Birleşik Krallık Başbakanı Rishi Sunak, alışa gelen klasik modellerden farklı duruş ve söylemlerle siyaset sahnesinde kendini göstermeye başladı. Bahsettiğim bu farklı duruş, dünyada ve Avrupa’da benzerlerini son yıllarda görmeye başladığımız türden!
Klasik ve geleneksel anlayışın aksine, ekranlarda çok nadir görünen, sürekli olarak iş hedeflerini tutturmaya, vaatlerini yerine getirmeye çalışan bir profil sergiliyor bu Yeni Model Başbakan’lar. Rishi Sunakta öyle yapıyor!
Kabinesindeki bakanların da sonuç odaklı çalıştıklarını ve “dansözlük” yapmadıklarını görmeye başladığımız şu günlerde, ana muhalefet partisi Labour’ın işi gittikçe zorlaşmaya başladı. Zaten, bu satırları takip edenler hatırlayacak, Rishi Sunak’ın Başbakan olması muhalefet açısından “elverişli” bir durum değildi.
Birmingham’da düzenlenen iş dünyası zirvesi bu hafta siyasi liderlere ev sahipliği yaptı. Başbakan Sunak ve Ana Muhalefet Lideri Starmer aynı iş zirvesinde sahne aldılar.
Hükümetin geçen hafta açıkladığı Kış Dönemi Destek Paketi’nin kamuoyundaki “olumlu” yankıları sürerken, anamuhalefet de halkın gözündeki gücünü ve etkisini devam ettirmek için yeni bir şeyler söylemek zorundaydı ve Starmer, zirvede yaptığı konuşmada kendilerinin kuracağı hükümetin, düşük işçilik maliyetlerini ortadan kaldıracağını söyledi ancak bunun nasıl olacağını yani nereden kaynak yaratacaklarını açıklamadı. Para mı basacak, vergi mi arttıracak, kemer mi sıktıracak, üretim ekonomisini mi destekleyecek, ne yapacak, belli değil! Dolayısıyla Starmer’ın sözleri biraz havada kaldı.
Oysa bu konferanstan birkaç gün önce açıklanan bütçe paketinde asgari ücrete yüzde 11 zam yapıldığı duyurulmuştu. Ülkedeki enflasyonun da yüzde 11,1 olduğunu bilerek konuya baktığımızda hükümetin enflasyon oranında asgari ücrete zam yapması anlaşılır bir durum. Ayrıca, emekliye de üç kat zam, yakıt yardımı, yoksula vergi yardımı, ulaşım yardımı vb. destekler de duyurulduğunda hükümetin kesenin ağzını bir hayli açtığını görmemek mümkün değil. Yapılacak yardımların büyük kısmının ise toplanacak vergilerle sağlanacağını, vergilerin çok büyük kısmının yüksek gelirli ailelerden ve özel sektör firmalardan temin edileceğini açıklayan hükümet, şimdilik kamuoyundan destek almış görünüyor.
İşçi Partisi Labour, hükümetin açıkladığı bütçenin hemen ardından parlamentoda yaptığı itiraz konuşmasında ise açıklanan pakete değil iktidar partisinin genel durumuna yüklendi. Dolayısıyla, aslında açıklanan pakette pek de kusur bulunabilecek bir yön olmadığını anlamamıza neden oldu.
İşin özü, İktidar partisinin beceriksizliklerini bugüne kadar diline dolayan muhalefet partisi son günlerde, bugüne kadar yükselen oy oranını koruyamayacak gibi görünüyor. Bunun en önemli nedeni ise Yeni Model Başbakan’lar kervanına katılan Rishi Sunak.
Sunak, ortada duran gerçekleri allayıp pullamadan, ülkenin resesyonda olduğunu ve bu yeni paketle, resesyonun etkilerini hafifletmeye çalıştıklarını anlatıyor, Brexit’i savunduğunu çünkü Birleşik Krallık ekonomisinin tüm dünya ile serbest ticaret yaparak büyüyüp güçleneceğine inandığını söylüyor, Avrupa Birliği’nin bir üyesi olmadan da, aynı İsviçre gibi, verimli işbirlikleri kurmaya hazır olduklarını ve gelecek yılın sonunda resesyondan güçlenerek çıkacaklarını anlatıyor.
Sunak’ı dinlerken, konuşmalarında mantık hatası bulamıyorsunuz, bilgisizlik, küçümseme, arogantlık, bağnazlık, külhanbeylik, meydan okuma, parmak sallama, laf çevirme, ikirciklik göremiyorsunuz. İçinizden biri gibi hissediyorsunuz, pandemide yaptığı icraatları da bildiğiniz için, söylediklerini yapan biri olduğuna da inanıyorsunuz. İçinize bir rahatlama ve güven geliyor.
İşte Yeni Model Başbakanlar böyle modeller! Kanada Başbakanı’nı dinlerken de aynı Finlandiya Başbakanını dinlerken de, “sürdürülebilir ve istikrarlı siyaset mümkünmüş” diyorsunuz!
Evet artık Birleşik Krallık’ta Yeni Model Başbakanlıktan nasibini aldığına göre, 2023’teki tüm olası zorluklara karşı hazır ve hazırlıklıyız demektir. Keşke aynı cümleyi Güzel Ülkem Türkiye için de kurabilsem, tam da seçim yılına girmeye hazırlandığımız şu günlerde!
Aklı azıcık çalışan siyasetçi, dünyada başlayan bu yeni akımı izleyip, kendini dönüştürmeyi ve geliştirmeyi becerse başarısı kaçınılmaz olur ama bu gözle bakabilmek için, önce bunun farkında olmak gerekiyor tabi ki! Bir de “inandırıcı” bir geçmişe sahip olmak!
Yeni Model Başbakan profilini özetle tanımlamak gerekirse; popülerlik peşinde koşmayan, iş hedeflerini harfi harfine yerine getirmeye çalışan, gereksiz konuşmayan, show yapmayan, sorulara uyduruk cevaplar vermeyen, muhalefetin zayıf yanlarının üstüne giden, pembe tablolar çizmeyen, kendini öne atmayan, ekibini öne çıkaran, takım çalışması yürüten ve ahenk yaratan lider olarak tanımlayabiliriz.
Eh zaten bunu yapabilen dünyaya da hakim olur, daha ne olsun, öyle değil mi ama!
Birleşik Krallık’tan sevgiler.
