Sektörel ve Çevresel Sürdürülebilirlik Uzmanı Ferdi Akarsu’nun moderatörlüğünü üstlendiği Sürdürülebilirlik Paneli’nde Coca-Cola ve İçecek Kurumsal İlişkiler Direktörü Servet Yıldırım, Norm Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Sürdürülebilirlik Komite Başkanı Duygu Uysal Simrooğlu, TPI Composites EMEA Bölgesi’nden Sorumlu Başkan Yardımcısı Gökhan Serdar ve ESG Türkiye Danışmanlık Genel Müdürü Dr. Cenk Türker konuşmacı olarak yer aldı. Konuşmacılar, hemen her gün yaşanan doğal felaketlerin iklim değişikliği konusundaki farkındalığı arttırdığına değindiler. Enerjide yenilenebilir kaynaklara yönelmenin önemine dikkat çeken konuşmacılar, iş yapış şekillerindeki dönüşümün ve insana yatırımın daha fazla fayda sağladığını ifade ettiler.
Yıldırım: Sürdürülebilirlik ve tüketim barışmak zorunda
Coca-Cola ve İçecek Kurumsal İlişkiler Direktörü Servet Yıldırım, sürdürülebilirlikle ilgili konuların geçmişte ikinci sırada yer alırken, bu konuda farkındalığın son yıllarda arttığını belirtti. Yıldırım, özellikle gençlerde iklim değişikliği ile ilgili eylem ve aksiyon isteği olduğuna dikkat çekerek, “Sürdürülebilirlik konusu balon olmaktan çıktı, ‘olursa iyi olur’ düşüncesinden ‘olmazsa olmaz’ düşüncesine varıldı. ‘Sürdürülebilirlik ve tüketim barışır mı?’ sorusunun cevabı basit; barışmak zorunda. Barışmak zorunda olmasının iki temel nedeni var. İlki; kaynakların tükenmek üzere oluşu. Dünya nüfusunun neredeyse yüzde 72’si biyolojik kapasite açığı olan ülkelerde yaşıyor. Bir dünya varken, insanlık 1,75 dünya varmış gibi bir tüketim kalıbının içerisinde. Sorumluluğu üstlenme vakti geldi, iş dünyasının dönüşümü gerçekleştirmesine ihtiyaç var. İkinci neden ise; Z kuşağı. Bu kuşağın farkı da çevre konusundaki duyarlılıkları. Z kuşağı için en büyük toplumsal sorun iklim değişikliği. Sürdürülebilirlik uygulamalarını yaşamlarının bir parçası haline getiriyorlar. Çevreye, insan haklarına önem vermeyen firmaların ürünlerini tercih etmiyorlar. Sürdürülebilirlik adımlarını dünya kurtulsun diye atmıyorsanız bile bunu arkamızdan gelmekte olan Z kuşağını hem müşteri olarak hem çalışan olarak çekmek için atmak zorundasınız” açıklamasında bulundu.
Simrooğlu: Temiz enerji yatırımlarımızı artırıyoruz
Norm Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Sürdürülebilirlik Komite Başkanı Duygu Uysal Simrooğlu, holding olarak temiz enerji yatırımlarını artırmayı sürdürdüklerini belirtti. Küresel ölçekte önemli yeri olan endüstrinin sürdürülebilirliğe bakış açısını kendi şirketlerinden başlayarak anlatan Simrooğlu, “Norm Holding olarak sürdürülebilirlik konusunu 5 ana başlıkta ele alıyoruz; Dijital Dönüşüm, Ar-Ge, Ürün Hafifliği, Çevre, İnsan ve Toplum, Kurumsal Yönetim. Sürdürülebilirliği holding hedeflerine entegre ettik, bu alanda farklı çalışma gruplarımız var. Bundan böyle sürdürülebilirlik raporlarımızı da Global Compact’a göre yazacağız. Dijital dönüşüm ayağında yakın zamanda kendi dijital firmamızı kurduk. Ar-Ge, Norm Holding yapısının senelerdir önemli bir parçası ve Ar-Ge oranımız yüzde 2’ye ulaştı. Ürün hafifliği özellikle otomotiv ana sanayisinden gelen önemli bir talepti. Çevre tarafında deprem yönetmeliğinin izin verdiği ölçüde binalarımızın üzerine güneş panelleri kurduk. Temiz enerji yatırımlarımızı artırmaya çalışıyoruz. Sürdürülebilirlik yüzyılın trendi. Çünkü 2100 yılına yönelik hedeflerden geriye doğru gelerek kurumsal karbon ayak izimizi hesaplıyor ve hedefimizi belirliyoruz” dedi.
Serdar: İhtiyacımızı yenilenebilir enerjiden karşılayabiliriz
TPI Composites EMEA Bölgesi’nden Sorumlu Başkan Yardımcısı Gökhan Serdar, mevcut kaynaklarla üretimin sürdürülemeyeceğinin farkında olduklarını ifade ederek, “Bu yüzden bugün sürdürülebilirliği konuşuyoruz. İklim değişikliğinin bize dokunmayacağını düşünüyorduk insanlık olarak. Ancak sonraki süreçte iklim değişikliğinden kaynaklanan birçok olay yaşadık. “Her şeyi yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayabilir miyiz?” sorusunun cevabı; evet, sağlayabiliriz. Ama bu bir dönüşüm ve süreç. Hepimiz iklim değişikliğinin sonuçlarının farkındayız. Bu sonuçları yaşadığımız zaman çemberin daraldığını görüyoruz. Hepimizin bu konuda bir dönüşüm yaşayacağına inanıyorum” diye konuştu.
Türker: İklim değişikliğinin etkileri giderek artıyor
ESG Türkiye Danışmanlık Genel Müdürü Dr. Cenk Türker de, iklim değişikliğinin etkilerinin çok daha fazla dilmeye başlandığının altını çizerek, “Sürdürülebilirlik denildiğinde sağlık için sürdürülebilirlik kısmı önce geliyor. Çünkü bunun etkilerini hayatımızda hissetmeye başlıyoruz, 1 yıl boyunca içtiğimiz suyla kredi kartı büyüklüğündeki plastiği vücudumuza alıyoruz. İkincisi; çevre dediğimizde, pandemi bize maske takma zorunluluğu getirdi. Bu bile hayatımızı oldukça etkiledi. İklim değişikliğinin sağlığımıza ve insanların günlük hayatlarına etkileri giderek artıyor. Geride bıraktığımız süreçte afet olmayan gün kalmadı ve bundan sonra Türkiye’de hortum gibi olaylar daha fazla olacak. Sorunlar iki odakta toplanıyor; biri çevre, diğeri de insan. Dolayısıyla çevreye ilk bakışımızda bu sorunların çözülebileceğini zannediyorduk. Bugüne gelindiğinde iç içe geçen mevsimler, yazın kış ayları gibi günler yaşamamız, çok sert doğa olayları, fabrikaları, depoları su basması gibi etkileri gözlemliyoruz. Toplum neye neden olunduğunun farkına vardığı zaman farkındalık artacak” ifadelerini kullandı.