Başkan’a bir mesajım var! “İstemezük” zihniyeti İzmir’i vurdu…

Aslında bu hafta mesajım, “bir” Başkan’a değil, “iki” Başkan’a…

“İstemezükçü” zihniyetin, İzmir için “hayati iki konuda” 2 Başkan’ın “yüz binlerce, kim bilir belki de milyonlarca TC vatandaşı için projelendirdiği ‘zorunlu ve hayati’ iki yatırımının önüne koyduğu” taşlar için!

“Bu taşlarla ilgili haberleri” aynı gün art arda aldım, birini yaşadım, ötekini internette okudum.

Geçen hafta içinde Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un “3 yılı dolan başkanlık görevi sırasında ‘nelerin yapıldığını” ve “kalan iki yıllık hizmet sürecinde nelerin yapılacağını” anlattığı toplantıdaydım.

“İzmir için, Konak için” çok güzel şeyler anlattı, büyük bir ekranda da gösterdi. İzmir’de yaşayan bir TC vatandaşı olarak, ona teşekkür ettim, hakkıydı, hem de çok!..

O anlatım sırasında, “yüreklerimizi ‘cızzz’ ettiren birkaç dakika” yaşadık; “Deprem Bölgesi olan Ege’nin İzmir’in de, İzmir’in Gültepesi’nde, neredeyse ‘harabeye dönmüş’ ve “püf” deseniz yıkılacak yüzlerce yapının bulunduğu” Gültepe’de, hem de “geçecek her saatin, her günün, her haftanın, her ayın ‘hayati önemi’ ortada iken” ve görülürken… İşte o “İstemezükçü” zihniyet devreye girmiş ve “başvurulan mahkemenin kararı ile” hazırlanmış ve başlatılmaya hazır “Gültepe Kentsel Dönüşüm hamlesi” durdurulmuştu…

O toplantıdan çıkıp eve geldiğimde, “Ne var ne yok” diye ufuk turu yaptığım internet gezintimde…

“Benzer” bir  darbenin, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ‘kent tarihinin en büyük yatırımı olacak’ olan ‘Buca Metrosu’ hamlesini de durdurduğunu” okuyunca, ülkem adına, İzmir’im adına, Buca’m adına içim gene “cızzz” etti…

Elbette sayın başkanlarım Tunç Soyer ve Abdül Batur, biliyorum sizler, bizlerden çok daha üzgünsünüz… Zira “bu yatırımların değerini, hayatiyetini ve de asıl ‘mahkemelerde kaybedilecek’ zamanın neleri götüreceğini” biliyorsunuz…

Ve elbette, Gültepe kentsel dönüşümünü de, Buca Metrosunu da milyonlarca TC vatandaşının teşekkür ve şükranlarıyla, eninde sonunda yapacaksınız…

İzmir de, İzmirli de “bunları hak ediyor”; ama “zaman kaybı” İzmir’i de, İzmirliyi de üzüyor!

 

Erdem…   Ve Politika…

Doğrusu bugün politika hayatımız bir velvele ve gürültü içindedir. Ve zamanın önünde koşmamız gerekirken, sen ben kavgaları yüzünden çok şeyler kaybediyoruz. Kaybolan zaman için “Yazık oluyor” desek de, dinleyen yok. Bilinen bir gerçektir ki, politika çirkinse, yaşam güzel olamaz.

Ali Naili Erdem

+++++++

 

İnternet’ten “esen” rüzgarlar…

Şair Eşref Şayet Yaşasaydı… Ne yazardı?

                                                     Nihat Demirkol

Sözün Özü…

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, uluslararası yatırımcılara Türkiye’ye gelme çağrısı yaparken “Sorun mu yaşadınız, rahat olun. Bize ulaşın, bürokrasiyi alaşağı ederiz” demiş… “Doğru” ise, Kendini, “kapitülasyonların da padişahı olan” Kanuni Sultan Süleyman zannetmeye başladı, anlaşılan!

Loading