6’lı Masa, katılan liderlerin tanımıyla ‘Millet Masası’, ilk tur görüşmelerini tamamladı. İkinci tur toplantılar, 2 Ekim’de yine CHP’nin ev sahipliğinde başlayacak ve aynı sırayla dönüşümlü yapılacak.
İktidar çevrelerinin onca torpillemesine karşın, 6’lı Masa’nın bugüne kadar sürdürülebilmesini önemsiyor ve siyaseten başarı olarak değerlendiriyoruz.
‘Ortak aday’ olmalı ve 1’inci tur hedeflenmeli
Daha aylar önce, Gözlem’de; muhalefetin cumhurbaşkanlığı seçiminde ‘ortak aday’ çıkarması ve ilk turu hedeflemesi gerektiğini vurgulamıştık: “Muhalefet partileri, cumhurbaşkanlığında ‘ortak’ bir adayla halkın karşısına çıkarken, TBMM seçiminde ise en geniş ve etkin temsili sağlayacak ‘çoklu’ seçenekler hazırlamalıdır. Muhalefet, öncelikle cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda sonuç almayı hedeflemelidir. Muhalif seçmen de bu hedefe uygun biçimde oyunu kullanmalı ve oyları dağıtmayıp ortak adayda bütünleştirmelidir.” (‘Tek’ adaylı ve ‘çok’ seçenekli birliktelik / Gözlem – 8 Nisan 2022)
6’lı Masa’nın son toplantısından da ‘ortak aday’ kararı çıkmasını ve bunun kamuoyuna duyurulmasını, önemli buluyoruz.
Kılıçdaroğlu, aday gibi
Adaylık konusu dışında, başta güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş olmak üzere, 6’lı Masa’nın üzerinde buluştuğu / ortaklaştığı elbette pek çok konu ve proje var. Ancak, iktidara destek verenlerin de sürekli kaşımasıyla, muhalefetin adayının kim olacağı konusu sürekli gündemde kalıyor. Doğrusu, vatandaş da bu adayın kim olacağını merak ediyor.
Biz daha önce yine bu köşede yayımlanan, Kılıçdaroğlu’nun çiftçi buluşmaları ile ilgili izlenimlerimizde, şunları yazmıştık:“Bu buluşmalarda dikkatimizi çeken, Kemal Kılıçdaroğlu için ‘Milletin Sesi’ tanımının kullanılmış olmasıydı. Etkinlik alanlarındaki bir başka çarpıcı gözlemimiz, parti logosunun ve bayraklarının bulunmayışıydı. Kılıçdaroğlu, gittiği her yerde Türk bayrakları ile karşılandı. İnsanlar ve alanlar, bir parti liderinden çok, sanki bir ‘Cumhurbaşkanı adayı’nı karşılar gibiydi!..”(Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Cumhurbaşkanı adayı’ gibi! / Gözlem – 1 Nisan 2022)
Aday, tüm muhalefetin desteğini alabilmeli
Muhalefetin çıkaracağı adayın ‘herkesin cumhurbaşkanı’ olmasının yanı sıra, seçimi rahatça kazanabilmesi için, 6’lı Masa dışında kalan muhalefetin de desteğini alması gerekiyor.
Tüm muhalif kesimlerin gönül rahatlığıyla oy vereceği bir isim yaklaşımı ve ihtiyacı, doğal olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu öne çıkarmaktadır.
Kazanmak kadar, sonrası da önemli
Cumhurbaşkanlığı seçiminin kazanılması elbette önemlidir. Ama bizce en az onun kadar önemli olan, seçim sonrası sürecin yönetilmesidir. Büyük sıkıntılar ve sorunlar içinde bunalan halkın, muhalefetten beklentisi yüksektir.
Seçim sonrası ‘normalleşme’ ve ‘geçiş’ dönemlerinin olası koşulları ile zorlukları dikkate alındığında; ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yine bu süreci en iyi yönetebilecek isim olarak öne çıkmaktadır.
Sistemi ve düzeni değiştirmek
Muhalefetin en temel tezi, ‘ucube’ olarak tanımlanan ülkenin bugünkü yönetsel sisteminin ve tahribata uğramış ‘çarpık’ düzeninin değiştirilmesidir. Böylesi bir yeniden inşa ve yapılanma süreci, çok ciddi bir siyasal birikimi ve devleti tanımayı gerektiriyor.
Bu hedeflerin ve görevlerin hayata geçirilmesi, bunun kurumsal alt yapısının oluşturulması da ilk elde Kılıçdaroğlu’nu akla getirmektedir.
Kılıçdaroğlu ismine karşı çıkmayı açıklamak çok zor
Eğer ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu, seçimi rahatça alacağına inanır ve aday olmaya karar verirse; onun bu yaklaşımının hem 6’lı Masa’yı ve hem de tüm muhalefeti rahatlatacağını düşünüyoruz. Kamuoyu da bu kararı olumlu karşılayacaktır. Çünkü onun adaylığına karşı çıkacak gerekçeleri bulmak ve açıklamak, gerçekten çok zordur.
Tüm siyasal ve kişisel özellikleri ile Kemal Kılıçdaroğlu, hem 6’lı Masa’yı oluşturan genel başkanların ve hem de ülkenin toplumsal dinamiklerinin en rahat çalışabileceği ve kabullenebileceği bir isimdir. Dolayısıyla, aklın / hayatın / siyasetin gerçekliği, Kemal Kılıçdaroğlu isminde buluşuyor.