‘Ulu Çınar’ batağa saplandı

Bıçak, yumruk, tekme, tokat. İnsanlar grup olmuş, birbirine saldırıyor. Bunlar, ne bir Yeşilçam, ne de bir western film sahneleri, Altay Kongresi. Hani 108 yıldır başarılarıyla, asaleti, elit üye ve taraftarlarıyla Türkiye’ye örnek olmuş siyah-beyazlı camia. Biz gazeteciler, Altay kongrelerine giderken hangi elbiseyi giyeceğimizi, hangi kravatı takacağımızı tartışırdık. Kongreler öyle elit üyelerin önünde yapılırdı ki mahcup olmamak isterdik. Neredeydik nerelere geldik…

Altay aynı zamanda 1962 yılında Türkiye’yi Avrupa kupalarında temsil eden ilk kulüp olma şerefini ve özelliğini de yaşıyor. Ama gelin görün ki uzun yıllar ulu çınarın bataklığa düşmesine neden olmuş.

Başkan Özgür Ekmekçioğlu, yumruk sallıyor, yeğeni bıçaklanıyor, koca efsane Altay karakolluk. Mübarek Ramazan Ayının son günlerinde,  Mazhar Zorlu, Rıdvan Burteçin, Esin Özgener gibi ebediyete uğurladığımız efsane başkanların, inanıyorum ki kabirlerinde kemikleri sızlıyor. Emanete ihanet ancak bu kadar olur. Olayları çıkaranlar neyi paylaşmıyor, o da pek belli değil. Aslında kavgalar, olaylar çıkarmak yerine Altay’ın geleceği için ne yapılabilir, kongrede bu konuşulmalıydı ama kimin umurunda? Süper Lig’den Birinci Lig’e düşen Altay’ın kucağında öyle muazzam bir ağırlık oturuyor ki, binlerce kişi omuzlasa kaldıramaz. Kulübün borcu 371 milyon lira. Sadece Başkan Ekmekçioğlu’nun alacağının 100 milyon lira olduğu,  70 milyon lira temin edilebilirse 30 milyonunu bağışlayacağı belirtiliyor. Peki n’olacak şimdi, bu konudaki hasta nasıl iyileşecek? Artık bu amuleyi, kişisel varlığı ne kadar mükemmel olursa olsun kimse kaldıramaz. Camianın seçkin kişileri Kemal, Nafiz Zorlu ve Mahmut Özgener’in kulübün bir holding ya da şirkete devri konusunda çaba göstermesi gerek. Özellikle İZTO Başkanlığı yapan ve önemli kişi ve kuruluşlarla sosyal ilişkileri yüksek Özgener’in baba vasiyeti adına girişimde bulunmasını bekliyoruz. Altay gibi bir ulu çınarı kurutmayalım.

 

Loading