İzmir’de, Göztepe Gürsel Aksel Stadında, bir zamanlar Türkiye’yi Avrupa Kupaları’nda temsil eden iki güzide takımımızın, Göztepe ile Altay’ın, 1. Lig Derbisi oynanacak. Maçtan önce hayranlıkla izlediğimiz tablolar var. Göztepeli taraftarlar tribünleri, ‘Kadına şiddete hayır’ pankartlarıyla donatmış, sahayı bu konudaki dövizlerle dolduruyorlar. Takımlar maça birlikte çıkarken, futbolcular, rakip takımın formalarını taşıyan çocukları ellerinden tutarak yürüyor. Maç 22. Dakikaya kadar centilmence gidiyor. Bu sırada, Altaylı taraftarlardan biri Göztepe tribününe işaret fişek atıyor, Mehmet Çakır isimli taraftar yüzünden ağır yaralanıyor, dili kopuyor. Maç duruyor, ambulans, sahaya giriyor. İşte tam o sırada, fanatik bir Göztepe taraftarı, sahaya atlıyor, korner bayrağını kopararak koşuyor, arkası dönük Altay kalecisi Ozan’ın kafasına ve sırtına sopayla vuruyor. Bilincini kaybeden ve yere yıkılan genç kaleci kanlar içinde hastaneye kaldırılıyor, kafatasında 4 santimlik bir açıklık gözleniyor. Maç tatil ediliyor, soyunma odalarına açılan koridorda iki takımın futbolcuları birbirlerine giriyor, büyük kavgayı polis zor yatıştırıyor.
Stat dışında da taraftar saldırıları sürüyor, ambulanslar, statla, Alsancak Devlet Hastanesi arasında mekik dokuyor. İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Türkiye’nin aydınlık yüzü İzmir’de, sporun güzelliğini yansıtmak için Altaylı taraftarların da maçı izlemesini sağladıklarını ama olaylar için çok üzgün olduğunu, 29 kişinin savcılığa teslim edildiğini söylüyor. Mahkeme işaret fişeğini ve sis bombalarını ambulansta saklayarak soyunma odalarına gizlice sokan ve maç sırasında Göztepeli taraftarlara atan F.E. ile ona yataklık ettikleri gerekçesi ile 18 kişiyi tutuklayarak cezaevine gönderiyor. 5 taraftar ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılıyor. Can kurtarmakla görevli araçların, can almak için kullanılmasına akıl sır ermez.
Şiddet ve kin Göztepe’ye ve Altay’a ağır bir fatura çıkarıyor. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, Göztepe’ye 4 maçı seyircisiz oynama, 112 bin TL para cezası veriyor. Altay ise 6 maç seyircisiz oynama ve 185 bin TL ödemek zorunda bırakılıyor. Ligde zaten küme düşme tehlikesi ile baş başa olan kulüpler, şimdi daha güç şartlarda kurtuluş mücadelesi vermek zorunda kalıyor.
“Artık ders almalıyız”
Biz niye böyleyiz, adam gibi oturup maç izleyemiyoruz? İngiltere, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde bizim gibi tel örgüler olmadığı halde ve tribünler sahaya bitişik durumdayken zemine kâğıt bile atılmıyor. Neredeydik, nerelere geldik? Bundan 64 yıl önce Göztepe’nin, Atletico Madrid ile Alsancak’ta oynadığı o çok kritik, tarihi Avrupa sınavında, taç çizgisi kenarına portatif tribünler kurulmuş, seyirciler sahaya bir çöp bile atmamıştı. N’olur şiddeti, kadını, erkeği fark etmez, sporun sırtına yüklemeyelim. Her türlü şiddeti lanetleyelim.