Kuklalar ve kuklacılar (2)

d) İngiltere Prensi Philip, 99 yaşında öldü. Peki kimdi bu adam?
Bunlar aslen Danimarkalılardır. Babası, o dönemdeki Yunan Kralı düşmanı Konstantin’in kardeşidir. Prens Andrea denen bu canavar, Kurtuluş Savaşı sırasında, her türlü canavarlığı irtikab eden/her tarafı yakan/ katliam, tecavüz, işkence, velhasıl her türlü vahşeti icra eden 3 süvariden müteşekkil, “Şeytan Taburu”nun komutanı idi.

-Akla, vicdana, insanlığa sığmayan, her türlü vahşeti icra ettiler. Özellikle mağlup olup kaçarken, yakıp yıkmadık belde bırakmadılar. Her yeri harabeye çevirdiler, kan gölüne döndürdüler.

-Bu mel’un Andrea, harpten sonra idama mahkum oldu. Efendisi İngiltere tarafından kurtarıldı. Neticede oğlu Philip de Kraliçe ile evlendirildi.

-Hayret bir şeydir ki; Kıbrıslı şeyh Nazım, devamlı olarak bu şerefsizin torunu olan, Prens Charles’ın ve Ana Kraliçe’nin Müslüman olduklarını anlatıp dururdu.

e) Ermeni, Rum, Kürt, Sırp ihanetlerinin, katliamlarının arkasında hep bu çete vardır. Zira en büyük düşmanları, Müslüman Türk milletidir. Tüm terör örgütlerini kuran, yöneten de bunlardır. (Bu arada, kendi psikopatlarını da, bu örgütler kanalı ile bölgemize aktarmaktadırlar.)

3) Soğuk Savaş yutturmacasını, danışıklı döğüşü yeterince kullandılar. Şimdi fiilen 3. Dünya Savaşını yaşamaktayız.Bu, “Asimetrik Savaş” veya “Vekalet Savaşı” denen bir uygulamadır. Kendileri yerine; terör grupları, Rum/Ermeni/Kürt/Sırp ve Siyonist uşaklarını kullanmaktadırlar. Temel hedef bölgemizde İsrail’in tek güç haline getirilmesidir. Pasifik Akdeniz, Karadeniz ve Avrasya Bölgelerinde hakimiyetin sağlanmasıdır. Başarı için her yola başvurulmakta; Biyolojik, kimyasal, elektronik tüm silahlar kullanılmaktadır.

a)HAARP Teknolojisi tam bir kıyamet silahıdır. Depremleri tetikleyebilmektedir. (Çin, Türkiye, İran, Haiti, Pakistan, Filipinler depremleri şüphe çekicidir.)

-İklimleri etkileyebilmektedir. (Kuraklık, sel, sis, fırtına, tsunami vs.)

-36 milyon watt enerji üretebilen radar ve uydularla bir bölgeyi yok edebilmektedir.

-İnsanların dokularını tahrip edebilmekte, sinirsel bozukluklar doğurabilmekte, bağışıklık sistemlerini çökertebilmekte, metabolizma değişiklikleri yapabilmekte, jeolojik yıkımlar doğurabilmektedir.

b) Bir diğer çok tehlikeli silah, sosyal medyadır. Nitekim bu yolla Arap Baharı gerçekleştirilmiş, Tüm islam alemi yangın yerine çevrilmişt, İsrail’in karşısında (Türkiye hariç) ciddi bir güç kalmamıştır.

-İnternet, bilgisayar, akıllı telefon furyası, tüm dünyayı esir almıştır. Bu yolla, beyinler yıkanabilmekte, yıkım senaryoları uygulanabilmektedir. (Dünyada 5 milyar cep telefonu, 4,5 milyar internet mevcuttur. Günde 350 milyar e-mail atılmaktadır. Google’de bir dakikada5 milyon arama yapılmakta, Facebook’ta 3 milyon paylaşım yapılmakta, Twitter’da 500 bin mesaj paylaşılmakta, Instagram’a 60 bin fotoğraf atılmaktadır. WhatsApp’ta günde 100 milyar mesaj atılmaktadır.) (Türkiye’de 50 milyon akıllı telefon vardır. İnsanımız günde ortalama 8 saat, internet başındadır. Ortalama 3 saat de, sosyal medya içindedir.)

– Bu rakamlar ne muazzam bir beyin yıkama kapasitesinin olduğunu ortaya koymaktadır. (Özellikle de okuma, araştırma,  analiz etme, aklınızı kullanma alışkanlığınız yoksa ve kulaktan dolma, her bilgiye hemen inanıyor iseniz.) Önemli olan bu potansiyeli ülkemiz lehine kullanabilmek ve dünyaya haklı olduğumuz konuları, devamlı ve detaylı olarak aktarabilmektir. Bu yolla çetenin icraatlarını Soykırımların asıl faili Batı’nın, soykırım yalanlarının iç yüzünü, Siyonist zulümlerini, ABD’nin Mısır’ınn kuzeyinde bir “Kilise Devleti” kurma konusundaki baskılarını, yine ABD’nin Montrö Anlaşması’nı değiştirmek için yaptığı manevraları ve buna karşı çıkan amirallere karşı yürütülen baskıları, Siyonist-evanjelist ittifakının ve icraatlarının iç yüzünü ve daha birçok konuyu, başta Türk ve İslam alemi olmak üzere tüm dünyaya anlatmalıyız. Çetenin terör konusundaki faaliyetlerini de herkese aktarabiliriz. (Anadolu Ajansı, devletin ilgili kurumları ve yandaş medya; saraya yağcılık yapacağına bu işlerle uğraşmalıdır.) (Devam edecek)