Emekli, promosyon gezgini!

Başka ülkelerin emeklileri, emeklilik dönemlerinde ülkeden ülkeye dolaşırken; bizim ülkemizin emeklileri ise üç kuruş fazla ‘promosyon’ alabilmek için, bankadan bankaya dolaşıyor!

Ağır enflasyon koşullarında yaşamlarını sürdürmeye çalışan emekliler, bir miktar fazla ‘promosyon’ bedeli alabilmek için, bankadan bankaya koşuyorlar. Bu arada bankalar bloke koyarak, emeklilerin maaşlarını başka bankaya taşımasını engelliyorlar.

Ayrıca, açlık sınırının altında maaş alan milyonlarca emekli de bankaların verdiği promosyondan yararlanamıyor. Bankalar, e-haciz kararı olan emeklilerin promosyon bedellerine el koyuyor! Üstelik, Diyanet’in, emeklilerin banka promosyonundan yararlanmasının dinen caiz olmadığı fetvası da işin cabası! Geçinemeyenler sadece emekliler değil, çalışanlar da ekonomik sıkıntı yaşıyor. Vatandaş temel ihtiyaçlarını gidermek için kredi kartına yükleniyor.

Kredi kartının asgarisini de ödeyemiyor

Gelir kaybı yaşayan ve enflasyon nedeniyle alım gücü düşen halk, bireysel kredi ve kredi kartı kullanımını artırdı. Vadesi geldiğinde kartın asgarisini bile ödemekte zorlanan milyonlarca kişi bankaların takibine düştü. Son bir yılda kredi kartı borcunun asgarisini ödeyemediği için takibe düşen kişi sayısı yüzde 112 artışla 4 milyon 126 bine ulaştı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) pandemiyle birlikte bankalara tanıdığı takibe atma süresi esnekliğinin sona ermesiyle yılbaşından bu yana bireysel kredi ve kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe düşmüş kişi sayısı arttı. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi’nin verilerine göre Ocak-Haziran dönemini kapsayan yılın ilk yarısında bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe düşmüş kişi sayısı 470 bin 990, bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı ise 583 bin 561 oldu.

TBB Risk Merkezi’nden yapılan açıklamada, kredi geri ödemeleri süresi konusunda sağlanan esnekliklere ilişkin düzenlemelerin, yasal takibe intikal etmiş kişi sayısındaki gelişmelerde etkili olduğu belirtildi. Risk Merkezi’nin verilerine göre bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödememiş gerçek kişilerden borcu devam etmekte olan kişi sayısı da haziran ayı itibarıyla 4 milyon 126 bin 858 kişiye çıktı. Bireysel kredi kartlarını da içeren bireysel kredilerde tasfiye olunacak alacaklar da yüzde 52,8 oranında artarak 29,8 milyar TL’ye çıktı.

******

“GEÇİNEMEYEN EMEKLİ PROMOSYON KOVALIYOR”

Mustafa Günenç (Emekli Banka Genel Müdürü) – Reklamında gördüm bir banka emekli promosyonu olarak 7 bin 500 lira veriyor. En düşük emekli maaşı 3 bin 500 lira olan bir emekli için bu 7 bin 500 liralık promosyon cazip geliyor. Bir yıl için aylık 625 lira artış demek. Emeklilerimizin büyük bölümünün asgari ücretin de altında maaş alıyor. Aldığı parayla geçinemediği için bu promosyonun peşinde koşuyor. Ama Avrupalı bir emekli aldığı maaşla her yıl Türkiye’ye gelip çok rahat tatilini yapabiliyor.

Özel bankalara nazaran kamu bankaları daha düşük promosyon veriyor. Bundan da şu çıkıyor; demek ki kamu bankaları emekli maaşını istemiyor. Belki de SGK emekli maaşlarını bankalara son dakika yatırdığı için istemiyorlar. Diğer bankaların promosyon oranını yüksek tutmanın sebebi müşteri tabanını genişletmek için olabilir. Kaynak açısından emeklinin geniş aile fertlerini kazanma isteği olabilir. Politikalarında yalpalayan kamu bankaları, bankalarının teknik adamları bancılık tekniğinde gereken usullerde karar veremiyorlar gibi geliyor bana.

*********

“EMEKLİLER, ÜVEY EVLAT MI?”

Kazım Ergün (Türkiye Emekliler Derneği Başkanı)- Emeklilere promosyonu çıkaran kuruluş Türkiye Emekliler Derneği’dir. Promosyonun hikayesi şöyle: 2007 yılında 21 sayılı Başbakanlık genelgesinde kamuda çalışan işçi, memur hangi bankadan maaş alıyorsa,  onlara promosyon verilmeye başlandı. Biz emekliler de bu hakkı hemen hemen 10 yıl gecikme ile aldık. Türkiye Emekliler Derneği’nin 2015 yılının Ekim ayında yaptığı genel kurulda, “Allah’tan korkun” dedik; “Kamuda çalışan işçi, memur öz evlat da emekli üvey mi?” dedik. Ondan sonra emeklilere promosyon çıktı. İlk çıktığı yıllarda emekli maaşlarının büyük bölümü kamu bankalarından ödendiği için düşük bir promosyon alındı. Sonra rekabetle biraz yükseltildi. Artık bankalar yarışa girdi. Tabii emekli arkadaşlarımız menfaati neredeyse maaş aldığı bankayı değiştirerek o bankanın vereceği promosyonu aldılar. Yalnız geçmişinde bir kredi kullanmışsa bankalar o geçiş işlemine izin vermiyorlar. Eski maaş aldığı yerde borcu varsa da… Yeni banka ne kadar borcu kalmışsa onu ödeyip geri kalanını emekliye ödeyebiliyor.

Mutlaka emekliler hak ettiği promosyonu almalılar. Emekliye ne verirsen helaldir. Emekli, herkesin annesi babasıdır, anneye babaya ne verirsen helaldir. Emekli geçinemiyor, geçinmekte zorluk çekiyor. Bu nedenle hangi banka daha yüksek promosyon veriyorsa oraya gitmek zorunda kalıyor. Kamu bankaları promosyon vermemek için hala direniyorlar. Direnmemeleri lazım. Diğer bankalar bunu verirken; kamu bankaları memura ve işçiye 3 yıllığına veya 5 yıllığına promosyon veriyor. Bu kamu bankaları çalışan işçi ve memurlara parayı verirken ayrım yapıyor. Emekliye çok düşük para veriliyor. Emsal göstermiyoruz ya da kıskanmıyoruz ama bu ülkenin evlatları arasında öz, üvey evlat muamelesi yapılır mı? Ne kadar günaha giriliyor? Hak edene hakkı verilmelidir. Herkes empati yapsın. Karşınızdaki insanlar ülkenin annesi ve babasıdır, eli öpülesi insanlardır bu insanlara hak ettiği değeri vereceksiniz.  Büyük günaha giriyorlar. Bankalar büyük kar eden kuruluşlar. Bilançolarına bakın, Türkiye’de en çok kar eden kuruluşlardır. Kazandıklarının çok küçük bir kısmını emekliye verecekler. Emekliye hakkı verilmelidir. Herkesi göreve davet ediyoruz.