“Odağımıza insanı aldık”

PERYÖN- Türkiye İnsan Yönetimi Derneği’nin 29 yıldan bu yana aralıksız olarak düzenlediği PERYÖN İnsan Yönetimi Kongresi, 320 bin ayrı kişi tarafından izlendi.

Şimdi ve gelecek için daha iyi bir çalışma yaşamına liderlik etmek vizyonu ile faaliyetlerini sürdüren PERYÖN – Türkiye İnsan Yönetimi Derneği’nin, iş dünyasının nabzını tutmak, globaldeki en yeni gelişmeleri katılımcılara aktarmak ve insan yönetimi profesyonellerini bir araya getirmek için 29’uncu kez düzenlediği PERYÖN İnsan Yönetimi Kongresi, 320 bin ayrı kişinin izlemesiyle tamamlandı.

İlk kez online düzenlenen kongre, 35 oturumu, 18 konuşmacısı ve toplamda 17 milyon kez görüntülenen tanıtımlarıyla ‘Gelecek #İnsanKonuşursa Başlar’ mottosuyla dikkat çekti. Kongrede,  bu yıl değişim, belirsizliğin getirdikleri, kültür, yeni dönemde İK’nın değişen rolü, yeni dönemin çalışan bağlılığı, wellbeing, yetenek yönetimi, yapay zeka, çeşitlilik ve kapsayıcılık ve en önemlisi anlam, amaç ve gelecek konuşuldu. 

29’uncu PERYÖN İnsan Yönetimi Kongresi’nin açılış konuşmasını gerçekleştiren PERYÖN Türkiye İnsan Yönetimi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Buket Çelebiöven, PERYÖN Kongre’nin hem sektör hem de iş dünyası için ortak bir sinerji ortaya çıkardığını söyledi. Çelebiöven, “Büyük bir değişim ve dönüşüm sürecine yol açan benzersiz zamanlardan geçtik. Pandemi aslında insanlık tarihinin en büyük dönüm noktalarından biriydi ve dönüşümü tetikledi. Çok kısa süre içinde de sınırları aşan ve milyarlarca insanı, içinde yaşadığımız ekonomiyi ve toplumu etkileyen küresel bir krize dönüştü. Bu dönemde dijitalleşmenin ivmesi arttı. Çok hızlı bir şekilde uzaktan çalışmaya geçiş oldu ve insan kaynakları şirketlerde işlerin sürdürülebilirliği için ön cephede yer aldı. Bu durum İK’nın da değişmesine ve dönüşmesine yol açtı. PERYÖN olarak ayrıca 50’nci yılımızı kutluyoruz ve bütün bu değişim ve dönüşümü ele aldığımız kongremizin de teması 50’ci yılımızda başlattığımız diyalog seferberliği ile ‘Gelecek #İnsanKonuşursa Başlar’ olarak belirlendi. Söylemimizi bu şekilde kullandık çünkü odağımıza insanı aldık” dedi.

“Türkiye potansiyel çok yüksek bir ülke…”

PERYÖN Kongre’nin “Bugün ve Gelecek için İK’nın Vizyonunda Neler Var” başlıklı oturumunda bir konuşma yapan Avrupa İnsan Yönetimi Birliği (EAPM) Başkanı Even Bolstad, “COVID-19 pandemisi hepimizi çok farklı açılardan etkiledi. İlk aşama, insanlara bakma oldu. İK departmanları için çok zor zamanlardı. Buna karşın İK departmanları mükemmel bir iş çıkardılar. Sağlık ve güvenlik ilk aşamadaydı. Buna karşın COVID-19 hala devam ediyor ve biz insanlara bakmak konusunda gittikçe daha iyi bir noktaya geliyoruz. Artık ne yapmamız gerektiğini biliyoruz. Daha esnek olabildiğimiz, hayata, işe ve ailemize kendimizi ayarlayabildiğimiz bir durum oluşturduk. Umuyorum ki pandemi dönemini değişim açısından tetikleyici bir unsur olarak kullanabiliriz. Bununla birlikte Türkiye’deki iyi şirketler İK anlamında dünyadaki diğer iyi şirketlerle aynı seviyede. Türkiye potansiyeli çok yüksek bir ülke. Konuya İK açısından yaklaşırsak. İK’nın güven odaklı bir kurum kültürü yaratma konusunu gündemine taşıması gerektiğini söyleyebilirim. Güvenin bireyler, iş ve toplum için çok iyi etkileri olduğunu biliyoruz. Ülke olarak elinizdeki yetenekler için etkileyici bir ülke haline gelmeniz önemli. Ve bunun da en önemli adımı güven” dedi.

“İK’nın istihdam yardımcısı rolü değişiyor…”

PERYÖN Kongre’nin #UmuduParlatanlar bölümünde “Work Without Jobs” başlıklı bir konuşma yapan Futurist yazar ve konuşmacı Ravin Jesuthasan, “İş dünyasına baktığımızda, pandemi tarafından son derece önemli bir sıfırlama sürecinde olduğumuzu görüyoruz. 2 yıl sürecek bir dijitalleşme süreci 2 ay içerisinde gerçekleşti. 20 ayda iş dünyasının aldığı etki çok yoğundu. 10 yıllık bir trend bu dönemde hızlandı. Bu yalnızca dijitalleşmenin iş dünyasının geleceğini şekillendirmesi değil. Aslında değişimi gerçekleştiren demokratikleşme diye adlandırılan güç. Yaşananların geleceğini sadece COVID-19 belirlemedi. Pandemi sadece süreci hızlandırdı. Bu sıfırlanma döneminde sormamız gereken iki önemli soru var. İlk olarak; işin kendisini nasıl yeniden tasarlayacağız? İkinci olarak; yetenek deneyimini herkesin kendisine, nerede olduğuna ve kendi şartları içerisine uyumlanacak bir şekilde tekrar nasıl canlandıracağız? Bunlar önümüzdeki dönemde işlerimizi dönüştürürken karşılaşacağımız iki büyük zorluk olacak. Bu anlamda da İK’nın rolü de değişiyor ve değişecek. İK’nın istihdam yardımcısı rolünün iş yardımcısı rolüne nasıl dönüştüğünü gözlemlemeye devam edeceğiz” dedi.

“İK’ kurumlar içerisinde dönüşümü gerçekleştirmesi gerekiyor…”

PERYÖN Kongre’nin #OrtakPayda bölümünde “Geleceğin Kıyısında” başlıklı konuşmasını yapan New York Times En Çok Satan Yazar, Futurist ve Girişimci Martin Ford, “Neredeyse 10 senedir yapay zeka ve robotik gibi teknolojinin potansiyel uygulamaları ile ilgileniyorum ve çok büyük bir kesintinin kıyısında olduğumuzu düşünüyorum. Bu durumun iki farklı tarafı olacak. Bir tarafta, bu durum bize büyük faydalar getirecek. İnsanlık olarak herşeyi etkileyecek bir inovasyon sürecine gireceğiz. Bilim ve tıp alanlarında ve diğer her yerde büyük buluşlar göreceğiz. Ancak tabi ki bu durumun bir başka tarafı da var. Yapay zekanın yükselişi bize aynı zamanda gerçekten büyük zorluklar, riskler ve tehlikeler getirecek. İş piyasasının kesintiye uğrama ihtimali, birçok işin otomatikleşme ve sonuç olarak yok olma ihtimali var. Bu durum aynı zamanda organizasyonların dönüşüme uğraması ihtiyacını doğrucak. Önümüzdeki dönemde yaşanacak teknolojik ilerleme, aralıksız bir şekilde olacak. Bizler de birçok farklı noktada daha derin etkilerle karşılaşacağız. Bu konunun İK departmanları için de çok büyük etkileri olacak. İK’nın kurumlar içerisinde bu dönüşümü gerçekleştirmesi ve otomasyon etkisini gösterdikçe kurumlarının çalışanlarına yeni roller bulması gerekecek. Bu durum mevcut rollerin yok olmasına sebebiyet verirken, insanların rutin görevlerden ve tahmin edilebilir işlerden daha farklı alanlara geçiş yapmaları gerekecek” dedi.