Tarım için TZD’ye kulak verin!

Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD)… Bu memlekette 1949 yılında, bir grup ziraatçı tarafından kurulmuş, Türkiye tarımı için çözümler üretme gayretinde olan bir dernek… İşi gücü tarım ve hayvancılığın sorunsuz yürümesi için yapılması gerekenlerin takibinde olmak… Yol göstermek… Gerektiğinde uyarmak… Siyasi hiçbir yaklaşımı bulunmayan, bu anlamda kimse ile bağ kurma derdi olmayan bir dernek… Sıradanlaştırılmaya ve de görmezden gelinmeye çalışılsa da TZD’nin Türkiye tarımı ile ilgili uyarıları paylaşılmaya ve de dikkate alınmaya değer…

Şöyle ki, işte TZD Başkanı Hüseyin Demirtaş’ı uyarıları:

Tarım sektöründe yapısal sorunlar konjonktürel sıkıntılarla birleşerek büyüdü ve bunlara eklemlenen kuraklık olgusu artık büyük bir krizin gelmekte olduğunun işaretlerini veriyor… Ayrıca, destekler yerinde sayarken, borç sorununun yol açtığı hacizler ülke çapında yaygınlaşıyor. Girdi fiyatlarındaki artış nedeniyle tarlalar susuz ve gübresiz, traktörler mazotsuz durumda… Üretimin azalması nedeniyle sıfır gümrüklü ithalat, çiftçiyi haksız rekabetle karşı karşıya bırakıyor. Korona etkisiyle daralan ekonomi ve durma noktasına gelen turizm, çiftçinin ürettiği ürünlere talebi azaltıyor. Kuraklığın etkisiyle hububat başta olmak üzere birçok üründe büyük rekolte kayıplarının ortaya çıkması da tarım sektöründeki krizi giderek büyütüyor…

Ve Cumhuriyet tarihi boyunca en büyük kriz tehdidiyle burun buruna kalmış bir Türkiye…

Demirtaş diyor ki; “Bu krizin üretici kesim üzerinde yaratacağı olumsuz etkilerin giderilmesi için hiçbir önlem alınmaması, coronavirüs salgını dolayısıyla hazırlanan destek paketlerinde tarım sektörüne yönelik bazı borç yapılandırmaları ötesinde hiçbir desteğe yer verilmemesi endişeleri daha da artırıyor.”

Demirtaş’ın tarım ile ilgili bir diğer tespiti de; tarımda üreticilerin yıllardır tarımı terk ederek başka alanlarda gelecek araması. Mesela 2000-2020 yılları arasında Türkiye’de işlenen toplam arazi miktarının 4 milyon hektarın üzerinde azalması, tarım sektöründe istihdam edilen kişi sayısının ise 2002’de 7 milyon 458 bin kişi iken, 2020 Şubat ayında 4 milyon 157 bin kişiye gerilemesi… Son 18 yılda üreticilerin yüzde 44’ünün tarımsal üretimden vazgeçmesi gerçeği…

Şimdi tarımdan vazgeçmenin geriye dönüşü yokken, tarımsal üretimin gerilemesinin telafisinin hiç de kolay olamayacağı gerçeği varken, küresel ölçekte tarım ve gıda ürünleri giderek değer kazanırken, gıda ve tarım alanlarının stratejik önemleri giderek artarken, çok yeni yaşadığımız bir durumu aktarmak gerektiğini düşünüyorum…

Geçtiğimiz günlerde İzmir’de uluslararası bir tarım fuarı gerçekleşti. Gözlem Gazetesi olarak bu fuara yönelik tarımın sorunlarını içeren, çözümleri ile ilgili tarafların görüşlerinin de yer aldığı bir Tarım Dosyası hazırladık. Doğal olarak Tarım Bakanlığı’na da gerekli prosedürleri yerine getirerek, Tarım Bakanı Sayın Pakdemirli’den görüş için başvurduk…

Sonuç; tek satır geri dönüş alamadık… Yorumsuz…