması için enflasyonla mücadelenin sürdürülmesini kaçınılmaz olarak görüyoruz. Bununla birlikte, istihdam maliyetlerinin yanı sıra enerji ve hammaddede yaşanan artışlara bağlı olarak işletme sermayeleri küçülen, finansmana erişimde zorlanan işverenin üzerindeki yük her geçen gün daha da artıyor. Asgari ücret artışıyla birlikte, vergi dilimlerinin de enflasyona paralel olarak güncellenmesini ve mevcut asgari ücrete yönelik desteğin de artırılması için hızlı bir teşvik paketi açıklanmasını bekliyoruz” dedi.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar:
“Vergi dilimleri için acil adım bekliyoruz”
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar asgari ücret ile ilgili yapılan artışın önemli olduğunu ancak enflasyon ve vergi dilimi konusunun da acil olarak çözümünün gerektiğini belirtti.
2023 yılı asgari ücret artışı konusu ile ilgili bir açıklama yapan Ege Bölgesi Sanayi Odası(EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar “2022 yılında büyük bir fedakarlıkla asgari ücrete yıllık toplamda %80,8 gibi rekor bir artışın ardından, çalışan ücretlerinden asgari ücret kadar olan kısmına vergi muafiyeti getirilmesi ile enerji faturaları için yapılan yardımların SGK prim matrahından ve gelir vergisinden muaf tutulması son derece doğru adımlardı. Bugün de 2023 için %54,5 artış önemli bir orandır. Hayırlı olsun ” dedi.
Bu yüksek oranlara rağmen çalışanların yüksek enflasyon ortamının yarattığı gelir kaybı ile karşılaşılmaması açısından enflasyonla mücadelenin en önemli çözüm bekleyen konu olduğunu hatırlatan Yorgancılar “Gelir vergisi tarifesinin ilk basamak tutarındaki artışın asgari ücret artışının çok gerisinde kalması, refah kaybını önleyemiyor. Her geçen gün alım gücü azalmaya devam ediyor. O nedenle, mutlaka vergi dilimleri asgari ücret artışı ölçüsünde yeniden belirlenmelidir. Ve belki de belli bir oranda sabitlenmelidir. Bu konuda da acil adım atılmasını bekliyoruz” diye konuştu.
İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli:
“Küçüklerin yükü ve fiyatlar artacak”
İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli de açıklanan asgari ücretin dolar bazında kur şoku ve yüksek enflasyon öncesindeki rakamın üzerine çıkıldığını belirtirken, esas sorunun çalışanların yarısının eline asgari ücret düzeyinde para geçmesi olduğuna dikkat çekti. Gelişmiş ülkelerde asgari ücretle çalışanların oranının yüzde 20, hatta pek çoğunda yüzde 10’un altında olduğunu vurgulayan Kestelli, öncelikle bunun değişmesi için çalışılması gerektiğini dile getirdi. Işınsu Kestelli, asgari ücret artışıyla birlikte özellikle küçük işletmelerin üzerindeki yükü artıracağı için fiyatların da artacağını da söylerken, “Emek yoğun bir sektör olan tarımda da asgari ücret kaynaklı maliyet artışının fiyatlara yansıyacağını söyleyebiliriz. Bıçak sırtı bir durum söz konusu. Ekonomide nihai çözümün uzun vadeli reformlarda olduğu da artık yadsınamaz bir gerçek” ifadelerini kullandı.
EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi:
“Önemli olan alım gücünü yükseltmek”
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, alım gücünün her gün düştüğü, enflasyon karşısında ezildiği bir ortamda asgari ücretteki artışın hiçbir kesimin faydasına olmayacağını vurguladı.
Jak Eskinazi, “Türkiye’de asgari ücretle çalışanların oranı yüzde 60’tan fazla. Avrupa ülkelerinde ise bu rakam bazı ülkelerde yüzde 5 bazı ülkelerde yüzde 10 bandında. Türkiye bir asgari ücretliler ülkesi olma yolunda gidiyor. Asgari ücretteki artış nedeniyle artan beklenti karşısında bir istihdam bunalımı var. Türkiye’de enflasyon sadece gelişmiş ülkelerin değil dünya ortalamasının da 10 kat üzerindeyken bu zamdan sonra daha da pik yapacağını göreceğiz. Daha 24 saat geçmeden gıda fiyatları artmaya başlamıştı. Maaşlar daha cebe girmeden eriyor. Önemli olan ücrete zam yapmak değil, alım gücünü yükseltmek. Asgari ücretlinin işverene maliyeti arttıkça üretilen ürünlere zam geliyor. Bu zam da halkın cebine yansıyor” dedi.
Kur üzerindeki baskı kaldırılmalı
Asgari ücretin 2021 yılında 318 dolarken bugün 455 dolara yükseldiğine dikkat çeken Eskinazi, “İhracatçılar döviz ile gelir elde ediyor. Sektörlerimizin ayakta kalabilmesi için kur üzerindeki baskının kaldırılıp daha dengeli bir kur sisteminin oluşturulmasını istiyoruz. Bu şekilde giderse 2023 hedeflerini tutturamayız. Gelen siparişlerde ihracatçılarımız maliyet hesabı yaptıklarında sipariş alamaz noktada. Asgari ücretlinin işverene maliyeti 13 bin TL bandında. Maaş dışındaki tüm yükümlülüklerin devlet tarafından karşılanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Eskinazi, çalışanların enflasyona ezdirilmemesi için gelir vergisi dilimlerine düzenleme getirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Çalışanların enflasyonun telafisi amacıyla yaptığımız maaş artışlarından fayda sağlaması için gelir vergisi matrah dilimlerinin enflasyonla orantılı şekilde artırılması gerekiyor. Mevcut durumda, maaş artışı kısa bir süre içerisinde daha yüksek gelir vergisi kesintisiyle anlamsız ve etkisiz kalıyor. Çalışanın maaş artışıyla kazanacağı refahın kalıcı olması için gelir vergisi düzenlemesinin süratle yürürlüğe sokulması gerekiyor.”
ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu:
“Zam geçici bir rahatlama sağlayacaktır”
Yüksek enflasyon yaşanan bir dönemde asgari ücrete yapılan yaklaşık yüzde 55’lik zam geçici bir rahatlama sağlayacaktır. Ancak olması gereken, enflasyonla etkin ve kararlı bir şekilde mücadele edilerek çalışanların alım gücünün yükseltilmesidir. Ayrıca, milli gelirin adil dağılımını teminen vergi dilimlerinin güncellenmesi, alım gücünün de yükseltilmesi bakımından önemli görülmektedir. Zaten yüksek enflasyon, döviz kuru, artan enerji maliyetleri ile finansmana erişimde ciddi sorunlar yaşayan sanayici ve iş insanlarımızın üzerindeki yük artarak devam etmektedir. Bu kapsamda, finansmana erişimi kolaylaştıracak, asgari ücrete yönelik desteğin artırılmasını sağlayacak bir paketin acilen hayata geçirilmesini bekliyoruz.
EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer:
“Enflasyonla mücadelede doğru enstrümanlar da kullanılmalı”
680’e yakın üye, 3100 üye şirket, 110 bin kişilik istihdam gücünü temsil eden EGİAD, çalışanı enflasyona ezdirmemek için asgari ücrete yapılan zammın yerinde bulunduğu görüşünü bildirdi. EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, “İstihdam noktasında işverene de hassasiyetle yaklaşılacağından şüphemiz yok. Asgari ücretteki vergi ve primlerin de gözden geçirilmesini bekliyoruz. Yapılan zam oranının çalışanlarımızı rahatlatacak olmasından son derece memnuniyet duymaktayız, ancak zam oranı kadar enflasyonla savaşmak da büyük önem arzetmektedir. Enflasyonla mücadele de alım gücünün arttırılmasında destek olacaktır. Ayrıca enflasyonla mücadelede doğru enstrümanlar kullanılarak tedbir alınmazsa, yapılan asgari ücretin ne yazık ki bir anlamı olmayacak” dedi.
BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kasalı:
“Asgari ücret artışı enflasyon kısır döngüsünden çıkılmalı”
Asgari ücretteki yüzde 54 artış ve 8 bin 500 liralık yeni asgari ücretin öncelikle tüm işverenlerimize, işçilerimize, çalışanlarımıza hayırlı olmasını dilerim. Enflasyonun yüzde 80’lerin üzerine ulaştığı bir noktada asgari ücrete güçlü bir iyileştirme yapmak, maaşlı çalışanların alım gücünü korumak gerekliydi, bunun yapıldığını düşünüyorum.
Ancak her ne kadar alım gücünü koruma adına bu artış yapılsa da bunun işveren açısından bir yük getireceği de aşikar. Bu noktada istihdamı da korumak adına işverene bu yükü kaldırmada destek olunması da gerekiyor. Ülkemizde asgari ücretli çalışan bir çok ülkeye göre daha büyük bir kesimi oluşturuyor. O sebeple önemli bir kesimi doğrudan etkileyen bu düzenlemede asgari ücret üzerindeki vergi yükünün azaltılarak işverenin küçülmeden işçisine bu maaşı verebilme imkanı tanınmalıdır.
Öte yandan her sene aynı dönemde aynı konuyu konuşuyoruz, asgari ücret yüzünden mi fiyatlar artıyor, fiyatlar arttığı için mi asgari ücrete zam yapılıyor bu karmaşık bir problem. Sadece asgari ücreti artırmak yerine enflasyonu kontrol altına alarak bu kısırdöngüden kurtulabiliriz. Enflasyon ile daha yapısal önlemlerle mücadele etmek gerekiyor. Asgari ücrete yapılan bu zamların erimemesi için daha planlı ekonomi, doğru teşvik politikası, üretimi, ihracatı destekleyecek önlemler ile gelecek on yılları kurtaracak ekonomik önlemlere başvurmak gerekiyor. İşçi işveren barışı ve yüksek istihdam istiyorsak enflasyon ile güçlü bir mücadeleye hemen başlamamız gerekiyor.
İZSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt:
“Vergi indirimi ve teşvik politikaları uygulanmalı”
8 bin 500 liralık 2023 yılı asgari ücreti tüm çalışanlara ve işverenlere hayırlı olsun. Enflasyonun TÜİK verilerine göre yüzde 85 seviyelerine çıktığı bir ortamda ücretli çalışanların kaybolan alım gücünün korunması gerekmektedir. Bu sebeple asgari ücrette yapılan yüzde 54’lük artışın makul olduğunu düşünüyoruz. Öte yandan asgari ücret üzerindeki vergilere düzenleme yapılması da istihdamı korumak adına önemli bir adım olacaktır. Yüksek sayıda çalışana sahip işletmelerin bu maliyet artışından korunması, işçi çıkarmasının önüne geçmek için bu vergi düzenlemelerinin ve teşvik politikalarının da yapılması şart. Zira verilen bu zam işveren için çok, işçi için az.
Bu yapılan zammın geçen yıl olduğu gibi yılın 3 ayı içinde erimemesi için ekonomide enflasyon ile mücadelede çok daha etkili önlemler alınması gerekiyor. Enflasyonu tetikleyen unsurlar sadece asgari ücrete yapılan zam değildir, enflasyon ile mücadelenin yol, yordam, yöntemleri bellidir ve 2023 yılında asgari ücrette yeni zamlar görmek istemiyorsak, çalışanların alım gücü tekrardan erimesin istiyorsak derhal enflasyon ile mücadele eylem planı açıklanmalı, enflasyon ile mücadele edeceksek işçisi, işvereni, çalışanı ve devleti ile fedakarlıklara hazır olmalıyız. Bu sebeple yeni asgari ücretin hayırlı olmasını diliyor, yeni zamlarla bu ücretin de erimemesi için gerekli önlemlerin ekonomi yönetimi tarafından alınmasını bekliyoruz.
GİFED Yönetim Kurulu Başkanı Huriye Serter:
“Asgari ücrette herkesi memnun edecek formül bulunmalı”
Ülkemizde çalışanların yarısından fazlası asgari ücret ile çalışıyor. Bu nedenle asgari ücret artışları ülkemizde çok önemli. Bu artış oranlarına göre çalışanların maaş artışları belirleniyor. Son 1 yıldır yaşadığımız yüksek enflasyon koşullarında çalışanların ücretleri eridi. Bu nedenle yüksek oranlı zamlar yapıldı. Açıklanan rakam bu ekonomik koşullarda asgari ücretle çalışan vatandaşlarımızın hakkıdır fakat işverenlerin de ücret maliyetini hafifletecek düzenlemelere ihtiyacı vardır. Bu yönde bir uygulamanın da beklentisi içindeyiz. Enflasyon problemi çözülmediği sürece, bu ücret artışları kimseyi memnun etmeyecektir. Asgari ücretli daha yüksek bir zam talebi vardı karşılanmadı. İşverenlerin de maliyetleri katlandığı için onlar da mutsuz. Burada tüm kesimleri memnun edecek düzenleme enflasyonun kontrol altına alınması ve asgari ücret üzerindeki vergi ve prim yüklerinin düşürülmesi. Bunlar yapılmadığı sürece bu artışlar kimseyi memnun etmeyecektir.
EGSD Yönetim Kurulu Başkanı Hayati Ertuğrul:
“Destek verilmezse işten çıkarmalar olabilir”
Asgari ücret öncelikle herkese hayırlı uğurlu olsun. Yüksek enflasyon şartlarında çalışanların hızla eriyen maaşlarının artırılması çok önemli. Bu şartlarda çalışanlar için 8500 TL’lik asgari ücret artışı da yeterli olmayabilir ama işverenin maliyeti sürekli katlanıyor. Bir asgari ücretlinin işverene maliyeti 12 bin TL’yi buldu. Biz iş dünyasında bu artışları hemen maliyetlerimize yansıtamıyoruz. Asgari ücretli dışındaki çalışanlarda bu artışları talep ediyor haklı olarak. Bu nedenle maliyetlerimiz inanılmaz artıyor. Burada çalışanlara en yüksek asgari ücret belirlensin ama vergi ve sigorta prim yükleri hafifletilsin. Bu maliyetlere katlanamayıp işçi çıkarmak zorunda kalacak işletmeler olacaktır. Asgari ücret artışının da ilk 2 ayda erimemesi için de enflasyonun mutlaka düşürülmesi gerekiyor. Aksi takdirde ücret artışı-enflasyon sarmalının içinde sorunlarımız devam edecektir.