Göztepe şahlanmalı

Göztepe bu sezon bekleneni veremiyor, tehlikeli sularda yüzüyor. Sarı-Kırmızılı taraftarlar da takımları için karamsar. Her yıl mali tasarruf adı altında kadrosunda operasyonlar yapıp genç ve ucuz futbolcular alarak güç kaydeden Göz-Göz, bunun bedelini erken ödüyor. Beto’nun, Castro’nun, Serdar Gürler’in, Alpaslan’ın, Titi’nin yerini dolduramadığı gibi, Mossoro’yu, Wallace Reis’i, Gassama’yı, Jerome’yi bile arar hale geldi.

Alınmasınlar ama ben Beto’nun yerine kaleye alınan İrfan Can’ı, Castro’nun yerine oynayan Yalçın Kayan’ı aynı kefeye koymuyorum. İrfan Can, iyi kaleci ama maç kurtaracak düzeyde değil. Arada büyük tecrübe ve kalite farkı var. Kısacası, hal böyle olunca, lige kötü giren, teknik direktörünü erken değiştiren, bir türlü toparlanamayan ve panik ortamını yaşayan Göztepe, ligin ilk yarısı bitmeden kâbus görmeye başladı. Oysa bu kadro her yıl değiştirileceğine, korunup, birkaç yetenekli isimle takviye edilseydi, çok daha iyi yerlerde olabilir, zirveyi sarsabilir, Akhisar’ın birkaç sezon önce yaptığı gibi Avrupa Kupaları hasretini bile dindirebilirdi.

Paniğe gerek yok

Göztepe nasıl kurtulur? Bana göre zor ama imkânsız değil, tünelin ucunda ışık var. Beşiktaş maçında ümit veren futbol oynadı, penaltı kaçırmasa, pozisyonları değerlendirse, puan veya puanlar alabilirdi. Adana Demirspor maçında da kora kor mücadele verildi. Göztepe’nin şu anda 15 puanı var. Geçen sezon ligde kalma puanı 41 idi. Bu 18 maçta 26 puan almayı gösteriyor ki bu hedefi yakalayacak güçlü bir takım oluşturulması şart. Öncelikle tutanın ve atanın iyi olacak. Beto kalitesinde maç kurtaracak, maç çevirecek, kaliteli bir yabancı kaleci alınmalı. Ayrıca takım kötü oynasa da, atacağı sürpriz gollerle maç kurtaracak bir santrfor. Sağ ve sol bekler SOS veriyor. Diyeceksiniz ki, Türkiye’de bek sıkıntısı var. Ama yöneticilik çözüm üretme maharetidir.

Ayrıca camianın da bu olumsuz havadan kurtulması, kenetlenmesi gerek. Öyle ilginç bir liginiz var ki, hiçbir zaman ilk ve ikinci yarılar birbirini tutmuyor. Düşmemeye oynayan, hatta “düştü” denilen pek çok takım, bırakın düşmeyi, zirveyi sarstılar. Bu sezon Başakşehir’e bakar mısınız, ligin dibindeyken şimdi Avrupa Kupalarının en büyük adayları arasında. Sözün özü: Süper Ligden düşmek kolay ama dönmek çok zor. Hem maddi, hem de manevi açıdan büyük kayıp. Bugüne kadar böylesine büyük emekler harcanmış, harika bir stat yapılmış, tesis problemi de yok. Taraftar derseniz, dünyada eşi benzeri pek az. Borçsuz, harçsız bir kulüp. Göztepe’de herkes şapkasını önüne koymalı, kurtuluş için kampanya yapmalı Öz-Göztepeli Başkan Mehmet Sepil’in taşın altına elini sokacağından hiç kuşkum yok. Büyük taraftar da, kızarak moral bozmak yerine omuz omuza vermeli.