HUGO BOSS İzmir’de yatırımlarını sürdürüyor

HUGO BOSS Grubu yaklaşık 3500 çalışanına ve dünyadaki en büyük üretim tesisine ev sahipliği yapan İzmir’deki yatırımlarını aralıksız sürdürüyor.

1999 yılından bu yana Ege Serbest Bölgesi’nde faaliyetlerini sürdüren HUGO BOSS Tekstil Sanayi üretim tesisleri, erkek giyim, kadın giyim, spor giyim, gömlek ve penye gibi farklı ürün gruplarında HUGO BOSS grubun en önemli üreticisi konumunda. Grubun tedarik zincirinde, İzmir’deki üretim tesislerinin payı erkek giyimde %40, kadın giyim ve gömlek ürün grubunda ise %35 dolaylarında seyrediyor. Salgın ve salgın sonrası dönemde ise İzmir tesislerinin Grubun tedarik zincirindeki önemi giderek arttı. Artan talep ve “rahat giyim” trendinin etkisiyle portföyüne yeni ürün grupları ekleyen HUGO BOSS Tekstil Sanayi, yakın tedarik avantajıyla özellikle Avrupa pazarına yönelik tüm hazır giyim ürün gruplarında, grubun ana üretim platformu haline geldi.

Konuyla ilgili düzenlenen basın toplantısında konuşan HUGO BOSS Tekstil Sanayi Genel Müdürü Arif Kaya, yetişmiş insan kaynağı ve dijital altyapıları sayesinde, esneklik ve verimlilik sonuçlarının giderek daha da geliştiğini ve üretim tesisinin çok önemli bir misyonu son 22 yıldır başarıyla sürdürdüğünü söyledi. Arif Kaya, “Son bir yılda HUGO BOSS Tekstil Sanayi, özellikle Avrupa pazarına yönelik tüm hazır giyim ürün gruplarında, grubun ana üretim platformu haline geldi. Ürün portföyümüzü hızla genişletiyoruz. Bu doğrultuda yatırımlarımızı arttırdık, önümüzdeki dönemde de arttırarak sürdüreceğiz. Üretim alanında son 2 yılda 2 kat artan ürün ve model çeşitliliğimizin yanı sıra, ürün geliştirme ve satın alma gibi alanlarda da yeni hizmetlerle Grubumuza destek veriyoruz. Stratejimiz özetle, grubumuza rekabet avantajı sağlayacak esnek bir ürün ve hizmet portföyü sunmaya odaklanıyor. 2022 yılında mevcut üretim kapasitemize 2 milyon penye ürünü ekleyeceğiz. 2022 yılı sonuna kadar büyüme stratejimiz çok net. Bu çerçevede, üretim operatörlerinin yanı sıra, bilgi teknolojilerinden tedarik zincirine, insan kaynaklarından üretim yönetimine kadar birçok farklı alanda 1000’e yakın yeni arkadaşımızı aramıza katmaya hazırlanıyoruz.” diye konuştu.

Salgınla birlikte hazır giyim trendleri daha önce hiç görmediğimiz bir hızda değiştiğini ve insanların tercihlerinin rahatlığın daha ön planda olduğu spor giyime artarak kaydığının altını çizen Kaya, “Bu durumun salgın sonrası dönemde de büyük ölçüde kalıcı olacağını öngörmek zor değil. Güncel trendlerin etkisiyle, hazır giyim endüstrisi, moda, satış kanalları, lojistik, sürdürülebilirlik gibi birçok farklı eksende, eş zamanlı olarak ve hızla dönüşüyor. Bu yeni durumda esneklik ve zamanında teslimat her zamankinden daha da önemli bir hale gelmiş durumda. HUGO BOSS Tekstil Sanayi olarak biz bu dönüşüme tam manasıyla hazırız. İzmir’in, gerek konum gerekse de insan kaynağı olarak sağladığı avantajlara, geçtiğimiz yıllarda dijitalleşme yolunda attığımız önemli adımları da ekledik. Bu çalışmalar esneklik, çeviklik, şeffaflık ve çalışan memnuniyeti gibi alanlarda üretim tesisimizin çıtasını yükseltti. Buradan aldığımız güçle, önümüzdeki dönemde HUGO BOSS Grubu’nun tedarik zincirine maksimum seviyede destek olan bir çözüm merkezi olmayı amaçlıyoruz. Başka bir deyişle, HUGO BOSS Grubunun dünyadaki tedarikçilerinin tamamına örnek teşkil edecek ve liderlik edecek bir üretim tesisi haline gelmeyi hedefliyoruz. Öte yandan, uluslararası bir yatırımcı ve ideal bir kurumsal vatandaş olarak, İzmir’deki tüm paydaşlarımıza da değer yaratmayı, geçtiğimiz 22 yılda olduğu gibi sürdüreceğiz.” dedi.

Sürdürülebilir moda kavramı ve doğa dostu ham maddeler de değişen tüketici beklentilerinin vazgeçilmez bir parçası olarak öne çıktığını belirten Kaya, “Bu kadar fazla dinamiğin etkisiyle dönüşen bir endüstride kuşkusuz, üretimde hız, verimlilik ve esneklik çıtaları yeniden tanımlanıyor. Yalın bir organizasyon, doğru mühendislik teknikleri ve iyi bir teknoloji altyapısı bizim ölçeğimizdeki üreticilere büyük bir rekabet avantajı sağlıyor. 2015 yılında başlattığımız dijitalleşme çalışmalarımızın meyvelerini bu dönüşüm sürecimizde topladığımızı söyleyebilirim. Tüm bunlara ek olarak sürdürülebilir moda kavramı ve doğa dostu ham maddeler de değişen tüketici beklentilerinin vazgeçilmez bir parçası olarak öne çıkıyor.

HUGO BOSS Grubu’nun dünya çapında 127 ülkede, 445 adet bağımsız mağazası ve 7.350 satış noktası bulunuyor. Genel merkezler, iştirakler ve mağazalar ile birlikte, toplamda 13.800 çalışanı bulunan HUGO BOSS’un çalışanlarının 3500’ü İzmir’de bulunuyor. Avrupa, HUGO BOSS’un satışlarındaki %63’lük payı ile açık ara farkla en büyük bölge olarak göze çarpıyor. Bunu %18 pay ile Asya/Pasifik ve %16 pay ile Amerika takip ediyor. 2020 mali yılında, HUGO BOSS’un cirosu 1,9 milyar Euro düzeyinde gerçekleşti.

Loading