Savunma Güvenliği İşbirliği Ajansı (DSCA) “ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Yunanistan’a 6,9 milyar dolar değerinde yeni savaş gemileri ve 2,5 milyar dolarlık gemi modernizasyonu dahil olmak üzere iki silah satışını onayladığını” açıkladı.
DSCA, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın onayladığı, “Yunanistan’a Çok Görevli Yüzey Muharebesi (MMSC) gemileri ve ilgili teçhizatın tahmini maliyeti 6,9 milyar dolar olan olası bir Yabancı Askeri Satışı Sertifikası’nı” 11 Aralık’ta Kongre’ye gönderdi.
Satış, “dört Çok Görevli Yüzey Muharebesi (MMSC) gemisini, beş COMBATSS-21 Savaş Yönetim Sistemini, beş Dikey Fırlatma Sistemi (VLS) ve 200 Yuvarlanan Gövde Füzesi (RAM)’ni” içeriyor..
DSCA, ikinci bir basın açıklamasında, “ABD hükümeti, Yunanistan’ın mevcut dört MEKO Sınıfı fırkateyninin onarımı, güncellenmesi ve geliştirilmesi için 2,5 milyar dolarlık bir maliyetle ekipman ve hizmet satın alma talebini de onayladı” denildi.
Türk basınında olay, “Türkiye’nin parasını ödediği F-35’leri ABD’den istediler” olarak Kasım sonunda yer almıştı. Bu talep ABD’den Yunanistan’a tam 6,9 değerinde bir satışla sonlanmış oldu. ABD, Türkiye’ye “parası ödenmiş” F-35’lerin verilmesini reddetmişti.
Bu satışın, hem ABD – Türkiye ilişkilerine daha da zarar vereceği, hem de Yunan – Tük gerilimini hızlandıracağı kuşkusuz. Türkiye ile Yunanistan arasında süren Doğu Akdeniz krizi, Ankara’nın 2019 sonunda Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile deniz yetki alanı anlaşması imzalamasının ardından başlamıştı. Anlaşmanın uluslararası hukuka göre bir geçerliliği olmadığını savunan Atina, 1982 tarihli Uluslararası Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne atıfta bulunarak adaların kıta sahanlığı hakları olduğunu, Türkiye’nin ortaya koyduğu haritanın Yunanistan’ın egemenlik haklarını ihlal ettiğini ilan etmişti.
Avrupa Birliği Yunanistan’ın açıklamalarını desteklemiş, Türkiye’nin, “yasa dışı” olarak tanımladığı hidrokarbon çalışmalarını durdurmasını talep etmişti. Siyasi gerilime rağmen, 2019’un ikinci yarısından itibaren Ankara ile Atina hükümeti arasında müzakere ve iletişim devam etti.
Bu arada CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Türkiye-Libya anlaşmalarının iki yıldır Libya Temsilciler Meclisi’nde görüşülmediğini ve onaylanmadığını” açıkladı. Çakırözer, “Uyarıda bulunduk; haklı çıktık” dedi.
Ankara’nın 2019 sonunda Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile deniz yetki alanı anlaşması imzalamasının ardından Yunanistan ile Mısır bir deniz anlaşması imzalamış, anlaşma Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından yok hükmünde ilan edilmiş ve Türkiye “denizcilere duyuru” anlamına gelen ilk NAVTEX’ini yayımlamıştı.
Bu karasuların hakimiyeti konusunda husumet ve gerilim iki komşu ülke arasında devam ediyor. ABD’nin son hamlesi ile gerilim Biden dönemiyle yıpranan ABD -Türkiye ilişkilerine de yansıyacak ve NATO belki de gerilimleri durdurmak veya yavaşlatmakta yetersiz kalacak.
Gelişmeleri hep beraber göreceğiz, fakat Türkiye’nin yaşadığı ekonomik kriz döneminde bu ve benzeri gelişmelerin bizi normalinden çok daha etkileyeceği kuşkusuz.