Cumhuriyet Halk Partisi, DEVA Partisi, İYİ Parti, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçiş için anayasa değişikliği önerilerini açıkladı.
Altılı Masa’nın liderleri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçiş için anayasa değişikliği önerilerini açıkladı. Toplantının yapıldığı salonda altı siyasi partinin logolarının yanı sıra, “Şimdi Demokrasi Zamanı” yazılı afişler asıldı.
Tasarıya göre partili cumhurbaşkanlığı dönemi sona erecek. Anayasaya özgürlükçü bir anlayış kazandırılacak. Meclis güçlü, yargı bağımsız, yürütme istikrarlı olacak. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de yeni hükümet kurulmadan mevcut hükümet düşürülemeyecek. Parti kapatma zorlaştırılacak. Hayvan hakları Anayasaya girecek. Kadına şiddetten suçlu bulunanlar milletvekili olamayacak.
Ortak programlar
Tasarıyı hazırlayan komisyon üyeleri önümüzdeki günlerde medya organlarını, baroları, sivil toplum kuruluşlarını, meslek örgütlerini, iş dünyasını, sendikaları, kadın ve gençlik örgütlerini ziyaret edecek. Ayrıca altı siyasi parti Türkiye genelinde ortak programlar düzenleyerek sivil toplumla bir araya gelecek.
Kuvvetler ayrılığı
Altılı Masa’nın Anayasa değişikliği önerisi 84 maddeden oluşuyor. Kuvvetler ayrılığının vurgulandığı yeni sistemde yasamanın etkin ve katılımcı, yürütmenin istikrarlı, şeffaf ve hesap verebilir, yargının ise bağımsız ve tarafsız olması hedefleniyor. Uzlaşılan metinde “Güçlü, özgürlükçü, demokratik, adil bir sistem inşa etme kararlılığı içindeyiz” ifadelerine yer verildi.
Toplam 84 madde, 9 başlıkta değişiklik öngören Anayasa teklifinde cumhurbaşkanının yetkileri belirlendi. Teklifte, seçim barajının yüzde 3’e düşürüleceği, dokunulmazlıkların kaldırılması için üye tamsayının salt çoğunluğunu gerekli kılınacağı dile getirildi. Cumhurbaşkanı’nın görev süresi yedi yıl olarak belirlendi ve bir kimsenin ancak bir defa Cumhurbaşkanı seçilebileceği kaydedildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine atıfta bulunularak, Cumhurbaşkanı’nın milletlerarası bir sözleşmeden gece yarısı tek başına çıkma kararı veremeyeceğinin altı çizildi.
Teklifte öne çıkan bazı başlıklar şöyle:
* Kuvvetler ayrılığının vurgulandığı yeni sistemde yasamanın etkin ve katılımcı, yürütmenin istikrarlı, şeffaf ve hesap verebilir, yargınınsa bağımsız ve tarafsız olması hedefleniyor.
* Partili cumhurbaşkanı olmayacak. Cumhurbaşkanı yedi yıllığına halk tarafından seçilecek. Seçimle beraber partisiyle ilişkisi sona erecek. Görevi sona eren bir cumhurbaşkanı, seçimle gelinen siyasi bir görev üstlenemeyecek.
* Anayasa’nın temel hakları düzenleyen ilk maddesine “İnsan onuru dokunulmazdır ve anayasal düzenin temelidir” ifadesi ekleniyor. Bu vurguyla beraber Anayasa’nın insan onurunu esas alan bir bakış açısı kazanması amaçlanıyor.
* Anayasa’ya “Hürriyet esas sınırlama istisnadır. Tereddüt halinde yorum, hürriyet lehine yapılır” hükmü eklenecek.
* Düşünce, kanaat ve ifade hürriyeti tek bir maddede düzenlenecek. Anayasa’nın 25’inci maddesinde değişiklikle eleştiri hürriyeti güvence altına alınacak. Keyfi sınırlamaların önüne geçilecek.
* Siyasi parti kapatma davalarının açılması zorlaştırılacak.
* Sağlık ve çevre hakkı yeniden düzenlenirken hayvan hakları ilk kez anayasal güvenceye kavuşturulacak.
* Anayasa’da ‘temel hak ve ödevler’ yerine ‘temel hak ve hürriyetler’ düzenlenecek.
* Milletvekillerinin sadece ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçüstü halinde dokunulmazlıktan faydalanamayacağına dair düzenleme yapılacak. Dokunulmazlığın kaldırılması için üye tam sayısının salt çoğunluğu ile karar alınacağı hükmü getiriliyor.
* Affa uğramış olsalar bile cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, kadına yönelik kasten yaralama ve fesat karıştırma suçlarından hüküm giymiş olanların milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olamayacağı hükmü getirilecek.
* Anayasa Mahkemesi’nin üye sayısı 15’ten 22’ye çıkarılacak. Üyelerden 20’sinin TBMM, ikisinin cumhurbaşkanı tarafından seçilmesi öngörülecek. Mahkemenin bölüm sayısı ikiden dörde yükseltiliyor. Anayasa’da veya Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde düzenlenen hakların ihlali iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yolu açılacak.
* Türkiye’nin taraf olduğu bir uluslararası anlaşmadan çekilmesi için TBMM’nin uygun bulması şartı Anayasa’da açıkça düzenlenecek.
* Meclis’in denetim yetkisi güçlendirilecek. Muhalefete bir yasama yılında en az yirmi gün gündemi belirleyerek genel görüşme açma hakkı tanınacak.
* Bütçe yetkisi Meclis’e iade edilecek. ‘Kesinhesap’ komisyonu kurulacak ve başkanının ana muhalefet partisinin milletvekili olması şartı getirilecek.
* Hükümet, başbakan ve bakanlar hakkında gensoru verme yetkisi tesis edilecek.
* Hakimler ve Savcılar Kurulu kapatılarak Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu kurulacak. Yargı bağımsızlığının sağlanması için adalet bakanı ve yardımcısının Hakimler Kurulu üyesi olmasına son verilecek.
* OHAL KHK’ları kaldırılacak. Olağanüstü Hallere ilişkin tedbirlerin Olağanüstü Hal Kanunu ile düzenleneceği ve Olağanüstü Hal Kanunu ile bu kanundan kaynaklı idari eylem ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamayacak.
* Hakim ve savcılara coğrafi teminat getirilecek. Savunma makamı, bir anayasa hükmüyle düzenlenerek bu makamın iddia makamıyla eşit bir statüye kavuşturulması sağlanacak.
* Sayıştay yüksek mahkeme statüsüne kavuşturulacak. Kurumun denetim yetkisinin kapsamı genişletilecek.
* Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun üye yapısında çoğulculuk sağlanacak. RTÜK üyeleri, basın mensupları ile iletişim ve hukuk fakültesi öğretim üyeleri arasından seçilecek. Üye seçiminde Meclis’in nitelikli çoğunluğu aranacak.
* İçişleri Bakanlığı’nın belediye başkanlarını ve meclis üyelerini görevden uzaklaştırma yetkisi kaldırılacak. Onun yerine Danıştay kararı şartı getirilecek. Görevden uzaklaştırmanın en fazla altı ay sürebileceği düzenlenecek.
* Yükseköğretim Kurulu kaldırılacak. Üniversitelerin akademik, idari ve mali özerklikleri ihlal edilmemek kaydıyla planlama ve koordinasyon kurulu Yükseköğretim Üst Kurulu kurulacak.
*******
“TÜRKİYE’Yİ ÇAĞDAŞ BİR CUMHURİYET OLARAK YENİDEN YAŞAMA GEÇİRECEKTİR”
Yekta Güngör Özden (Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı)- Cumhuriyetimizin AKP döneminde geçirdiği dönemin gölgeli bir zaman dilimi olduğu kanısındayım. O nedenle bugünkü muhalefet partilerinin yapmayı tasarladıkları ve gerçekleştirmek istedikleri değişimlerin hepsini uygun ve yerinde buluyorum. Türkiye Cumhuriyeti Atatürk’ün kurduğu yepyeni çağdaş bir devlet olarak bugün içine düştüğü bunalımları yaşamaması gereken bir kuruluştur. Ama AKP’nin iktidarı, kendilerini cumhuriyetten de üstün görerek, bilhassa anayasanın açık kurallarına rağmen, tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanının parti genel başkanlığı görevini de yürütmesi büyük bir anayasa aykırılığı yaşama geçirerek yaptıkları hatalar, artık epeyce ağırlaşmış ve eklenmiş durumdadır. O bakımdan yapılacak şey, muhalefet partilerinin üzerinde durduğu değişikliklerin, teker teker yaşama geçirilmesidir. Bunların hepsi doğrudur. Cumhurbaşkanının siyasi parti liderliğini koruması, devletin tarafsızlığına cumhuriyetin bir güneş gibi ulusun üzerinde parlamasına engeldir. Herkesi temsil etmesi gereken cumhurbaşkanının kendi partisindeki insanları temsil ederken cumhuriyeti de tercih etmesi tam bir çelişkidir. O bakımdan yapılan hazırlıkların, muhalefet partileri tarafından dile getirilenlerin hepsini uygun buluyorum. Bunların gerçekleşmesi Türkiye’nin çağdaş bir cumhuriyet olarak yeniden yaşama geçmesini sağlayacaktır. Artık kişisel egemenlikler, partizanlıklar sona erecek; yapılacak olan tüm işlemler ve çalışmalar herkesin yararına olacak olan adımlar olarak gerçekleşecektir.
Atatürk’ümüzün kurduğu çağdaş Türkiye Cumhuriyetinde Ortadoğu ülkelerinin yönetimlerine benzetilen çalışmalar, çabalar kişisel egemenlikler, ağır partizanlıklar bize epeyce zaman ve değer kaybettirmiştir. Bütün bunları yeniden gündeme getirip, onararak cumhuriyetimizi kuruluşundaki amaçlara ulaşan bir yapı haline dönülmesi hepimizin kutsal görevidir. Bu görevi gerçekleştireceklerin başında siyasi partiler gelir. Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunda olduğu gibi sorunsuz ve bağımsız yaşayacak yapısıyla hepimizin güneşi olacaktır.
********
“CUMHURBAŞKANA 7 YILDAN SONRA SİYASİ YASAK, İNSAN HAKLARINA AYKIRIDIR”
Hikmet Sami Türk (Eski Adalet Bakanı)- Anayasa metnine göre Cumhurbaşkanı’nın görev süresi 7 yıl olacak, ondan sonra hiçbir siyasi faaliyette bulunamayacak. Bence bu tartışılması gereken bir konu. Bir defa 7 yıllık bir dönem için seçilmek 1961 anayasasında vardı ve orada şöyle bir hüküm yer alıyordu: Bir kimse art arda iki kereden fazla cumhurbaşkanı olamaz. 1961 anayasası döneminde buna hiç gerek kalmadı. Cemal Gürsel öldü, Cevdet Sunay, sonra Fahri Korutürk geldi. Sunay da Korutürk de 7 yıllık süreyi tamamladı. Orada uygulanmadı. 1982 Anayasasında da başlangıçta 7 yıl vardı. Abdullah Gül, 2007’den 2014’e kadar görev aldı. 2007’de yapılan anayasa değişikliklerine şimdi uygulanmakta olan 5+5 sistemi geldi. 2017’de yapılan değişiklikle 3. defa aday olma olanağı da eklendi. Eğer Cumhurbaşkanının ikinci döneminde meclis erken seçim kararı verirse o takdirde bir defa daha aday olma hakkı tanındı.
Önümüzdeki yıl uygulama alanı bulunabilir. Meclis, erken seçim kararı aldığı takdirde Erdoğan, 3’üncü kez aday olabilir ama böyle bir karar verilmediğinde Erdoğan’ın aday olması mümkün değil. Meşruiyet dışında bir seçim olur. Cumhurbaşkanının 7 yıldan sonra hiçbir siyasi faaliyette bulunamayacak olması insan haklarına aykırıdır. Öngörülen cumhurbaşkanı şimdiki gibi çok fazla yetkili değil. Bu cumhurbaşkanlığı hükümet sistemindeki gibi güçlü bir başkan değil. Daha çok temsili nitelikte bir başkan. Asıl yürütme yetkisi başbakan ve bakanlar kurulunda olacak. Cumhurbaşkanın bu kadar uzun süre görevlendirmesi yanlıştır ve bir kimsenin cumhurbaşkanlığı yaptı diye ondan sonra siyasi haklarından yoksun bırakılması bir defa insan haklarına aykırıdır. O kadar süre cumhurbaşkanlığı yapmış kişi, bir tecrübe birikimine sahiptir. Ve 7 yıl siyasette uzun bir süredir. 5 yıl sonra değiştirme olanağı da ortadan kalkıyor.