Ekonomi alanı ile ekonomik konular / sorunlar, ülkemizin ve halkımızın başat gündemi olmayı sürdürüyor. Nasıl olmasın ki, hemen her an ve her yerde, hayatın, ekonominin gerçekleri ile yüz yüze kalıyoruz.
Siyasal iktidar istediği kadar gündemi değiştirmeye çalışsın, gerçekler balçıkla sıvanmıyor! Vatandaş, ister istemez, adeta ekonomi ile yatıp ekonomi ile kalkıyor!.. Durum böyle olunca da bize ‘Al gözüm seyreyle ekonomiyi’ demek düşüyor!..
Hayatın ve ekonominin içinden
Yazımızın başlığını atarken esinlendiğimiz ‘Al Gözüm Seyreyle Salih’ isimli roman, ünlü edebiyatçımız-yazarımız Yaşar Kemal’in çok bilinen ve sevilen bir eseridir. Kendisini saygıyla andığımız değerli usta, vatandaşın bugünkü halini görse buradan nice yapıtlar çıkarırdı!..
Bir başka ünlü düşün ve sanat insanımız Bedri Rahmi Eyüboğlu, bir şiirinde ‘Al gözüm seyreyle’ deyip, bizi Denizli pazarına, hayatın ve ekonominin tam da ortasına taşır: “Al gözüm seyreyle Denizli pazarını / Bursa’da, Gönen’de, Çorum’da / Artvin’de görmedim benzerini / Pazar dediğin böyle kurulur / Şehrin ortasına allı pullu / Uçsuz bucaksız bir kilim serilir / Kilimde kaç çeşit nakış varsa / Bal olur, petek olur, bakraç olur / Bebek olur, beşik olur dizilir.”
Kış zor geçiyor
Pazaryerleri, marketler ve alışveriş merkezleri, gerçekten günlük yaşamda tam anlamıylabir insan denizidir. Oralarda hayatın tüm renklerini görür ve tüm seslerini işitiriz. Bu zorlu kış günlerinde, hayatın tüm zorlukları ve sıkıntıları işte bu alanlara yansıyor. Yüzleri gülmeyen insanlar, buralarda adeta burunlarından soluyorlar!..
Kış mevsimi gerçekten zor geçiyor. Halkın büyük çoğunluğunun gelir düzeyi ve satın alma gücü düştükçe, bu durum pazarlara ve alışveriş merkezlerine yansıyor. Bütün bu olumsuzluklara bir de kış mevsiminin zorluklarıeklenince, hayat gerçekten çekilmez ve katlanılmaz hale geliyor. Benzine ve motorine ardı ardına yapılan zamlar, çarşıda pazarda hemen her ürünün fiyatını zincirleme artırıyor.
Vatandaşı elektrik çarpıyor!
Hele emekçilerin ve emeklilerin, günlük kazandığıyla geçinmek zorunda kalan ve sosyal güvencesi olmayanların işi hepten zor! İnsanlarımız bugünlerde en çok kabarık elektrik, doğalgaz ve yakacak masraflarından yakınıyorlar.
Vatandaşın gözü elektrik ve doğalgaz faturalarına odaklanmış durumda. Faturalardaki zamlı tutarları görünce, dar gelirli insanlarımızın beti benzi atıyor! Bu kabarık faturalarla, gerçekten vatandaşı elektrik çarpıyor!.. Bütün bu olumsuzluklar, insanların geçim koşullarını ağırlaştırıyor ve ödeme gücünü zorlaştırıyor.
Kredi ve kart borçları ödenemiyor
Bankalara tüketici kredisi ve kredi kartı borcu bulunan vatandaş sayısı son bir yılda 800 bin kişi artarak 34 milyon 700 bine yükselirken, borcunu ödeyemediği için yasal takibe düşen kişi sayısı da artıyor. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) verilerine göre; bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe alınmış kişi sayısı, 2021 yılı Ocak-Kasım döneminde 611 bin kişi olmuş. Aynı dönemde, bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe düşen kişi sayısı ise 1 milyon 182 bin kişi olarak veriliyor.
Böylece, bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe alınan kişi sayısının, 2021 yılının Ocak-Kasım döneminde 1 milyon 485 bin kişi olduğu açıklanıyor. 2021 yılının Ocak-Kasım dönemindeki bu artışla birlikte, Kasım 2021 itibarıyla bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödememiş ve borcu devam etmekte olanların sayısı 4 milyon 18 bin 796 kişiye ulaşmış.
Enflasyon, kur ve faiz sarmalı
Ekonominin diğer rakamsal göstergeleri ve ortaya çıkan bütün bu sayısal veriler, önümüzdeki dönemde işlerin daha da zorlaşacağını ortaya koyuyor. Türkiye ekonomisi, enflasyon, kur ve faiz sarmalının darboğazına sıkışıp kalıyor. Körfez ülkelerinden sağlanan swaplarla, şimdilik zaman kazanılmaya ve durum idare edilmeye çalışılıyor.
Sözde faizleri düşüreceğiz denilerek ısrar edilen tutumda, düşen yalnızca merkezin politika faizi oluyor. Ticari kredilerin oranları ise tam tersine yükseliyor. Kur da zorlama yöntemlerle şimdilik tutulmaya çalışılıyor. Ama bütün bu göstergelerin temel belirleyicisi enflasyon oranı oluyor. Ekonominin durumu ve göstergeleri, doğrusu yüreğimizi acıtıyor!