6’lı Masa, masada kalmakta kararlı!

Ana muhalefet lideri Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde, CHP Genel Merkezi’nde bir araya gelen muhalefet liderleri; 6’lı birlikteliği sürdürme kararlılıklarını bir kez daha vurguladılar.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’ndan oluşan 6’lı Masa, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde, CHP Genel Merkezi’nde toplandı. Dört buçuk saat süren ikinci turun ilk görüşmesinin ardından ortak açıklama yapıldı.

“Yarının Türkiye’si için çalışmalarımız sürüyor”

Ortak açıklamada, “Bizler, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni’ni hazırlayan altı siyasi parti olarak, Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırmak, adaleti tesis etmek, farklılıklarımızı zenginlik kabul ederek bir arada özgürce yaşamak, toplumsal huzuru ve barışı sağlamak, tüm vatandaşların insan onuruna yaraşır bir hayat sürmesini güvence altına almak, çoğulcu, demokratik bir Türkiye inşa etmek ve gelecek nesillere bu değerleri emanet etmek için bir aradayız.  Altılı Masa olarak kurduğumuz Geçiş Süreci Yol Haritası Komisyonu, Anayasal ve Yasal Reform Komisyonu, Kurumsal Reform Komisyonu, Seçim Güvenliği Komisyonu ve İletişim Komisyonu yarının Türkiye’sini inşa için çalışmalarını hız kesmeden sürdürmektedir” dedi.

İki temel konu masaya yatırıldı

Liderler Buluşmaları’nın ikinci turunun ilk toplantısında, yaklaşan seçim takviminin ve artan toplumsal beklentinin bilincinde olarak liderlerin iki temel konuyu ele aldıklarının belirtildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Birincisi, Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş Süreci Yol Haritası konusunda yapılan çalışmaları değerlendirdik ve bu konudaki çalışmaları en kısa sürede tamamlayarak kamuoyunun bilgisine sunma kararı aldık.

İkincisi, ülkemizin önemli temel politika alanları için ortak bir çalışma grubu kurulmasına, halkımızın menfaatleri doğrultusunda ortak politikalar belirlenmesine ve bu politikaların ortak taahhütlerimiz olarak kamuoyuna ilan edilmesine karar verdik.

Bu temel politika alanlarını da hukuk, adalet ve yargı; kamu yönetimi; şeffaflık, denetim ve yolsuzlukla mücadele; ekonomi, finans ve istihdam; sektörel ve bölgesel konular; bilim ve teknoloji; eğitim ve öğretim; sosyal politikalar; dış politika, güvenlik, savunma olarak belirledik.”

“Adaletsiz düzene birlikte son vereceğiz”

“Önemle bir kez daha vurgularız ki, halkın gerçeklerinden tamamen kopmuş siyasi iktidar, çarpıtma ve algıyla gerçeklerin üzerini örtebileceğini sanan beyhude bir çaba içerisindedir” sözlerinin yer aldığı açıklamada, “İktidarın yarattığı yozlaşma öyle bir boyuta ulaşmıştır ki, borsa manipülasyonlarıyla bir avuç yandaşın zengin edilerek küçük yatırımcının yok edilmesi dahi bu dönemde yaşanmıştır. Tüyü bitmemiş yetimin hakkıyla hem de kamu bankaları üzerinden borsa manipülatörleri kurtarılmaya çalışılmıştır. Gençlerimiz daha iyi yaşam koşulları ve özgürlük için başka ülkelere giderken, kamuda dört beş maaş alanlar lüks ve şatafat içinde yaşamlarını sürdürmekte; ülkeyi yönetenler zenginleşirken geniş halk kitleleri fakirleşmektedir. Bu adaletsiz düzene birlikte son vereceğiz” denildi.

“85 milyonun uçuruma sürüklenmesine izin vermeyeceğiz”

Güçlü bir demokrasi olmadan güçlü bir ekonominin olamayacağı, güçlü bir ekonomi olmadan da güçlü bir dış politikanın olamayacağının vurgulandığı açıklamada, “Dış politika ve milli güvenlik konularını iç politika malzemesi olarak kullanan iktidar Ege’deki Türk-Yunan dengesinin Yunanistan lehine bozulmakta olduğu gerçeğini hamasi nutuklarla örtmeye çalışmaktadır. Kurumsal akıldan yoksun dış politikanın ürünü olan bu güvenlik zaafı hiçbir hamasi dille kapatılamaz. Öte yandan, Rusya’nın Ukrayna’nın bazı bölgelerini ilhak kararını da Kırım’ın ilhakı kararı gibi geçersiz görüyoruz. Milletimiz müsterih olsun! Toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunları her geçen gün ağırlaştıran Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin, keyfilikle ve kural tanımazlıkla, Türkiye Cumhuriyeti’ni bir şahıs devletine dönüştürmesine ve 85 milyonu uçuruma sürüklemesine asla izin vermeyeceğiz” ifadelerine yer verildi.

“Ortak adayımız Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olacak”

Açıklamada, 6’lı Masa’nın göstereceği ortak cumhurbaşkanı adayına dair, “Altılı Masa hedefine emin adımlarla ilerlemektedir ve göstereceğimiz ortak Cumhurbaşkanı adayı, Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı olacaktır” denilirken;  Altılı Masa’nın aynı zamanda, demokratik hukuk devleti için Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi tesis edecek Meclis çoğunluğunu da kazanacağı öne sürüldü.

“Yeni bir başlangıç, yeni bir inşa”

“Yeni bir başlangıç ve yeni bir inşa” vurgusunun yapıldığı açıklamada,“Yeni bir yönetim anlayışı ve siyaset kültürüyle ülkemiz hızla kutuplaşma girdabından çıkartılacak, inancı, kimliği, dünya görüşü ve yaşam tarzı sebebiyle hiç kimse ötekileştirilmeyecek, temel hak ve özgürlükler güvenceye kavuşacak, gençlerin önündeki tüm engeller kaldırılacak, kamuda israfa son verilecek, siyasi ahlak kanunu yürürlüğe girecek, yolsuzlukla ve yozlaşmayla etkin mücadele edilecek, güçlü kurumlar tesis edilecek, tüm terör örgütlerinin, yeraltı suç örgütlerinin ve uyuşturucu baronlarının üzerine kararlılıkla gidilecek, güzel ülkemizin hiçbir çocuğu yoksulluğa mahkûm edilmeyecek ve Türkiye rahat bir nefes alacaktı. Altılı Masa olarak her zaman vurguladığımız gibi, bu yeni bir başlangıç ve yeni bir inşadır” ifadelerini kullanıldı.

******

 “ORTAK AÇIKLAMA, SİYASİ İTTİFAKA GİDİLDİĞİNİN HABERCİSİDİR”

Tanju Tosun (Siyaset Bilimci)- Ortak açıklama, 6’lı Masa’nın bir seçim ittifakına ve onun ardından da siyasi ittifaka doğru gittiğinin habercisidir. Niye seçim ittifakı? Çünkü hedef, hem cumhurbaşkanlığını hem milletvekilliği seçimini kazanmaktır. Cumhurbaşkanlığı için ortak aday girmek, milletvekilliği seçiminde de parlamentoda yasama çoğunluğunu elde etmek hedefleniyor. Yasama çoğunluğunu elde etmek önemli. Çünkü açıklamada güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilmek istendiği özellikle belirtiliyor. Türkiye’nin mevcut sorunlarına ilişkin bir saptama, iktidarı niçin hedeflediklerine ilişkin bir değerlendirme, cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmada insan onuruna yakışır bir Türkiye inşa etmek hedefi ile hareket ediliyor. Dolayısıyla bu kadar yüksek perdeden amaçları, hedefleri var. Adaylarını Cumhurbaşkanı olarak seçtirmek ve parlamentoda çoğunluğu elde etmek isteyen 6 partinin bu birlikteliğinin sekteye uğraması çok kolay gözükmüyor. Önümüzdeki süreçte biraz daha seri hareket edeceklerini hatta ortak çalışma grubu kurulacağını ve 9 politika alanının belirlendiğini görüyoruz. Ortak çalışma grubu ve muhtemelen oluşturulacak alt gruplar aracılığıyla, bundan sonraki süreçte toplumun özellikle şiddetli biçimde yaşadığı sorunları çözmeye yönelik adımların süratle atılması amaçlanıyor.  Sonrasında da bunlar kamuoyuna ilan edilecek.

Halkın bu partilere yönelik bir teveccühü söz konusu. 6’lı Masa, güven veriyor ama bu güvenin bir şekilde, 6’lı masanın çemberi tarafından daha ayrıntılı politika önermesiyle, vaatleriyle pekiştirilmesi ve artırılması gerekiyor.

“Süreçte sıkışma olabilir”

Yol haritası süreci biraz ağır işliyor. Daha süratli hareket edebilirlerdi. Mesela güçlendirilmiş parlamenter sistem raporunu açıkladılar. Oluşturmuş oldukları geçiş süreciyle ilgili seçim güvenliği komisyonu ve birkaç tane komisyon şu anda çalışıyor. Daha ziyade bugüne kadar anayasal, yasal ve teknik boyutlara yoğunlaşmışlar. Bundan sonra özellikle 9 politika alanına ilişkin çalışma grubu çalışacak ve politika üretip topluma sunacak. Keşke bu politika alanlarını ilk toplantıların başladığı 6-7 ay önce bu güçlendirilirmiş parlamenter sistem raporunu hazırlayan ekip ve diğer komisyonlarla birlikte oluşturup çalışsalardı, daha seri hareket edilmiş olurdu. Süreç konusunda sıkışma gibi bir durum olabilir.

“Aday, politikaları sahiplenmeli”

Cumhurbaşkanı adayının açıklanmamış olmasının olumsuz bir algı yaratacağını düşünmüyorum. Tabii ki Türkiye’de politika genelde güçlü, karizmatik aktörler marifetiyle yürütülüyor ama izlediğimiz kadarıyla bu masanın karar merciinde, devlet tecrübesi, uzlaştırmacı kişiliği olan yeteri kadar kişi var. Muhtemelen kamuoyunun yakından tanıyıp bildiği isimlerden biri aday olarak açıklanacağı için seçmen açısından, bir sorun olacağını düşünmüyorum.  Burada önemli olan çok etkin bir kampanya yönetimi yapılmasıdır. Ali Babacan’ın üzerinde durduğu teknik bir sorun var, anlaşılan o ki son toplantıda liderler de bunu kabul ettiler. Sürecin nasıl olacağı çok önemli. Birincisi, bunun teknik detaylarının çok iyi tanımlanması gerekir. İkincisi, ortak cumhurbaşkanı adayının görev ve yetkilerinin ve 6’lı Masa’yı oluşturan partilerle cumhurbaşkanı adayının ilişkisinin nasıl olacağıdır. Adayın oluşturacağı politikalar, ortak masanın üreteceği politikalardır. Bu politikaları mutlaka sahiplenmesi gerekiyor ve seçim meydanlarında dillendirmesi gerekiyor. Bu konuda bir kopukluk olmaması gerekiyor. Tüm bunlar için süreç yönetimi planlaması yapıldı, bunun da doğru olduğunu düşünüyorum.

*********

“YORGUN VATANDAŞ/SEÇMEN YOKUŞA SÜRÜLMEMELİ!”

Mehmet Şakir Örs (Gazeteci-Yazar)- 6’lı Masa’nın ikinci tur görüşmelere başlaması, Gözlem’in geçen haftaki sayısının manşet konusuydu. O dosya habere yazdığımız analizde / yorumda; masanın adaylık tartışmalarına sıkıştığına dikkat çekip, hızla makas değiştirilmesi gerektiğini vurgulamıştık. Toplantıdan dışarıya yansıyan bilgilerden ve toplantı sonrasında yayımlanan bildirgeden; bu makas değişiminin hem kendi partilerinin gündemlerinde ve hem de genel kamuoyu gündeminde sağlanması için yoğun çaba gösterildiği ve bundan böyle de gösterileceği anlaşılıyor. 

Aday tartışmasından sistem tartışmasına yönelmek, bildirgedeki iki ana yaklaşımda kendini gösteriyor. Birincisi, ‘yol haritası’ çalışmalarının hızlandırılması ve hızla tamamlanması konusunda gösterilen irade; ikincisi de birlikteliğin programını oluşturacağını düşündüğümüz politikaların, 9 ana başlık altında hazırlanmasının kararlaştırılmasıdır. Bu hazırlık, bir anlamda gelecek dönemin yönetim programını oluşturacaktır. Ayrıca bundan sonra yapılması gereken, bütün bu çabaların / hazırlıkların ortaklaştırılarak bir seçim ittifakına dönüştürülmesi ve ortak politikaların sahaya yansıtılırken geniş toplum kesimlerine ulaştırılmasıdır.

Bu toplantıda, 6’lı Masa’yı oluşturan partiler ve liderler; iktidar çevrelerinin olumsuz kışkırtmalarına ve beklentilerine karşılık, masanın kalıcı olacağını bir kez daha göstermişlerdir. Ortak adaylarının 13’üncü cumhurbaşkanı olarak seçileceğinin ve parlamentoda çoğunluğu kazanacaklarının bir kez daha altını kalınca ve kararlıca çizmişlerdir.

Elbette toplantıdan çıkan sonuçlar, özellikle masanın dağılmasını isteyen çevrelerin çabalarını durduramayacaktır. İktidar ve destekçileri, yine 6’lı Masa’yı dağıtmaya, muhalefeti olumsuzlamaya ve vatandaş nezdinde itibarsızlaştırmaya yönelik hamlelerine devam edeceklerdir. Öyle sanıyoruz ki önümüzdeki süreçte bu çabalar en çok muhalefetin ‘yol haritası’ üzerinde yoğunlaşacaktır. İşte bu nedenle, her fırsatta, muhalefetin yol haritasını yalınlaştırıp sadeleştirmesi gerektiğini vurguluyoruz. Fazlaca ayrıntılara girilmesinin yaratabileceği olası risklere / sıkıntılara / karmaşaya / zorluklara dikkat çekiyoruz!

Hayatın unutulmaması gereken yalın siyasal gerçeği, ülkemizde halkın büyük çoğunluğu günlük yaşar. Siyasal gelişmelere de kendi günlük yaşam penceresinden / beklentilerinden bakar. Bu nedenle de öyle uzun erimli hedeflere ve kendisine karışık / karmaşık gelen dolambaçlı yollara da soğuk yaklaşır, uzak durur. Kısacası, kendisine sunulanlarda yalınlık/sadelik ve erişebilirlik/olabilirlik/gerçekçilik arar.

Günümüzde iktidardan umudunu kesen seçmen, yaşanan olumsuzluklardan maalesef yorgun düşmüştür. Bu nedenle de gözünü, kulağını ve dikkatini muhalefete yöneltmiştir. Muhalefetten de kendisine ve sorunlarına yönelik somut çözümler / projeler beklemekte ve öncelikle bunları duymak/öğrenmek istemektedir. Aslında vatandaşın bu talebi ve beklentisi haklıdır, gerçekçidir. Dolayısıyla, anlayışla karşılanmalı ve buna uygun hareket planları hazırlanmalıdır.

Biz, önümüzdeki süreçte, başta 6’lı Masa olmak üzere tüm muhalefet partilerinden ve siyasetçilerinden, bu gerçekliğin ayırdında olarak davranmalarını bekliyoruz, Başta ‘yol haritası’ olmak üzere, tüm çalışmalarını ve hazırlıklarını, bu gerçekliğe koşut olarak hayata geçirmeleri gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Sözün özü, yorgun vatandaş / seçmen yokuşa sürülmemeli; umutla, heyecanla ve coşkuyla kucaklanmalıdır!