Czarnecki, Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki pozitif gündemin taraflar arasında daha yapıcı bir ilişkinin önünü açabileceğini belirtti.
AB-Türkiye ilişkilerinde 2020’nin oldukça zorlu geçtiğini ve 2021 başında Ankara’dan gelen olumlu sinyallerle ilişkilerin de bu yıl nispeten olumlu seyrettiğini belirten Czarnecki, “Özellikle Doğu Akdeniz’deki istikrarlı durumla birlikte Türkiye ile Yunanistan arasındaki istişari görüşmelerin başlaması, AB Konseyi’nin Türkiye’ye tüm tarafların ana çıkarlarını koruyacak bir pozitif gündem sunmasını mümkün kıldı. Bu olumlu gündem, daha yapıcı bir ilişkinin önünü açabilir” dedi.
Czarnecki, şunları söyledi:
“Zaman geçtikçe dar ve maksimalist ulusal pozisyonların aradaki ayrılıkları daha da derinleştireceği tüm taraflar için daha açık hale geldi. AB de aynı zamanda üyelerinin Avrupa dayanışmasına güvenebileceğini ortaya koydu. Türkiye ile Yunanistan arasındaki görüşmeler ve Doğu Akdeniz’de gerginliğin düşürülmesi, tüm tarafların müzakere edilmiş çözümlere olan ilgisini yansıtmaktadır.
Zamanın Avrupa Komisyonu Başkanı Walter Hallstein, anlaşmayı ‘büyük siyasi öneme sahip bir olay’ olarak nitelendirmiş ve ‘Türkiye Avrupa’nın parçasıdır.’ demişti. Avrupa Topluluğu ile ortaklık kuran ilk ülkelerden biri olmasına rağmen Türkiye aradan geçen yarım yüzyılda daha fazla entegrasyon yönünde daha hızlı hareket imkanı bulamadı. Her iki taraftaki sayısız karmaşık siyasi gelişmeler bunun sorumlusu olmuştur.”