Millet ittifakının en büyük eksikliği, artık seçim döneminin başlamasına ve erken geç tartışmasının artık bitmesine rağmen, bırakın adayın ismi üzerinde, nasıl bir aday gösterileceğinin dahi belirlenmemiş olması hem çeşitli söylentilere yol açmakta ve hem de kamuoyunda ciddi endişelere yol açmaktadır. Eksikliklerden biri ve en önemlisi budur.
İş torbadan ne çıkacak durumuna kalmamalıdır. Bu itibarla…
Sayın Gültekin Uysal’ın söylemi esas itibariyle doğrudur.
Çünkü:
Millet ittifakının adayı hiç şüphesiz, 20 yıldır ülkeyi yöneten ve fakat bu 20 yıl içinde sosyal, siyasal, ekonomik, hukuksal ve dış politika açısından badireden badireye sürüklemiş bir iktidarın her ne suretle olursa olsun kıyısından köşesinden dahi geçmiş birinin olmaması en doğal durum değil midir?
Aksi olacaksa bugüne kadar yapılan mücadele neyin nesidir?
Eski tas eski hamam olacaksa bunca gayret boşuna mıdır?
Ne şiş yansın ne kebap olur mu?
Bu sebeplerle Millet ittifakı isim tespitinden önce, adayın vasıfları üzerinde ittifak etmelidir. Seçimleri kazandıktan sonra yapılacak işlere öncelik verileceğine, ki güçlendirilmiş parlamenter sistem ve sair hususlar yerine, adayın vasıfları ayan beyan topluma açıklanmalıdır. Aksi halde yumurta kapıya dayandığında vasıfları belirlenmemiş adayın isimi üzerinde de ittifak sağlamak çok güç olacaktır. Bu sebepledir ki, toplumda ilgili ilgisiz çok çeşitli isimler söylenip durmaktadır. Yine bu sebepledir ki toplum yeni bir “Ekmeleddin” vakasıyla karşı karşıya kalabileceği endişesi taşımaktadır.
Aman ittifak bozulmasın duygu ve düşüncesi ile “esasa taalluk eden” hususlar, göz ardı edilmemeli ve sonraya bırakılmamalıdır.
Bu bakımdan Sayın Uysal sonradan tevile çalışsa da ilk söylediği doğrudur. Burada kimse itham edilmemektedir ama bir vasıftan söz edilmektedir.
Ki biz de seçmen olarak oyumuzu kullanırken pek çok vasıf arayacağız.