Önceki yıllarda üzerinde ağaç bulunan onlarca adacığın yüzdüğü barajda, bu yıl önemli bir değişiklik gözlemleniyor. Baraj gölünde birkaç adacığın kaldığı görülürken, su seviyesinin düştüğü bölgedeki onlarca ada kıyıya yakın bölgede zeminde birleşti.
Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Turgut, doğal hayatı korumayı ve kentin önemli bir turizm merkezi yüzen adaları çok önemsediklerini söyledi: “Adaların karaya oturması, su seviyesinin düşmesi ve bütün dünyada olduğu gibi ilkim değişiklerinin sonucu. Suların özenle kullanılmaması, sulamada daha çok vahşi sulamanın devam etmesi de bu sonucu hızlandırıyor. Su seviyesi bu kadar düşmeseydi bu adacıklar da karaya oturmayacaktı.
Barajın dağların arasında olması bir avantaj, dağlar yeryüzündeki hem direkler hem de su depolarıdır. Dolayısıyla buradan bu barajı besleyen su kanalları, pınarları devam ediyor. Aksi halde daha çok kuruyabilirdi.”
Üniversitede görevli bilim insanlarının iki yıldır yüzen adaların nasıl korunabileceğine dair çalışmalar yürüttüğünü belirten Turgut şu bilgileri verdi: ”Yüzen adaların toplam alanı 30 dekar civarında ve bu adaların yaptığımız çalışmalar sonucunda bir metrekaresinde yaklaşık 2,7 ton karbondioksiti, toplamda da 17 bin 600 aracın çıkardığı karbondioksiti ortadan kaldırdığını gördük. Bu adalar, sırf bu yüzden bile çok önemli. Adaların korunabilmesi için Valiliğimiz, İl Özel idaresi ve Çelikhan Kaymakamlığının katkılarıyla ve İpek Yolu Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle bir proje geliştirdik. Proje kapsamında adaları alttan destekleyip sepet tarzı bir fileyle sarmak istiyoruz. Böylelikle adaların karaya vurmaması için bir destek oluşturmuş olacağız.”
Toplumu su kullanım konusunda uyaran Turgut, su kaynaklarını gelecek nesillere bırakacak şekilde kullanılması gerektiğinin altını çizerek, ”Su en değerli materyalimizdir. Susuz hayat olmaz” ifadelerini kullandı.