Eylül ayı sonlarında Troya müzesini görmek için Çanakkale’ye gittiğimde hoşuma giden bir bina ile karşılaştım. Yağmurun ince ince çiselediği gecede Valilik yakınlarında yenilenmiş tarihi bir bina dikkatimi çekti. Yaklaşınca burasının “Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi” olduğunu gördüm. Binanın önündeki afişten “Troya Kültür Yolu Festivali” kapsamında “1915’ten Emirler, Raporlar, Hatıralar; KURŞUNA MENZİL, ASKERE CESARET!” sergisinin sürdüğünü öğrendim.
Ertesi sabah erkenden eşimle birlikte Merkezin yolunu tuttuk. Amacımız “Koca Doktor” kitabını Merkeze armağan etmekti. Kaya Bengisu’nun kaleme aldığı kitap, eşim Sedef Tunçağ’ın dedesi Mustafa Bengisu’nun yaşamını anlatıyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün yakın silah arkadaşı olan “Koca Doktor”, Çanakkale gazisi ve yaşamını yitirdiği Çanakkale şehrinin milletvekili.
Binaya girince burasının kapsamlı bir araştırma merkezine dönüştüğünü gördük. 19. yüzyıldan kalma bir binanın böyle kamusal kullanıma açılması yararlı olmuş. Bu Merkezde Çanakkale savaşlarına ilişkin 10 bini aşkın yazılı, görsel, işitsel kitaplar, belgeler, haritalardan oluşan zengin bir arşiv ve kütüphane var. Sadece Türkçe değil İngilizce, Fransızca, Almanca ve Osmanlıca basılı ya da dijital belgeler bunlar. Araştırmacıların ayrıca yurt içi ve dışı kaynaklara, koleksiyonlara erişmesi mümkün…
Sergideki 14. Tümen Zabiti Kemal Efendi’nin yazdığı mektuplarda görülen ayrıntılı çizimler kendisinin bilgi birikiminin bir göstergesi. Şu satırlar da onun kaleminden: “Öyle ümit ediyorum ki sahne-i harbe dair benim kadar hakiki ve benim kadar mufassal mektup yazmak şerefine kimse nail olamamıştır.”
Merkez araştırmacıların buluşma noktası olacak. Binada çocuklar dahil halka açık atölyelerin gerçekleştirilmesi, bünyesinde canlı bir kafeterya açılması hedefler arasında. İyi duyurulursa Çanakkale’ye, Troya kazı bölgelerine, özellikle de çok sayıda ödül kazanmış Troya müzesine gelecek yüzbinlerce meraklı gezgin bu Merkeze de uğrayabilir.
Troya Müzesi
Bu arada belirtmeliyim ki Ömer Selçuk Baz, Okan Bal, Cenk Kurtel, Mehmet Yılmaz, Berrin Yavuz’dan oluşan mimari ekibin tasarladığı yaklaşık 13 bin metrekarelik Troya Müzesi mutlaka ziyaret edilmeli. Çok sayıda mimari ödül kazanmış bu müze şehir merkezine en fazla 30 km. uzaklıkta. İzmirli hemşerimiz Homeros’un İlyada destanı dünyada en çok okunan kitapların başında geliyor. Bu destandaki savaşın Troya ya da Hititler’de anıldığı gibi Wilusa’da geçtiği kanıtlandı artık. Troya kazılarını günümüzdeki düzeye ulaştıran Manfred (Osman) Korfmann’ın en alttaki katmanlardan yola çıkarak ileri sürdüğü “batı uygarlığı doğudan kaynaklanır” savı nedeniyle kendi vatandaşı arkeologlar tarafından “hainlikle” suçlanması bile üzerinde durulması gereken bir konu.
100.Yıl Anı Evi
Çanakkale’deki ‘Araştırma Merkezi’nden İzmir’deki ‘100. Yıl Anı Evi’ne gelmek istiyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin emperyalizme karşı zaferin 100. Yılı dolayısıyla gerçekleştirdiği “Anı Evi” de Kemeraltı’ndaki tarihi “Yemişçiler Konağı”nda konumlandı. 2013 yılında Konak Belediyesi tarafından kamulaştırılan tarihi yapı tavan ve duvar süsleri korunacak şekilde Büyükşehir Belediyesi tarafından dikkatlice onarılıp “deneyim merkezi”ne dönüştürülmüş.
Odalarının anı mekânları olarak tasarlandığı açıklanan yapıda “Nadire Kabinesi”, “Yemek Odası”, “Savaşı Nasıl Kazandık”, “İşgal Odası”, “Atatürk ve Mücadele Arkadaşları Odası”, “Gölge Sergisi”, “Pencereden Görünenler Odası”, “Kahve Kültürü ve Okuma Odası”, “Bayrak Odası” ve “Sonsuz Anılar” gibi bölümler bulunuyor. Geniş iç bahçe de özellikle yaz aylarındaki etkinlikler için kullanışlı olacak. İzmirlilerin bağışlarıyla oluşturulması hedeflenen “Anı Evi” düzenlemesinde, ailelerin yaptığı bağışların yanısıra özellikle İzmir Milli Kütüphane Vakfı Başkanı Av. Ulvi Puğ ve antikacı Cem Üsküp’ün katkıları dikkat çekiyor. Bildirildiğine göre Anı Evi’ne 1914-1930 yıllarına ait dönemin ruhunu yansıtan her türlü eşya bağışlanabilecek.
Gezerken sistemdeki arıza nedeniyle odalardaki videoları seyredemediğim için bu konuda bir görüş bildiremeyeceğim. Ancak görüşüm odur ki yandaki İBB’ye ait binaların da iyileştirilmesiyle sadece Kurtuluş Savaşımıza yönelik bir “İzmir İli Kurtuluş Savaşı Araştırma ve Sergileme Merkezi” oluşturulması Anı Evi’nin niteliğini güçlendirecektir.