Görüyorsunuz, söylüyorsunuz ama seyrediyorsunuz; neden?

MHP Genel Başkanı, “Elektrik ve Doğalgaz fiyatlarındaki artışı ‘yıkıcı’ olarak niteledi ve elektrik dağıtımının ‘devlet eli ile yapılması’ gerektiğini” söyledi…

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Muhalefeti ve 6’lı toplantı yapan liderleri ağır şekilde eleştirdiği grup toplantısında, “enflasyon ve elektrik – doğalgaz zamları başta milyonların sorunu hâline gelen hayat pahalılığı” konusunda da açıklamalar yaptı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis’teki grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Elektrik – doğalgaz zamlarına “Yıkıcı artışlar” diyen Bahçeli, “Elektrik dağıtımının devlet eliyle yapılması” gerektiğini söyledi.

Vatandaşlar ise, Bahçeli’nin “Cumhur İttifakı’nın ortağı olarak ‘yıkıcı zamlara karşı’ neden harekete geçmediğini” merak ediyor. Zamlara ilişkin MHP’nin ne Cumhurbaşkanlığı nezdinde, ne de Millet Meclisi’nde “yıkıcı zamları önleyecek bir girişimi” olmadı. Buna karşın “Atılan ve çare olmayan küçük adımları” yeterli görüyor ve alkışlıyor.

Devlet Bahçeli’nin konuşmasından satır başları şöyle:

“KDV indirimiyle etten peynire, çaydan kahveye, şekerden yemeklik yağlara, meyveden sebzeye, bakliyattan makarnaya, balıktan pirince varıncaya kadar temel gıdaların fiyatları yüzde 7 ucuzlamıştır.

Bu ürünlerin enflasyon sepetinde ciddi bir ağırlığı olduğu malumlarınızdır. Alınan bu önemli karar inanıyorum ki vatandaşlarımıza nefes aldıracaktır. Devlet üzerine düşeni yapmış, sorumluluk sırası ekonomik aktörlere gelmiştir.

Beklenen ve yapılması kaçınılmaz olan sektör indirimleriyle temel gıdalardaki fiyat düşüşleri vatandaşlarımıza can suyu olacaktır. Fiyat etiketlerini vatandaşlarımız lehine düzeltmeyenler hakkında gerekli adli ve idari takibat yapılmalı, en ağır cezalar uygulanmalıdır.

Nimet-külfet dengesinin kurulabilmesi için herkesin, her sektörün taşın altına elini koyması şarttır, acil bir ihtiyaçtır. Vakit empati yapma, erdemli hareket etme vaktidir. Enflasyonla savaş milli seferberlik ruhunun refakatinde geniş bir katılımla icra ve idame edilmelidir.

Bu canavarın kafasının ezilmesi milletimizin temel arzusudur. Hiçbir şart altında vatandaşlarımızın enflasyona ezdirilmesine tahammül edemeyiz, buna seyirci kalamayız. Hayat pahalılığının yükü altında tek bir insanımızın yaşamasına göz yumamayız, böylesi bir haksızlığı kabul ve tasvip edemeyiz.

Yüksek elektrik ve doğal gaz faturaları ile artan gıda fiyatlarının insanımızın umutlarına gölge düşürmesine, ısınmalarına ve beslenmelerine ket vurmasına sessiz duramayız. Bize göre makul sızlanmalara, meşru yakınmalara, haklı taleplere şüphesiz kulak verilmelidir.”

 

“TEDAŞ’a denetim yetkisi geri verilmelidir”

“Elektrik dağıtımının devlet eliyle yapılması maruz kaldığımız sorunları hafifletecektir. Bilhassa elektrik ve doğal gaz fiyatlarının yıkıcı artışlarının önüne geçmek zorundayız. Hükümetin bu kapsamdaki çalışmalarını takdirle karşılıyor, üzerimize ne düşüyorsa yapacağımızın sözünü veriyoruz.

Milletimiz ne istiyorsa onun yanında duracağız. Milletimiz neyden şikâyet ediyorsa onun karşısında yerimizi alacağız. Yüreğimiz milletle beraberdir. İrademizin yegâne kaynağı aziz millet varlığıdır.

Son günlerde elektrik faturalarındaki yüksek tutarlar vatandaşlarımızı bildiğiniz üzere çok fazla rahatsız etmiş, sanayi tesislerimiz, özel sektör kurum ve kuruluşlarımız da bu rahatsızlığa ortak olmuşlardır.

Elektriği satan dağıtım şirketleri olmayıp görevli tedarik şirketleridir. CHP yönetiminin iddia ve ithamları asılsızdır, cahilcedir. Görevli tedarik şirketlerinin tarifeleri EPDK tarafından belirlenmektedir.

Bu kurum, tarife düzenlemesini yeni baştan ele almalıdır. Elektrik piyasasında uygulanan tarife yapısı gereğince işletme harcamalarının EPDK tarafından o yıl harcama tutarı altında kalması durumunda dağıtım şirketi kar, üzerinde kalması halinde zarar etmektedir.

Bundan dolayı özel şirketler karlılık artırmak için yan yollara tevessül etmektedir. Bakımların zamanında yapılmaması, arızalara belli bir gün geçmeden müdahale edilmemesi gözümüze çarpan bazı aksaklıklardır.

Isparta’da yaşanan kesintilerin asıl sebepleri burada aranmalıdır. Bize göre denetim yetkisi TEDAŞ’a tekrar verilmelidir. Dağıtım şirketlerinin içinin boşaltılmasına müsaade edilmemelidir.

Elektrik dağıtımının devlet eliyle yapılması, vergi yükünün azaltılması sorunları hafifletecektir. Elektriğin üretiminden dağıtımına kadar her aşama hukuk sınırları içinde vatandaşımızın refahı gözetilerek takip edilmelidir.”

********

“SÖZE DEĞİL EYLEME BAKARIM“

Burhan Özfatura (Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı)-Bugünkü MHP’nin haline üzülüyorum. MHP’nin tamamen AKP’nin dümen suyuna girmesini, kraldan çok kralcı olmasını, Erdoğan’ın bütün hatalarının avukatlığını üstlenmesini doğru bulmuyorum. Bu zamlara AKP bir şeyler yapabiliyorsa MHP’nin desteğiyle, meclisteki sayısıyla yapabiliyor. Gerçekten samimiyse mecliste ya da diğer mahfellerde bu zamların geri alınması için girişimde bulunmalı. Söyleme değil eyleme bakarım. Orada her konuda fiilen destek vereceksin sonra da tenkit edeceksin. Bunun anlamı, değeri yok.

Devlet elektrik dağıtım şirketlerine 32 kuruştan satıyor kw saati. Bize 2 buçuk liradan fatura kesiyorlar. Yaklaşık 8 katı. Özelleştirme sonucunda milletin sırtına binen bir kambur var. Ve bu insanlar bankalardan özelleştirme adı altına kredi aldılar. Kendi paralarını kullanmadılar, iktidar şimdi bu krediyi de bize ödetiyor. MHP buna da karşı çıkmıyor. Bu özelleştirmelerin iptal edilip eskiden olduğu gibi elektrik olayının tamamen devlet kontrolüne geçmesi şart. Tek yol olarak görüyorum. Özel sektöre yenilebilir enerji konusunda destekler verilebilir. Ama elde edilen elektrik gücünü de yine devlet satın alır, tüketicilere dağıtır. MHP eğer samimiyse dediğimiz bu tarza karşı çıkar. AKP de paşa paşa boyun eğer. Neticede meclisteki oy sayısında, MHP olmayınca AKP azınlıkta kalacaktır.

********

 “VATANDAŞIN ENFLASYONA EZDİRİLMESİNİ SEYRETMENİN, TARİHSEL VE SİYASAL SORUMLULUĞU”

Mehmet Şakir Örs (Gazeteci / Yazar) – İnsanımız, halkımız çok zor bir dönemden geçiyor. Başta elektrik ve doğalgaz faturaları olmak üzere, temel tüketim maddelerinde görülen fiyat artışları vatandaşın belini büküyor. Bütün bu olumsuzluklara bir de kış mevsiminin getirdiği zorluklar eklenince, geçim koşulları iyice ağırlaşıyor. Vatandaş geçinmekte zorlanıyor.

Bugün vatandaşın / halkın en temel sorunu, başta enflasyonun yüksekliği ve hayat pahalılığı olmak üzere ekonomik sorunlardır. Toplumun büyük bölümü, enflasyona yenik düşmekte ve bu ağır koşulların altında ezilmektedir. Siyaset kurumu ve siyasal partiler, bu duruma seyirci kalamazlar / kalmamalıdırlar.

Böylesi kritik bir dönemde, aslında muhalefet partisi olduğu halde iktidar blokunda yer alan ve iktidarın politikalarına destek veren iktidar blokunun küçük ortağı da olup bitene seyirci kalmaktadır. İktidarı ve uyguladığı politikaları eleştireceğine, muhalefetle uğraşmaktadır. Bu tavrıyla da siyasal bir sorumluluk üstlenmektedir. Vatandaş, en zor günlerinde, kimin ne yapıp yapmadığının ayırdındadır. Onun için bu günler ve bu tutumlar unutulmaz, unutulmayacaktır!..

İktidar blokunun küçük ortağının lideri, durumun farkında olduklarını belirterek vatandaşın enflasyona ezdirilmesine seyirci kalmayacaklarını söylüyor. Belki bundan da önemlisi, muhalefet partisi olduğunu nihayet hatırlayarak, elektrik faturalarının bu denli kabarık olmasının altında özelleştirmenin olduğunu vurguluyor; elektrik dağıtımının kamulaştırılmasını ve kamu eliyle yapılmasını istiyor. Bu söyledikleriyle de muhalefete yakın bir tutum alıyor!..

Halkımızın günlük yaşamda kullandığı çok anlamlı bir özdeyiş vardır: ‘Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz’. Şimdi biz de iktidar blokunun küçük ortağından bu konuda bir hamle bekliyoruz. Bu dediklerinin olması için, iktidar üzerindeki etkinliğini ve yaptırım gücünü bu doğrultuda kullanmalıdır. Yoksa söylenenler partisinin grup salonunda kalmaya mahkûm olacaktır!..

Vatandaşın enflasyona ezdirilmesini seyretmenin insani, vicdani ve etik bir sorumluluğu vardır. Tabii aynı zamanda, siyasetçiler için belki daha önemli olan, tarihsel ve siyasal sorumluluğu da!.. Vatandaş, böylesi zor dönemlerde sorumluluklarını yerine getirmeyen siyasi liderlere ve partilere, sandıkta bunun hesabını sorar! Bu gerçek, hiçbir zaman unutulmamalıdır!

Loading