Bölgesel, ulusal ve küresel tarımda yeni dengeler tartışıldı

Ege Ekonomik Forum, “Tarım Meydanı: Bölgesel, ulusal ve küresel tarımda yeni dengeler” başlıklı oturum ile sona erdi.

İzmir Ege Palas’ta gerçekleştirilen son oturumda, dünyada oluşan gıda jeopolitiği ile tahılın dünyadaki öneminin artışı, dünyada oluşan yeni gıda jeopolitiği ile dış ticaret pazarlarındaki yeni oyunculara ve yeni ürün desenine karşı geliştirilmesi gereken stratejiler, tarımda biyoçeşitlilik ve teknolojinin önemi tartışıldı.

Moderatörlüğünü Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım’ın yaptığı oturuma, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyoçeşitlilik ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eftal Düzyaman, Dikili TDİOSB Müteşebbis Heyet Başkanı Ali Osman Öğmen, Manisa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Özkasap, İzmir Köy Koop Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer, Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Uysal konuşmacı olarak katıldı.

Soyer: Dallanmış birlik yapısından kurtulmak gerek

Oturumda konuşan Neptün Soyer, tarımda kooperatifleşmenin önemine vurgu yaparak, “Bir araya gelmek, dayanışma içinde olmak fayda sağlamak, etki ekonomisi hepsi bir yandan para kazanmak bir yandan sosyal kültürel etki sağlayabilmek açısından kooperatifler önemli” dedi. Atatürk’ün İktisat Kongresi’nde 4 kesime İzmir’den mesaj verdiğini ve vizyon belirttiğini aktaran Soyer, “İzmir kooperatifleşmenin ne kadar önemli olduğunu 1923’lerde anlamış bir şehir” ifadelerini kullandı. Atatürk’ün kırsaldaki aktörlere görev verdiğini söyleyen Soyer, Atatürk’ün ticaret odalarının, meclis üyelerinin, muhtarların, öğretmenlerin kooperatifçiyi öğrenip ve köylüye öğretmesini ifade ettiğini belirtti. Küçük aile işletmelerinin kooperatifleşmelerinin memleket için çok önemli olduğunu dile getiren Soyer, “Kooperatifleşmeyle ilgili çok dallanmış birlik yapısından kurtulmamız lazım. Buna izin veren bakanlıklar bunların birleşmesiyle ilgili rol oynamak zorunda. Tarım Bakanın dediği gibi ‘başıbozukluğun’ bir an önce düzeltilmesi için yasaların konulması ve planlama gerekiyor” diye konuştu.

Uysal: Yeni bir kalkınma modeli lazım

Tarımda neler yapılması gerektiğini aktaran Prof Dr. Yaşar Uysal da, “Doğa ve ekolojik dengeyi dikkate almak zorundayız. Tarımsal üretim kaynaklarının hepsini korumak zorundayız. Stratejik ürünlerde kendi kendimize yetmek zorundayız. Güvenli gıdayı yeniden tanımlamak zorundayız. Sadece insan sağlığına zarar vermeyen değil doğaya da zarar vermeyen ürün olmak zorunda. Tarımda bilgili üretimin en önemli girdisi haline dönüştürmek zorundayız. Tarımsal eğitimi yeniden tanımlamalıyız. Bizim gerçek çiftçileri ortaya koymamız gerekiyor. Makroekonomik yapıyı iyi kurgulayamazsanız tarımda ne önlem alırsanız alın sorunları çözemezsiniz. Makroekonomik iklimi geliştirmek, yeni bir kalkınma modeli ortaya koymak lazım. Sorunlar belli, çareler belli, yapacak ekip gerekiyor ve Türkiye’nin bunu bulması gerekiyor. Öncelikle tarım sayımı yapmalıyız. Bu şekilde tarım kaynakları ve çiftçinin envanteri çıkacak ortaya” diye konuştu.

“Tarım siyaset üstü olmalıdır”

Dikili TDİOSB Müteşebbis Heyet Başkanı Ali Osman Öğmen, “Tarım siyaset üstü olmalıdır. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, ‘Milli ekonominin temeli tarımdır’ demiştir. Popülist söylemlerden farklı, tarımla ilgili yapılacak olan, koordineli şekilde birbirimizi dinleyerek tarımı sürdürülebilir hale getirmeyi sağlamaktır” dedi. Öğmen, “Hedefimiz yatırımcımıza 2024 sonunda arazilerini teslim etmek. Para kazanma amaçlı değiliz. Metrajlarımızı ekonomik olarak sattık. Metrekare satış fiyatımız 150-200 TL arasındaydı. O süreçte Dikili örnek bir model olacak. Her türlü kaynağı sürdürülebilir biçimde kullanmayı hedefleyen örnek bir proje olarak yolumuza devam edeceğiz” dedi.

“Tarımda katma değeri artırmak için çabalıyoruz”

Manisa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Özkasap ise, Manisa çekirdeksiz sultaniye üzümde; lisanlı depoculuk, Avrupa Birliği coğrafi işareti ve iç piyasa konularına odaklandıklarını belirtti. Çekirdeksiz kuru üzüm olmak üzere, tarım ürünlerimizde katma değeri artırmak için lisanslı depo ve AB coğrafi işareti gibi çalışmalarımızı sürdürdüklerini belirten Özkasap, “Geçtiğimiz haftalarda Avrupa komisyonu tarım ve kırsal kalkınma genel direktörlüğüne başvurumuzu yaptık. TOBB’un Brüksel’deki ofisi gereken destekleri veriyor. En kısa zamanda çekirdeksiz kuru üzümde coğrafi işaretimizi alacağız” diye konuştu.

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyoçeşitlilik ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eftal Düzyaman da tarımda biyoçeşitliliğin önemine vurgu yaptı.