Seçim öncesi hazırlıkları

Dünya gündeminde Ukrayna, bizim gündemimizde de; AKP ve MHP’nin, yaklaşık iki yıldan beri üstünde çalıştığı Seçim Yasası değişikliği kanun teklifi var.

Seçim kanunlarının temsilde adalet ve yönetimde istikrar sağlama gibi,  aynı anda gerçekleştirilmesi zor görünen iki temel amacı vardır. Türkiye ‘de siyasi partilerin kuruluşunu ve işleyişini belirleyen Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu, çok partili yaşama geçilmesinden itibaren hep tartışma konusu olmuştur.

Bizdeki temel sorun; iktidardaki partiler tarafından hazırlanan seçim sistemlerinin temsilde adalet ve yönetimde istikrar sağlamaktan çok, rakibinin seçim kazanmasını engelleyecek, iktidarın lehine işleyecek seçim sistemini arama gayretinde olmalarıdır.

Merak ettim ve internette kısa bir araştırma yaptıktan sonra gördüm ki, iktidar partisi AKP Türkiye’de son 19 yıl içinde, siyasi partiler ve seçim mevzuatında 220 değişiklik yapmış!

14 Mart 2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan  “Milletvekili Seçimi Kanunu” ve “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi “ ile 221.değişiklik de gündemde…

Yasalarda neden değişiklik yapılır? Ülkemizi daha adaletli, daha istikrarlı hale dönüştürmek, toplumsal barışı ve birlikte yaşama kültürünü daha güçlü konuma getirebilmek için değil mi? Dolayısıyla bunun için de yasanın kabulünde tek ölçütünde “Demokrasi” olması gerekir

Türkiye’de özgür, adil, seçim yapma potansiyeli açısından meclisin gündemine alınan bu son değişiklik teklifini incelemeden önce, özellikle son yirmi yıl içinde seçimlerin demokratik kriterler üzerinden özet bir değerlendirmesini yaparsak, adalet ve özgürlüğü geri götüren birçok düzenleme görürüz. Uluslararası saygın kuruluşların Demokrasi Endekslerinde de bu açıkça görülmektedir. Demokrasideki bu geri gidiş; seçimlere dair yapılan düzenlemelerde görüleceği gibi bağımsız ve tarafsız olması gereken yargı ve medya gibi kurumların,  siyasetin etkisi ile bozulmasında ve uygulamalarında her gün yaşanmaktadır.

Seçimlerin güvenliği ve tarafsızlığı ile ilgili endişeler, 17 Nisan Referandumunda mühürsüz oyların geçerli sayılması, son yerel seçimlerde yaşananlar, giderek erozyona uğramış adil ve özgür seçim yapma kapasitemizin göstergesidir.

Günümüze dönersek; siyasi yaşamda demokratik rekabetin özünü önemli ölçüde etkileyeceği açıkça görülen bu yeni yasa teklifinin hazırlanış biçimi de demokratik olmaktan çok uzaktır.

Seçimlerin meşruiyeti açısından seçim sistemine dair yapılmak istenen düzenlemelerin paydaşları olan bütün siyasi partilerle ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla daha kapsayıcı olarak hazırlanması gerekirdi.

On beş maddeden oluşan düzenleme her ne kadar ülke barajının düşürülmesi ile temsilde adaleti güçlendiriyor gibi görünse de,  oranın yüzde yedide kalması ve değişikliğin diğer maddeleri ile birlikte değerlendirildiğinde, bu zahmetin temsilde adaletten çok, iktidar ortağı olan Milliyetçi Hareket Partisi’nin barajı aşma endişesini gidermeye yönelik olduğu görülmektedir.

   İl ve İlçe sandık kurullarına yönelik yeni önerilerin ise gerekçesi belli değildir. Sandık Başkanlığına en kıdemli hakim yerine, kura usulü seçim yapılmak istenmesi, daha önceki deneyimler göz önüne alındığında, soru işaretlerini de beraberinde getirecektir. Liyakat’ın yerine güvenlik endişeleri taşıyan kura ile seçim usulünün getirilmesi, seçimlerin demokratik karakterine yapacağı katkı açısından her zaman tartışmalıdır.

14 Mart 2022’de Cumhur İttifakını oluşturan Adalet ve Kalkınma Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi tarafından TBMM Başkanlığı’na sunulan kanun teklifi, bu çerçevede değerlendirildiğinde yukarıda ifade edilen katılımcı kanun yapma kriterini yerine getirmemiştir.  Kamuoyunda bu değişikliğe ilişkin farklı görüşler dile getirilmesine rağmen bu görüşlere yer verilmemiştir. İzlenmiş olan bu yöntem ülkemizde seçimlerin demokratik potansiyelini artırmaktan çok, iktidara belirli konularda avantajlar sağlamaya yönelik siyasi bir mühendislik izlemini uyandırmaktadır.

Bu nedenlerle bu düzenlemenin Komisyonlarda ve Genel Kurulda etkin bir muhalefet ve sivil toplum temsilcileri ile müzakere edilmesi, her zamankinden çok büyük önem taşımaktadır.

 

 

Loading