Hiç çıkma şansım olmadı daha doğrusu hani çıkayım da istemedim! Daha önce çıkanların hikayelerini dinledim ama ne bileyim bir türlü en tepesine çıkamadım. 12 Eylül 2001 üniversite daha açılmamış, malum Adana eylül olmasına rağmen sıcak Mersin’de yazlıktayız ve denize giriyoruz. Bir arkadaşımızın cep telefonu çaldı.
“Ne! Nasıl ya, dalga mı geçiyorsun!” diyerek koşarak eve gitti biz de arkasından. Açıkçası beklediğim bir kazaydı! Birine bir şey olmuştu muhakkak gideyim arabanın anahtarını bulayım diye içimden geçirirken, arkadaş önce bir sigara yaktı sonra TV’yi açtı kanal kanal gezmesine gerek yoktu zira tüm kanallarda vardı! her ne kadar camdan bir ekran içerisinde olsa da gözümün önünde “çıkınca ne oluyor” dediğim ikiz kulelere uçak giriyordu…
Mehmet’in gözünden yaşlar süzülüyor ama konuşamıyordu! “Aman Tanrım! Kurtuluş?” diye sordum. Derin bir nefes aldıktan sonra “Annem konuşmuş izinliymiş” dedi! Ağabeyi Kurtuluş Wall Street’te brokerlik yapıyordu o zamanlar ve New York’a gelenleriniz ikiz kuleler ve Wall Street yürüyerek 10 dakika sürdüğünü bilirler. İkimizi toplasan bir tam Müslüman etmeyiz ama bildiğimiz bütün duaları ettik. o zamanlar Amerika’da yaşayan birine ulaşmak öyle kolay da değil. Şimdi bu gün Türkiye’deki biri ile görüntülü olarak karşılıklı kahve bile içebiliyorsunuz.
İşin bu tarafında hikayenin mutlu sona bağlanması tabi ki çok hoş. Yolunuz düşer New York’a gelirseniz Dünya Ticaret Merkezi hatıra ve anı müzesini gezmenizi isterim. Burada anlatmak istemeyeceğim çok acı var! Kazadan yıllar sonra civar binaların havalandırma borularının temizliğinde insan kalıntıları çıktığını, yıllar sonra Financial District’ten Chelsea ve Midtown’a kadar olan bölgede yaşayanların duman ve gazlar etkisi ile kanser olması bunların en masumları.
Geçen sene korona sebebi ile gidemedim. Bu sene gittim ama önlemlerden uzaktan izledim zira hala güvende hissetmiyorum kendimi. Bu yıl ikiz kuleler saldırısının üzerinden 20 yıl geçmiş ve Amerika bu saldırıdan sonra Afganistan’a girmişti. Geçtiğimiz aylarda sizlere ABD’nin Afganistan’dan çıkmasının Amerikan kamuoyunda homurtulara neden olduğunu yazmıştım. Geçtiğimiz hafta anma törenlerinden sonra gündeme gelen soru “ Biz neden 20 yıl Afganistan’da savaştık ki?” Biden yönetimi Afganistan’dan yapılan 124 bin kişinin tahliyesini başarı olarak nitelendirirken Cumhuriyetçiler ABD’lilerin ülkede mahsur kaldığını ve diğer bir yandan ülkeye gelen Afgan mültecilerin geçmişe dönük olarak sıkı bir şekilde araştırılmalarını istiyorlar.
Geçen ay 11 Eylül kurbanlarının yakınları, saldırılara ilişkin gizli dosyaların açıklanmasına onay vermemesi halinde Başkan Biden’ı anma törenlerinde görmek istemediklerini açıklamıştı. Bunun üzerine Başkan Biden, apar topar “Kampanyada söz verdiğim gibi, 11 Eylül saldırıları dosyaları hakkındaki gizlilik kararının kaldırılması ve halka açılması için emir veriyorum” demişti. Böylece anma törenlerinde muhtemel bir krizin önüne geçilmişti.
Aslında, 11 Eylül kurbanlarının yakınlarının öğrenmek istediği Suudi Arabistan’ın bu saldırıların arkasında olup olmadığıydı. ABD Adalet Bakanlığı’nın 6 ay içinde bu gizli dosyayı kamuoyuyla paylaşması beklenirken, dosyanın Suudi Arabistan dahil hiçbir ülkeyi hedef almaması veya alma ihtimali olan bölümlerin sansürlenmesi muhtemel. O nedenle gizli raporlardan büyük bir sürpriz beklemek yanlış olur. Tıpkı FBI’ın açıkladığı son belge gibi…
Gereksiz bilgi olabilir ama muhtemelen gittiğim tüm ülkelerde böylesine binaların tepelerinde bulunan seyir teraslarına çıktım.
Türk Evi açılışı
Birleşmiş milletlerin 76. Genel Kuruluna katılmak üzere 19-22 Eylül Tarihleri arasında New York’a gelecek olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Eylülde New York’ta bulunan Türk evinin açılışını gerçekleştirmesi ve 21 Eylülde de Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda konuşma yapması bekleniyor.
Bu yıl pandemi sıkıntısı yüzünden BM görüşmesinin sanal ortamda yapılacağı bu sebeple liderlerin gelmemesi istenmişti. Lakin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türk evini açmaya gelmesi bir taşta iki kuşluk bir iş! Bu ziyaret sırasında ayrıca ikili görüşmeler yapacak olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fransız Cumhurbaşkanı Macron Ve İngiltere Başbakanı Johnson ile görüşmesi kesinleşti. Bana kalırsa Biden ile de bir görüşme yapılacak, eğer başkanlar bazında görüşmeyeceklerse bile alt kadroların kesinlikle görüşeceğini düşünüyorum. İsrail başbakanı Bennett ile de bir görüşme planlanıyor ama bildiğiniz üzere bu tarz ortamlarda her şey değişiklik gösterebilir.
Öğrencilik yıllarımda epey gidip geldiğim konsolosluk binasının yeni halini ben de çok merak ediyorum. Açılışın yapıldığı gün üzerime Türk milli takımı formamı geçirip açılışa gururlu bir Türk evladı olarak gideceğim.
Haftaya okullar açıldıktan sonra incelediğim, tabi olası bir gündem değişikliği olmazsa yüz yüze eğitim için Amerika’nın nasıl hazırlandığını ve dünyanın merkezindeki diğer güncel haberler ile karşınızda olabilmek dileği ile hoşça kalın…